Fatih Altaylı: Ve 2531'den ilk dava açıldı

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Gazeteciliğin keyif anları vardır. Üzerine ısrarla gittiğiniz bir haberde veya bir konuda sonuca ulaşmak doyumsuz bir keyiftir.

Günlerdir ve haftalardır burada 2531 sayılı yasanın uygulanması gerektiğini, bu yasanın keyfi olarak uygulanmamasının devleti zaafiyete uğrattığını yazdım.

Fransız Ceza Yasaları'ndan ve Amerikan Kamu Hukuku'ndan örneklerle bunun antidemokratik bir yasa olmadığını örnekledim.

‘‘Temiz’’ demokrasilerin tümünde bu gibi yasaların var olduğunu ve daha önemlisi uygulanmakta olduğunu yazdım, yazdım, yazdım...

Buna karşılık ‘‘Ekonomi’’ cephesi açıldı karşımda.

Önce yasayı inkár ettiler, sonra yasanın antidemokratik olduğunu söylediler, sonra da bu yasadan açılan davaları eski bürokratların kazandığı yalanına herkesi inandırmaya çalıştılar.

Bu geniş cepheye rağmen yılmadım.

Ve sonunda doğru olan kazandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mahfi Eğilmez hakkında 2531 sayılı yasaya aykırı hareketten soruşturma açtı.

Sakın yanlış anlamayın.

Mahfi Eğilmez'i tanımam.

Hakkında olumlu veya olumsuz düşüncelerim yok.

Zaten ben bu yasanın uygulanmasını isterken hedefim Mahfi Eğilmez veya başka bir isim değildi.

Ben sadece yasalara saygı istiyordum.

Ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yasalara saygılı olduğunu, yasaları korumaya niyetli olduğunu gösterdi.

Eğilmez hakkındaki dava bir ilktir. Eğer bu ülkede adalet ve yasanın üstünlüğü varsa, İstanbul'da, İzmir'de daha pek çok dava açılacaktır.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum!

Dürüst hákimlerin suçu ne?

EMEKLİ Hákim Ahmet Zeki Polat, duruşma salonunu kendine iş bulma bürosu gibi kullanmış.

Jet Fadıl'ın davalarına bakan Polat emekli olduktan sonra Jet Fadıl'la anlaşmıştı. Şimdi yeni vaziyetler ortaya çıkıyor.

Hürriyet'in haberine göre dövizci Hüseyin Dere'yi de önce yargılayıp beraat ettirmiş, sonra da onun da avukatlığını üstlenmiş.

Şerefli bir hákim.

Adalet Bakanlığı içinden gelen bilgiler bu zatın ne olduğunun teşkilatta bilindiğini ve bu yüzden zorla emekli edildiğini söylüyorlar.

İyi de, emekli etmek yeterli mi?

Yüz binlerce dolarlık avantalar aldığı söylenen bu hákim eskisinin yaptıkları yanınan kár mı kalacak?

Adalet satıyor olmanın bir bedeli yok mu? Bu alçakça eylemlerden dolayı yargılanmayacak mı?

Bu memleketteki ‘‘onurlu ve dürüsüt’’ hákimlerin, ki onlar aslında çoğunlukta, suçu ne?

Namuslu olmanın bir kazancı yoksa eğer, hiç değilse namussuzluğun bir cezası olsun.

Kimi alçaklara emeklilik ceza değil ödül oluyor...

Emeklilik sonrası önemli

GEÇEN yıl İnterbank Yönetim Kurulu'nda yer alan emekli Orgeneral Teoman Koman'ın adını anmış ve emekli olmuş üst düzey kamu görevlilerinin özel sektörde görev almalarının hatalı olduğunu, gereksiz yere yıpranacaklarını yazmıştım.

Nitekim İnterbank'tan dolayı Koman Paşa da yargılananlar ve suçlananlar arasında.

Her konuda olduğu gibi bu konuda da hassasiyet gösteren ordu, bu yıl çok önemli bir karar aldı.

Emekli olan bütün askerlerden, emeklilik yaşamlarında görev alacakları kurumlara çok dikkat etmeleri ve mümkünse bir süre hiçbir kurumda görev almamaları bizzat Genelkurmay Başkanı tarafından istendi.

Bu yüzden de emekli pek çok paşa, teklifleri reddettiler.

En azından makul bir süre bekleyip, daha sonra özel sektörde ‘‘Uygun’’ yerlerde görev alacaklar.

Bunun diğer kamu personeline de örnek olması gerek.

Başta yargı personeline.

Bizimki de istihbaratçı!

ABUK sabuk bir gazete, Fransa'nın Türkiye'deki büyükelçisinin Fransız gizli servisinin başına geçmesini eleştirmiş.

Adamın Türkiye'de de ajanlık yaptığını ima eder bir hava yaratmaya çalışmış.

Türkiye eski MİT müsteşarını Fransa'ya elçi yaparken iyi de, Fransa eski elçisini İstihbarat'ın başına getirirken mi kötü?

Ben Fransız gazetelerinin Filiz Akın'ın eşi hakkında böyle bir imada bulunduğu görmedim doğrusu...

Yasa değil kafa meselesi

ÇOCUKLARIN yargılanması ile ilgili yasalarda değişiklik yapılacakmış.

Gerek yoktu ki!

O çocukları doğru düzgün yargılamak için yasalarda değil, kimi savcı ve hákimlerin kafasında değişiklik gerek.

Çocukları çocuk gibi yargılamak için yasal değil, zihinsel ortam bozuk.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yasaların uygulamayla güzelleştiğini hukukçularımız anladığı zaman.

Yazarın Tüm Yazıları