Fatih Altaylı: İyi yazmışım!

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

KATMANDU'dan döndüm. Bir de ne göreyim, benim aylar öncesinde yazdığım Murat Demirel'in Egebank soygunu manşetlerde.

Benim aylar önce verdiğim bilgilere yeni ulaşmışlar ve heyecanlanıp manşetlere taşımışlar.

O günlerde ben bunları yazarken, bütün bu gerçekleri, benim Demirel soyadına husumetime bağlayanlar vardı.

Başta ‘‘Amca Demirel’’ olmak üzere, beni kasıtlı olarak üstlerine gitmekle suçlamışlardı.

Haklıydılar. Kasıtlı olarak yazıyordum.

Çünkü hırsızlara tahammülüm yoktu.

Hele hele bir bankanın ‘‘cebinde 5 bin doları olan bir adam’’ tarafından, beş parasız satın alınmasına ve daha sonra da o kişi tarafından soyulmasına hiç tahammülüm yoktu.

Şaka değil.

Murat Demirel, Egebank'ı satın aldığında milyonlarca dolar borcu ve cebinde toplam 5 bin doları vardı.

Murat Demirel borç batağında yüzerken, bir arkadaşı, ‘‘Oğlum bu halde sana kimse kredi vermez. Seni ancak kendi bankan olsa kurtarır’’ demişti.

Bu fikrin üzerine yatan Demirel, ertesi gün cebinde 5 bin dolarla Hüseyin Bayraktar'ın karşısına dikilmiş ve ‘‘Soyadı’’ gücüyle bankaya talip olmuştu.

Hüseyin Bayraktar da bankayı cebinde 5 bin doları olan bu gence, grup şirketlerinin bankaya olan borçları karşılığında satmıştı.

Bayraktarlar bankaya olan borçlarını ödemeyecekler, bu bankanın satış fiyatı olacaktı.

O gün cebinde 5 bin dolarla banka alan Demirel, bugün yüz milyonlarca doların sahibi.

Ben aylardan beri ısrarla bu büyük soygunu tek başıma yazmasam, belki de bu rezalet de unutulup gidecekti.

İyi ki yazmışım.

Dün Amca Demirel'i öven meslektaşlarım bile bugün ‘‘nüfuz suiistimali’’nden bahsettiklerine göre...

Acil tedbir gerek

AYLARDAN beri Murat Demirel'in ve suç ortaklarının DGM'de yargılanması gerektiğini yazdım.

Çünkü suç basit bir banka hortumlama suçu değil.

Murat Demirel ve arkadaşlarının yaptığı işin hukuki tanımı, ‘‘Suç işlemek maksadıyla teşekkül oluşturmak’’.

Yani çete kurmak.

Demirel ve çetesi bu suçları düzenleyen yasaya uygun olarak DGM'de yargılanmalı.

Bu arada Demirel'in mal varlığına da acilen tedbir koymak lazım.

En az 5 trilyon lira değerinde özel uçak, 1.5 trilyon liralık özel helikopter, en az o değerdeki yat gibi varlıklara hemen tedbir uygulamak gerekiyor.

Yoksa bunlar da uçar gider.

Etti 11

TÜRK ‘‘sipor’’ yazarlarının ‘‘Beş para etmez, futbolcu değil’’, benim ise ‘‘Uzak ara gol kralı olur’’ dediğimiz Jardel ligin 7. haftasında gol sayısını 11'e çıkardı.

Avrupa'da Şampiyonlar Ligi'nde, eleme dahil şu ana kadar 5 golü var.

Real Madrid'e attığı 2 golü ise saymıyorum.

Jardel bu hızla giderse ligi 50 golle tamamlayacak.

Bu golleri yiyenler rakip kaleciler mi, yoksa ‘‘sipor’’ basını mı siz karar verin!

Alçakius hainius şerefsizius

SYDNEY Olimpiyatları Türk spor tarihine kara bir leke olarak düşecek.

İBDA C selamı veren judocular, mayosuna ay yıldız koydurmayan, mindere çıkmayan güreşçiler, mafya babalarıyla içli dışlı olduğu iddia edilen federasyon başkanları. Daha neler neler. Olimpiyat takımı değil, kumpanya.

Soytarılık kumpanyası.

Tam rezillik.

Harun Doğan diye bir ‘‘hain’’ mayosunda ay yıldız istemiyor.

Sen kimsin de mayonda ay yıldızın ter yaptığını söylüyorsun, rezil!

Ama ben Harun Doğan'a kızmıyorum.

Bunun ne mal olduğunu bile bile milli takıma alana, üzerine benim milletimin milli mayosunu giydirene kızıyorum.

Milli mayoyu bir köpeğe giydiririm de buna giydirmem ben.

Sonra aynı milli hain maça çıkmıyor.

Nedeni belirsiz.

Antrenörüne, federasyon yöneticisine, alayına da sövüyor.

Belki de yaptığı tek doğru iş bu.

Çünkü böyle adama milli mayo giydirene ben olsam ben de söverim.

Biz de bu rezaleti milli sporcular adı altında olimpiyata yolluyoruz.

Tam da olimpiyat ruhuna uygun bir takım olarak.

Citius, altius, fortius...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dünyanın en yüksek yerine çıkınca bile Türkiye'deki pisliklerden aşağıda olmadığımız zaman...

Yazarın Tüm Yazıları