FIFA'da olanlar

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Joao Havalange, FIFA Başkanlığı'nı 24 yıl boyunca yürüttü.

Kendisine sempati duyanlar, onun için ‘aristokratik tavırlı’ tanımını yaparlardı.

Kendisinden hoşlanmayanlar -ki bunların sayısı hiç de azımsanmayacak kadar fazlaydı- onun için ‘futbol endüstrisini faşist yöntemlerle yönetiyor’ diyorlardı.

Dünya futbolunun en üst organı FIFA'da önceki gün yapılan seçimler bu nedenle önemliydi.

82 yaşında olan Havalange, sıhhatinin hâlâ iyi olmasına rağmen başkanlıktan artık çekiliyordu.

İki aday vardı bu önemli koltuk için.

Adaylardan Lennart Johannson seçildiği takdirde, FIFA'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasına eşdeğer bir olay yaşanacaktı.

Çünkü Havalange bu ismi desteklemiyordu.

Sonuçta oylama yapıldı ve Havalange'ın adamı olan, onun tarafından açıkça desteklenen Joseph Blatter, FIFA'nın yeni başkanı oldu.

Anlayacağınız Havalange dönemi hâlâ sürüyor FIFA'da.

***

Bu seçimler Türkiye de dahil olmak üzere futbol sporuna gönül veren bütün ülkeler açısından çok önemliydi.

Futbol yılda 250 milyon dolarlık gelir akışı yaratan bir endüstri artık.

O kadar büyük çıkarlar var ki işin içinde, o kadar büyük paralar dönüyor ki, FIFA Başkanı olmak, bir anlamda Amerikan Başkanı seçilmek kadar önemli dünya politika platformunda.

Reklamlar, sponsorluklar, futbol kulüplerine verilen destekler derken FIFA başkanlarının büyük para dağıtma güçleri olduğundan, cumhurbaşkanları, başbakanlar, krallar onunla muhatap olmak zorunda hissediyorlar kendilerini.

***

Gerçi organizasyonu bir diktatör gibi yönetiyordu ama, futbol endüstrisinin bu duruma gelmesinde Havalange'ın rolü gayet tabii ki büyük.

Eleştiri getirirken adamın hakkını da yememek gerekiyor.

1974 yılında Dünya Kupası'na sadece 16 milli takım katılıyordu.

Ve belki inanmayacaksınız ama, o kupanın sponsorluğunu üstlenen tek bir şirket bile yoktu.

Yani çok değil, bundan 24 yıl önce Dünya Kupası fakirdi.

Havalange bunu değiştirmek için hemen seçildiği ilk yıl kollarını sıvadı.

İlk adımını Coca Cola ve Adidas ile sponsorluk anlaşması imzalayarak attı.

Bundan sonra her yıl 800'er saatlik uçuşlar yaparak dünyayı dolaştı.

Futbolu büyütmek için didinip durdu.

Bu yıllarca süren uğraşının sonuçlarını, Fransa'da başlayacak 1998 Dünya Kupası'nda açıkça görebiliriz.

32 milli takım katılıyor bu kupaya.

Tam tamına 45 sponsor kupaya paralar dökmüş durumda. Bu şirketlerin her birinden 20 milyon dolara varan paralar alındı.

Sadece oyunların yayın hakkı satışından 122 milyon dolar gelir elde edildi.

Oyunların sonuna kadar kümülatif toplam televizyon izleyicisi sayısının 35 milyar kişiyi bulacağı tahmin ediliyor.

Son yapılan Yaz Olimpiyatları'nın kümülatif toplam televizyon izleyici sayısının sadece 20 milyar olduğu hatırlanırsa futbolun dev gücü de ortaya çıkar.

Sadece 12 Temmuz'da Paris'te yapılacak final maçının 1 buçuk milyar izleyici tarafından, yani toplam dünya nüfusunun dörtte biri tarafından televizyondan izleneceği tahmin ediliyor.

Sadece FIFA'nın bu dünya kupasından elde edeceği gelirin ise 61 milyon dolar olacağı belirtildi.

***

Bu nedenle FIFA Başkanlığı çok önemli.

Havalange'ın iktidarını yıkmak için yola çıkan Johannsen, aslında bizim gibi ülkeler açisından çok daha olumlu sonuçlar doğurabilecek laflar söylüyordu kampanyası sırasında.

Havalange ve ekibi İngiltere, Almanya, İtalya gibi gelişmiş merkez ülkelerin futbol dünyasının adamları olarak algılanıyordu.

Johannsen ise daha bir üçüncü dünyacı tavır almıştı.

FIFA Başkanı seçildiği takdirde gelişmekte olan ülkelere yeni statları FIFA'nın yaptıracağını ve hatta genç futbolcular yetiştirilmesi için her gelişmekte olan ülke federasyonuna FIFA'nın birer milyon dolar vereceği gibi şeyleri dile getirdi.

Ancak bu popülist tavırlar bile onun, başkanlığı Havalange ekibinin elinden almasına yetmedi.

Bakalım yeni bir üslupla başkanlığı sürdürecek olan Joseph Blatter'ın Türk Futbol Federasyonu'na yaklaşımı nasıl olacak, bu zamanla görülecek.

***

Ben futboldan zevk almam.

Açıkça söyleyeyim, yeni başlayacak kupa müsabakalarını da, güzel olabileceğine inandığım maçlar dışında fazla seyretmeyi düşünmüyorum.

Ama şu da var ki bugün 200 milyon kişi futbol oynuyor.

198 adet FIFA üyesi milli federasyon var ve bunlar birbirleriyle büyük bir rekabet içindeler.

Daha şimdiden önümüzdeki iki kupada sponsorluk yapacak firmalar ile anlaşmalar yapılmaya başlandı bile.

Bunlardan, önmüzdeki sekiz yıl içinde 4 milyar dolar para akması bekleniyor.

Ve her ülke, kendi federasyonu aracılığıyla yeni FIFA yönetimini, gelen gelirlerden daha fazlasını kendilerine aktarması için şimdiden etkilemeye başladı bile.

Bu nedenle, dünya kupasının arifesi de olduğundan ve başkanlık seçimleriyle ilgili spor basınında kapsamlı bir analiz yapılmamasını da göz önüne alarak, benim açımdan son derece sıkıcı olan bu yazıyı yazmak zorunda kaldım.

Sürekli okuyucularımdan özür dilerim.

Yarın: Daha güzel bir konu, kesin emin olun.













Yazarın Tüm Yazıları