Fatih Altaylı: PKK işbirlikçileri Apo asılsın diyor!

Fatih ALTAYLI<
Haberin Devamı

Apo'yu assak mı, asmasak mı? Hangisi bizim için daha iyi?

Bu tartışma, ilk olarak bu haliyle bu köşede yazıldı.

O gün bugündür de tartışıyoruz.

İlk gün bize gereken şeyin zaman olduğunu, zaman içinde bu konuda gelişmeler olabileceğini ve bu gelişmelerin değerlendirme yapmakta Türkiye'ye kolaylık sağlayacağını yazdım.

Zaman iki şekilde kazanılabilirdi.

Türkiye'de zaten çok yavaş işleyen yargı süreci, Apo davasında da beklenen ağırlıkta işlerse, bu konuyu düşünüp tartışacak ve evrensel gelişmeleri değerlendirecek zamanımız olabilirdi.

Bunun için de kararın bozulması, dosyanın Yargıtay'da bir süre tutulması etkili olabilirdi.

Ancak normalde yavaş işleyen Türk adalet mekanizması, Apo işinde çarkı çok hızlı döndürdü.

O zaman ikinci olasılık gündeme geldi. Konu Meclis'e gelmeden hükümetin gündeminde tutulacak.

Şu anda yapılacak olan da bu.

Hükümet topu taca atacak.

Ülke menfaati için zaman kazanacak.

Fakat Türkiye, siyasette aşağılık olmanın sınır tanımadığı bir ülke.

1995 seçimlerinde PKK bayraklarını seçim malzemesi olarak kullanan, Doğu ve Güneydoğu bölgesinde seçim afişlerini PKK renkleriyle bastırıp seçmene mesajlar vermeye çalışan, PKK kamplarını milletvekilleriyle ziyaret eden, Apo ile mesaj alışverişi yapan Refah Partisi'nin bugünkü uzantıları, şimdi en hızlı ‘‘Apo asılsıncı’’ kesildiler.

Hükümeti zora koşmak, hükümeti açmazda bırakıp siyaseten yıpratmak için Apo'nun idamının infazını gündeme taşıyorlar.

Muhalefet kutsal bir olaydır.

Ama o işin de bir şerefi vardır.

İktidara muhalif olmak, ülkeye düşman olmak değildir.Ülke çıkarlarına muhalefet olmaz.

Düne kadar milliyetçiliğe söven ümmetçi soytarıların, bugün milliyetçi kesilmelerinin arkasında siyasi menfaat dışında bir menfaati bulamazsınız.

Fakat Apo denen alçağın, sanki matah bir malmışçasına İmralı'dan ahkám kesmesine izin verenlerin de, bu alçak muhalefete yol açmakta payı vardır.

Topyekûn savaş için nefer eğitimi!

DÜN ‘‘Memura altı ayda yüzde 15, elektriğe ayda yüzde 5’’ diye yazdım. Hükümet anında hatadan döndü.

Elektriğe yapılan zam, hükümet tarafından geri alındı.

TEAŞ'ın yüzde 5'lik otomatik zammı, hükümet tarafından durduruldu ve yüzde 2'ye düşürüldü.

Uyarımın ciddiye alınmış olması iyi. Ancak TEAŞ'ın yaptığı ve geri alınan zam, devlet içinde ciddi bir iletişim ve organizasyon bozukluğunun da işareti.

Hükümet, enflasyonla topyekûn mücadele kararı alıyor ve bir büyük KİT buna aykırı hareket ediyor.

TEAŞ'ın suçu yok. Çünkü elinde geçen dönem alınmış bir karar ve buna dayanarak verilmiş yetki var.

TEAŞ da gelecek değil, geçmiş enflasyona göre zammı dayamış gidiyor. Belli ki TEAŞ veya diğer kamu kuruluşları topyekûn mücadele programı hakkında bilgilendirilmemiş, uyarılmamış.

Özel sektörü uyar, özel sektörden iste, kendi adamını uyarma.

Olmaz. Olursa ciddiyetsiz olur.

Ekonominin yarısının kamunun elinde olduğu bir ülkede komik olur.

Hükümet ekonomide etkin olan veya olmayan tüm kamu kuruluşlarının üst düzey yönetimlerine mücadele programını hemen anlatmalı, kamu kuruluşlarının yönetimleri de kendi ekiplerini bu yönde eğitmeli ve bilgilendirilmelidir.

Enflasyonla savaşı kazanmak, her bir neferin kendini bu savaşın komutanlarından biri olarak görmesiyle mümkün olur ancak!

Bilene verirsen böyle hemşeriye verirsen öyle

TAV, 22 ayda bir mucize yarattı. Atatürk Havalimanı'nın yeni terminali müthiş bir eser.

İnsan görünce duygulanıyor.

İlk haftalarda, hatta aylarda birtakım aksaklıklar olması kaçınılmaz.

Washington National'ın yeni terminali açıldığı gün oradaydım, hiçbir uçak vaktinde kalkamadı.

Dev bir çarkın çalışması için biraz zaman gerek.

Bu arada Hürriyet dün Atina ile Atatürk'ün yeni terminalini karşılaştırmış. Hata...

Orada sıradan bir havalimanı yapılıyor, burada ise bir terminal.

Topyekûn karşılaştırmada bizim de durumumuz parlak değil.

Yap-işlet-devretle özel sektöre verilen terminal bitti, devletin ihale ettiği pist inşaatı, Allah izin verirse bir gün bitecek.

Yeni terminal 4 yıl sonra devletin malı olacak. Üstelik de bedavaya. Oysa bu işi devlet yapmaya kalksa, trilyonlar gider, 4 değil, 44 yıl sonra zor biterdi.

Burada önemli olan, yap-işlet-devreti adam gibi firmaya vermek.

Yunanistan'da işi yapan batınca, iş aksadı. Onlar da TAV gibi birine verselerdi iş çok farklı olabilirdi.

Bakın bizim paralel pist inşaatına...

O, yap-işlet-devret değil.

Müteahhide, ‘‘Kardeşim, piste inecek uçak başı para alacaksın. Üstelik de ne kadar çabuk bitirirsen, parayı o kadar çabuk alırsın’’ de, bak bakalım o pist kaç günde bitiyor.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Gazeteciler ve televizyoncular, kendilerini önce davet edip sonra kovan otellerin reklamını yapmayınca!

Yazarın Tüm Yazıları