Faziletliler hiç konuşmasın

DÜNYAYA damgasını vurmuş savaş bölgelerine, bu arada Mekke'deki izlenimlerine de yer veren ‘‘Ateş Ortasında’’ (Ümit Yayınları) kitabının yazarı, gazeteci Vedat Yenerer, telefonla hiddet içinde konuşuyor:

‘‘Geçen yıl hac mevsimini izleyen gazeteciler arasındaydım. Ecyad Kalesi'nin yıkılacağını öğrendim. Usame bin Ladin'in ailesine ait 'Bin Ladin Group' yapacaktı yıkımı... Kameraman arkadaşım Mehmet Alan'la birlikte yakalanma riskini göze alarak kale çevresinde çekim yaptık. (Kanal D'de yayınlandı.) Bazı gazeteci arkadaşlarımızla milletvekillerinin kaldığı evlere giderek, bu durumu kendilerine aktardım. Ayrıca ellerinde Türk bayrağı ile kale önünde bir basın toplantısı düzenleyip uluslararası kamuoyunun dikkatini çekip çekemeyeceklerini sordum. 20 kadar milletvekili arasında SP'li Yasin Hatipoğlu, AKP'li Hüseyin Çelik, MHP'li Bozkurt Yaşar Öztürk'ü hatırlıyorum. Hepsi bu görüşü reddetti; sadece DYP'li Celal Adan ‘Böyle bir protestoya varım' dedi. MHP'li hacılar da, bu konularda hassas olduklarını, ancak Türkmenistan'daki tarihi eserlere sahip çıktıklarını anlattılar. SP'li (eski FP'li) Yasin Hatipoğlu, Kabe'ye 50 metre uzaklıktaki Kraliyet Sarayı'nda kalan Erbakan'la her gün görüşüyor ama bu konuda bize görüş vermek istemiyordu.

HEPSİ TAKIYYECİ

Bugün kalkmışlar, kale yıkıldıktan sonra tepki gösteriyorlar! Hepsine gülüyorum; çünkü takıyyeciler... Hatipoğlu, ‘TBMM görevini yerine getirmiyor, Dışişleri neden girişimde bulunmadı?' gibi laflar ediyor. AKP'li Salih Kapusuz ‘Siyasileri göreve çağırıyoruz' diyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın Bizans surları için neler söylediği unutulmadı. İş işten geçmiş, ahkám kesmek kolay. Tepkiyi Ankara'da koymak kolay; gel de Suudiler'in yanında koy bakalım.

Ya Suudlar kızarsa? Bir şey yapamazlar.

Her şey herkesin gözleri ve bilgisi dahilinde oldu. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da oradaydı. Suudiler'in Diyanet'ine bir yazı yazmış mı acaba? Ayrıca Dışişleri'nin pasif kaldığı doğru...

Bu nedenle bugün kimsenin laf etmeye hakkı yok.

SULTAN MURAT TÜRBESİ

Bir başka önemli konu... Balkanlar'daki 'Türklüğün kabesi' olarak bilinen Kosova'daki 'Sultan Murat Türbesi'... Türbenin başta Sırplar, Arnavutlar ve BM tarafından bugün ne duruma getirildiğini görseniz yüreğiniz sızlar. Her şeyi harap ve dökük duruyor. Kültür Bakanlığı ve Diyanet İşleri, üç yıldan beri ne yaptılar?’’

Osmanlı topraklarındaki Türk mirası böyle yitip gidiyor.

Názım bir playboy muydu?

TÜM dünyada Názım Hikmet'in 100. doğum yılının kutlandığı bugünlerde, bir kısım gazete ve dergilerde şairin salt aşk ilişkilerine yer verilmesini, adının ardında ‘‘kadından kadına geçen bir playboy imajının işlenmesini’’ anlamsız ve gereksiz buluyorum.

Bu tip konuları işlemeyi ádet edinen medyanın Názım Hikmet gibi bir şairi kadınlarıyla, aşk ilişkileriyle toplumun gündemine taşıma çabası bana göre üzüntü vericidir. Bu çabaların yazın açısından önemi de kanımca sınırlı, kuşkulu ve tartışmalıdır. 'Sevgili' deyimi dururken, 'Názım'ın son kadını' demek ne demek, kadın mal mıdır?

Názım Hikmet, her şeyden önce büyük bir Türk şairidir ve ağırlıklı olarak şiirleri, Türk ve dünya yazınına katkılarıyla gündeme getirilmelidir.

Bugün yapıldığı gibi dozu kaçırılmış bir şekilde şairin 'geçerken dokunduğu kadınları' geçici gizli aşklarını ortaya çıkartarak, 'onun yaşamından 'kes yapıştır' yöntemi ile postmodern, magazine uygun bir Názım Hikmet profili ortaya çıkartmaya çalışmanın Názım Hikmet'in imajını yeniden kurmaktan (!) çok anısına büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyorum.

Abdullah ŞEVKİ-ANKARA

Futbol-minibüs vurgunu

SON Emniyet Müdürleri Kararnamesi'yle merkeze alınan Tekirdağ Emniyet Müdürü Metin Alp, ilginç iddialarda bulunmuştu.

‘‘Tekirdağ'da şehir içinde 275 minibüs çalışıyor; yeni hatların açılmasına gerek yok. Bazı çevrelerin getirdikleri, Trafik Komisyonu'ndan bir trilyonluk rant anlamına gelen öneriyi reddettik. Bu işi komisyondan karar çıkmadan Tekirdağspor'un adını kullanarak yaptılar. Ancak durakları Tekirdağspor adına bazı yerlere 30 ile 60 milyar arasında sattılar. Komisyondan karar çıkmadan bu satışlar nasıl yapılabilir? Burada 1 trilyonluk rant söz konusu. Bu paralar kimin cebine girmiş. Tekirdağspor'u kılıf olarak kullandılar.’’

Sonra ne mi oldu?

Minibüs hattı belgesi ve sahte plaka satma iddiasıyla Erol Dönmez, İbrahim Ceylan, Durmuş Baysal, Ali Osman Taş ve İbrahim Karataş tutuklandılar, Melih Bilgin ve Talip Çınar haklarında da gıyabi tutuklama kararı verildi.

Bu vurgunun arkasında hangi ANAP'lıların bulunduğunu, paraların nasıl hiç edildiğini Tekirdağlılar biliyorlar mı?

MESAJ PANOSU

KASIMPAŞA Piyale Paşa İlköğretim Okulu'nun ismi bitişik olarak 'Piyalepaşa' yazıyor. Aslında bu ismin bitişik değil, ayrı yazılması gerekir. Konuyu 3 ay içinde 3 kez Beyoğlu Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bildirsem de dilekçelerim yanıtlanmadı.

Bülent AĞIRGÜN-KASIMPAŞA

KEÇİÖREN-Kardelen hattında çalışan minübüste 11 Ocak'ta düşürdüğüm cüzdanımı aynı gün benimle iletişim kurarak iade eden 06 J 0742 plakalı minibüsün şoförü Mustafa Ekşin'e, diğer insanlara da örnek olması için teşekkür ediyorum.

Gülay ÖZGÜR-ANKARA

KAYSERİ'de metal sanayii işi yapan Macit Gül, 1992'den beri değil 1972'den beri bu işi yapmaktadır. Düzeltir, özür dileriz.