Fransız Elçi’nin hac seferi

‘PKK’ya ‘cellat’ dedi. Diyarbakır Belediyle Başkanı Baydemir’i ziyaret eden Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Paul Paudade, Bingöl’de 5 TCDD görevlisinin şehit edildiği tren bombalama olayını nefretle kınadığını belirterek şöyle dedi: Ölenler ile öldüren cellatları bir torbaya koymamak gerekir. Cellatlar cezasız kalmamalı.’

Muhabirin işi, diplomatların demeçlerinin Da Vinci Kodları’nı yorumlamak ya da çözümlemek değil. O iş benim görevim. Bu nedenle bir Fransa Büyükelçisi’nin kartezyen (Descartes’çi) mantığının ürünü olan cümlesini ve cümlelerini kendi kartezyen mantığımla çözümleyeceğim:

TORBACILARA MI RASTLADI

Cellatlar ile kurbanlarını aynı torbaya koyan kim? Türkiye’de PKK’cılar ve yandaşları dışında cellat ve kurbanı kimse aynı torbaya koymaz. Büyükelçi acaba böyle torbacılara mı rastladı Diyarbakır’da? Rastlamış ki bu kadar da ‘hödüklük’ olmaz diyor.

Büyükelçi konuşuyor: ‘Ayakta olan bir Türkiye’yi AB görmek istiyor. Birkaç gün önce Bingöl’de yaşanan olay Türkiye’nin AB sürecinde kötü bir imaj yarattı. Bingöl’deki olayı nefretle kınıyorum.’

PKK’nın uzaktan kumandayla bombaladığı trende 5 TCDD görevlisi öldü. Bu olayın Türkiye için kötü bir imaj yarattığını söylüyor büyükelçi. Sonra da Bingöl’de olanları kınıyormuş.

Saldırıların, saldırıya uğrayanlar için kötü imaj yarattığı nerede görülmüş? Demek ki bu mantığa göre PKK saldırdıkça Türkiye’nin adı kötüye çıkacak. Büyükelçinin görevi? Olayları, tarafsız bir şekilde ve gerçek adına, kendi hükümetine rapor etmek zorunda değil mi? Ayrıca bilinmesi gereken bir şey daha var: Bir büyükelçi, görev yaptığı ülkenin de dürüst temsilcisi olmak zorundadır. Bütün dünyaya gerçekleri anlatmalıdır!

AB İSTESİN 1 AYDA BİTER

Muhabirin metni: ‘Olayların Türkiye’nin aleyhine oynandığını dile getiren Paudade, terörizm faaliyetlerinin hemen durması gerektiğini söyledi. Paudade, ölme ve öldürmenin kötü olduğunu anlatırken ‘Demokrasi konuşmayla elde edilir’ diye konuştu.’

Anaokulunda konuşur gibi konuşan Monsieur Paudade’ı Fransızca dinlemek isterdim. Terörizmin durması için, Avrupa Birliği’nin doğrudan ya da dolaylı desteklediği PKK’nın dayısı olmaktan vazgeçmesi gerekmektedir. AB ilkin kendi desteğini çekecek, sonra da üçüncü destekçilere karşı Türkiye ile işbirliği yapacak. Terör bir ay içinde sona erer.

MASAYA OTURUN, DİYOR

Büyükelçi ‘Demokrasi konuşmayla elde edilir’ öğüdü verirken, bir kartezyen olarak Türkiye’ye PKK ile müzakere masasına oturmayı tavsiye etmektedir.

Fransa Büyükelçisi, Diyarbakır’a yaptığı hac seferinde, kapılar kapalıyken muhataplarıyla bunları konuştu. Daha sonra, taziye cümleleriyle Türk kamuoyunu uyutmaya kalkıştı.