Fatih Altaylı: Mehmet Sümbül'ü Hizbullah'ın hedefi yapan ne?

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Yıllardır tehlikeli boyutlarına dikkat çektiğimiz İslami terörün nereye vardığı artık gözler önünde.

Vahşet, modern toplumlardaki alışılagelmiş terör dehşetinin ötesine taşmış.

Hizbullah'ın Batman'daki kuruluşundan bu yana, bu terör örgütü üzerine dikkat çekmek için elimden geleni yaptım.

Hatta bir dönemin MİT Müsteşarı ve ardından Jandarma Genel Komutanı olan Teoman Koman'a, NTV'de katıldığımız bir televizyon programında, bu örgütün kuruluşundaki devlet katkısını ve JİTEM'in Hizbullah'la ilişkilerini sordum.

Koman bu iddiaları haliyle reddetti.

Zaten bunları sorarken Koman'dan yanıt alamayacağımı biliyordum. Maksat tarihe kayıt düşmekti.

Teoman Koman şimdi İnterbank davasında yargılanıyor.

Hizbullah'ın ise lideri ölü, üst yönetimi diri yakalandı.

Terör örgütünün Güneydoğu'daki ‘‘satırlı’’ cinayetleri değilse de, büyük kentlerdeki cinayetleri aydınlanıyor.

Cesetler ve kasetler bulunuyor.

Hizbullah'ın yöntemleri ilginç. Her şey kasette.

Sanki resmi bir sorgu gibi.

İslami kesime yakın işadamları, eski Hizbullahçılar, İslami örgütlerin maddi destekçileri Hizbullah'la ilişkiyi kesince, ya da Hizbullah'ı yeterince besleyemeyince hedef olmuşlar.

Ancak bütün bu ölüler arasında bir isim ilginç.

Hizbullah'ın hedefi olmaması gereken birisi de Hizbullah tarafından öldürülmüş.

Bu kişi Mehmet Sümbül...

Mehmet Sümbül kim, hatırlarsınız.

Sümbül'ün Malki cinayetinin aydınlatılmasıyla ilgili olarak bilgi verdiği ve cinayetteki karanlık noktaları ortaya çıkardığı iddia ediliyordu.

Malki cinayetinin karanlık noktalarını ortaya çıkaracak olan tanık Sümbül, durduk yerde Hizbullah tarafından öldürülmüş.

Doğrusu ilginç.

Bunlara nasıl oy veriyorlar?

FAZİLET şaşkın. Normaldir. İlkesi olmayanlar kolay şaşarlar.

İlke yol çizgisi gibidir, takip ederseniz yoldan çıkmazsınız.

Olmayınca sarhoş gibi yalpalar, sonunda hendeğe uçarsınız.

Fazilet de o durumda.

Şimdi yalpalıyor. Yakında hendeğe düşer.

Fazilet önce Apo asılsın dedi.

Baktı parti dağılacak, vazgeçti.

Şimdi dolambaçlı yoldan geliyor. ‘‘İdam kaldırılmasın’’ diyor.

Apo konusunda da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararının geçerli olmadığını söylemeye getiriyor.

Bak sen şunlara.

Bugün AİHM'nin kararının önemli olmadığını savunanlar, çok değil 1 yıl önce Avrupa Parlamentosu'nun ve AİHM'nin önünde yatıyorlardı.

Refah Partisi'nin kapatılması konusundaki yargı kararını ve özellikle de yasaklı Erbakan ve arkadaşlarının durumunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürüp, Türkiye'yi yargılatmak ve oradan çıkacak karara göre Türkiye'de kıyameti koparmak isteyenlerle, bugün AİHM kararının önemli olmadığını söyleyenler aynı kişiler.

Bu partiye oy verenler, bunların nesine inanıp, nesine güvenirler anlamam.

Bunlar yarın ‘‘Allah ikidir’’ diye ortaya çıksalar hiç şaşırmam.

Yeni medya, yeni mecra

DÜNYADA en önemli şeylerden biri pazarlama olunca, reklamın, tanıtımın ve bunun yapılabileceği mecraların da önemi artıyor. Gelişen teknoloji yeni mecralar, yeni tanıtım olanakları yaratıyor.

Bu da tüketicilere yarıyor.

Pek çok hizmet ‘‘beleş’’ hale geliyor.

Telefon konuşmanızın her iki dakikada bir 15 saniye reklamla kesilmesini göze alıyorsanız, telefon parası ödemekten kurtulabiliyorsunuz. Reklamı veren, sizin paranızı da ödüyor. Üstelik de reklam veren açısından çok doğru bir yöntem, kaç kişiye ulaştığını net olarak biliyor.

Şimdi yeni uygulama internette. Artık internete de para ödememek elinizde.

Eğer ekranınızın, sizi pek de rahatsız etmeyecek bir köşesinde reklam görmekten gocunmayacaksanız, internet servis hizmeti bedava. Ancak siz hangi sayfaya giderseniz gidin o reklam orada.

Yanıp sönüyor, dikkatinizi çekmeye çalışıyor.

Ve emin olun, her değiştiğinde bir kez dönüp bakıyorsunuz.

Burada da reklamın kaç kişiye ulaştığı sayılabiliyor.

Zap falan mümkün değil.

Tanıtım ve reklam hayatımızın bir parçası olurken, hayatımızı da giderek kolaylaştırıyorlar.

Düne kadar ucuza gazete okuyup, bedavaya iyi televizyon programı seyretmemize yararlarken, şimdi doğrudan cebimizi etkiliyor.

Bundan şikáyet edilmez.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Çağdaşlık adına sokakları köpek mezbahasına çevirmediğimiz zaman.

Yazarın Tüm Yazıları