Ferai Tınç: ABD destek değil, güvence arıyor






Ferai TINÇ
Haberin Devamı

ABD Büyükelçisi Robert Pearson'ın, Başbakan ve koalisyonun diğer liderlerine gidip Kemal Derviş'in arkasında siyasi destekleri olup olmadığını sorgulaması tartışma yarattı. Yaratmasın.

Hükümetin ‘Biz ona destek verdik, siz de paradan haber verin’ tutumu bir mana ifade etmiyor.

Çünkü, ABD Büyükelçisi'nin ve dolayısıyla Washington, bu hükümete ne kadar güvenilebileceğini ölçmeye çalışıyor.

Derviş'e ‘destek veriyoruz’ demek kredi musluklarını harekete geçirmek için yetmiyor.

Hükümetin güvenilirliğini kanıtlaması gerekiyor.

Bu hükümetin sadece Türkiye içinde değil, dışarıda da güven sorunu var.

Derviş'in ‘öncelikle yapılması gerekenlere ilişkin’ ekonomik programı açıklamasına rağmen, uluslararası finans çevreleri hálá tepki vermedi.

Neden acaba? Görüşlerini aldığım bazı uzmanlar bu soruyu şöyle yanıtlıyorlar:

Önce Türkiye'nin alacağı önlemleri görmek istiyorlar.

Para Derviş'e verilmeyecek ki, hükümete verilecek. Hükümet kendisine güvenilebileceğini kanıtlamak zorunda.

İşte Washington da Büyükelçisi aracılığıyla bunu anlamaya çalışıyor, hükümetin gerekli adımları atıp atamayacağını ölçüyor.

* * *

DERVİŞ geçen hafta Avrupa Birliği'nin Ankara temsilcisi Karen Fogg'u da ziyaret ederek programını anlattı ve Avrupa'nın ne kadar kredi sağlayabileceğini sordu.

Karen Fogg, kendisini Brüksel'de konuyla ilgili kişilerle temasa geçirme sözü verdi sadece.

Ama parasal destek konusunda hiçbir söz verilmedi. Avrupa'dan şimdilik para gelmesi mümkün görünmüyor.

Fogg bunun nedenini şöyle açıklıyor: ‘Lütfen fazla bir şey beklemeyin bizden. Çünkü bizim İMF gibi olanaklarımız yok. Bizi, bir başka IMF gibi görmeyin.’

Fogg, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin, IMF'nin de üyesi olduklarını ve bu çatı altında Türkiye'ye kredi desteği verebileceklerini söylüyor.

Ya vaatler?

Avrupa Birliği de Türkiye'ye destek vereceğini söylemedi mi?

Söyledi. Ama bu, şu anda hükümetin beklediği çerçevede bir destek anlamına gelmiyor.

Avrupa Birliği, ‘Bankacılık sistemiyle ilgili reformların hayata geçirilmesi sırasında, eğer Türkiye isterse teknik hizmet verebilir’ deniyor.

Ya da, orta ve küçük ölçekli işletmelerin geliştirilmesi sırasında, Avrupa fonlarından para sağlanabilir.

Ama şimdi para yok.

* * *

MESELE açık. Kimse vitrinde Kemal Derviş var diye, kesenin ağzını açmayacak.

Pazartesi günü, elinde programıyla ABD'de destek turuna çıkacak olan Derviş'in işi zor. Programdan çok hükümetin güvenilirliği konusunda sorularla karşılaşacak.

Bir fırsat var. O gün Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilgili ulusal raporu Bakanlar Kurulu'na gelecek. Zaten tırpanlanmış olan rapor sahiplenilse ve hükümet, hem ekonomik hem de sosyal programları Türkiye için milat ilan edebilse. Bu Türkiye için bir fırsat olacak, ama hükümet için son fırsat.

Yazarın Tüm Yazıları