Ferai Tınç: Olumlu öneri

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Avrupa Komisyonu'nun Türkiye ile ilgili olarak hazırladığı rapor, ‘‘adaylık’’ konusunda çok net bir öneri getiriyor.

Eğer Helsinki Zirvesi'nde öneri kabul edilirse, Türkiye Avrupa Birliği'ne tam üyelik sırasında bekleyen diğer ülkeler gibi adaylık statüsünü kazanacak.

Ama bir farkla...

Diğer adayların hepsi üyelik müzakerelerine başlarken Türkiye'nin bekleme odasında hazırlıklarını tamamlaması gerekecek.

1995 yılında Türkiye, Gümrük Birliği ile uğraşırken AB'nin genişleme sürecinin başladığını ıskalamasaydı ve Torino'daki hükümetlerarası konferansa diğerleriyle birlikte davet edilmek için fazla uğraşsaydı, bugün daha ileri bir yerde olunabilirdi belki de.

Ama artık geçmişi geride bırakıp ileri bakmak lazım.

Bunun ilk adımı, AB Komisyonu'nun getirdiği öneriyi iyi inceleyip anlamak, ‘‘Diğerleri ile görüşmeler başlarken Türkiye ile neden başlamıyor?’’ sorusuna takılıp, önerinin özünü gözden kaçırmamak olmalı.

* * *

Başbakan Bülent Ecevit, Alman Başbakanı Schroeder'e yazdığı 26 Mayıs 1999 tarihli mektupta şöyle diyordu:

‘‘...Türkiye'nin her zaman üyelik koşullarıyla ilgili, Kopenhag kriterlerinin ve şimdi de Amsterdam anlaşmasının getirdiği yükümlülüklerine, özellikle de 6. maddesinin çok iyi farkında olduğunu bilmenizi isterim. Diğer adaylar için de geçerli olan koşulların Türkiye tarafından da, diğer adaylar gibi tam üyelik görüşmeleri başlamadan yerine getirilmelidir.

Tabii ki, Türkiye bu koşulların hemen yerine getirilebileceğini iddia etmemektedir. Çeşitli nedenlerle belirtildiği gibi bir AB üyesinden beklenen standartlara ulaşabilmek için birçok alanda reformlar gerçekleştirmek zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Biz, bu reformları her halükárda gerçekleştirmeye kararlıyız. Ama eğer Türkiye'ye yol haritası ile birlikte net bir tam üyelik perspektifi verilirse, reform süreci daha güçlü olacak...

...Türkiye, kendisine ayrımcılık yapılmamasını, diğerleriyle eşit koşullarda adaylık statüsünün resmen tanınmasını ve üyeliğe hazırlanması için somut adımlar atılmasını beklemektedir.’’

* * *

AB Komisyonu'nun önerileri, Başbakan'ın mektubunda belirttiği beklentilere yanıt veriyor.

Türkiye'ye resmen adaylık statüsü önerilmekle kalmıyor, komisyon ‘‘katılma ortaklığı’’ (Accession Partnership)'nın gerçekleşmesi gerektiği belirtiliyor.

Bir nevi ‘‘yol haritası.’’

Türkiye'yi AB'nin siyasi ve ekonomik kriterlerine yaklaştıracak olan bu birlikte çalışma süreci adaylık statüsü kazanıldıktan sonra hedefi net ve sıkı pazarlığa daha müsait bir zemin olacak.

Çünkü bu süreçte artık ölçüyü, aday ülkenin değişiklik yapma arzusu ve imkánı belirliyor.

Önerinin AB'nin mali yardımlarından söz etmesi de olumlu.

Şimdi iş Helsinki'de, komisyonun yaktığı ışık Helsinki'de aynı yaklaşımca zirveyi aydınlatırsa, ‘‘Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor’’ diyebileceğiz.

Tam üyelik görüşmelerine hazır olup olmama kararının Türkiye'ye bağlı olduğu bir sürece adım atacağız.



Yazarın Tüm Yazıları