Faiz kararı erken tartışmaya açıldı

BU ay Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararı, erken tartışmaya açıldı.

Bunun en önemli nedenlerinden biri; Merkez Bankası Başkanlığı krizinin devam etmesi. Eskisi kadar olmasa da, hálá başkanın kim olacağı merak konusu. Dün akşam Devlet Bakanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e çıkarak, düşündükleri ismi sundu. Şimdi bu ismin kabul edilip edilmeyeceği beklenecek.

Gelecek ismin kim olacağı, bu kişinin nasıl davranacağı merakla beklenirken, en çok merak konusu ise 27 Nisan’da yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında alınacak faiz kararı. Yani bir anlamda, eğer o zamana kadar Başkan atanırsa, faiz kararı Merkez Bankası başkanı hakkında görüş sahibi olacağımız ilk karar olacak.

Faiz tartışmasının bu ay bu kadar erken başlamasının bir nedeni de Avrupa Merkez Bankası’nın aldığı faizi artırmama kararı. Yani tüm dünyada temkinli bir tutumun öne çıktığı savunularak bizim Merkez Bankası’nın da temkinli tutum takınması gerektiği kaydedenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Bu temkinli tutum gereğine, gelecek başkanının ilk kararı olması eklenince, bir anlamda piyasalara sıkı para politikasını sürdürme anlamında mesaj vermek ihtiyacı da duyacak yeni başkanın faiz indirme kararının giderek daha da zorlaştığını söyleyebiliriz.

Aslında yeni Başkan o tarihe kadar atanmasa da, Vekil Başkan Erdem Başçı’nın indirim kararı vermesi de bu nedenlerle, bir hayli zor görünüyor.

Ancak buna karşılık piyasada, bu tür kaygılarla hareket edilmemesi gerektiğini, durum neyse ona göre karar alınmasının doğru olacağını söyleyenlerin sayısı bir hayli fazla.

Bu tür rasyonel bir tutumu savunan bankacıların bir bölümü faiz indirmek için beklenmesi gerektiğini savunurken, bir kısmı ise eldeki verilerin yeni bir faiz indirimi gerektirdiği görüşünde. Yani faiz indirimi konusunda piyasada bir ağız birliği, şimdilik görünmüyor.

Buna karşılık herkesin üzerinde mutabık kaldığı konu ise "Merkez Bankası Başkanlığı’nın netleşmesi halinde daha kolay faiz indirim kararı verilebileceği" yönünde. Yani yeni Merkez Bankası Başkanı belli olmazsa, faiz indirim kararı çok daha zorlaşıyor.

HÜKÜMETİN NİYETİ BOZULABİLİR

Mart ayına ilişkin enflasyon verisinin, olumlu olmakla birlikte enflasyonda aşağı yönü göstermediğini ve önceki aya kıyasla çok fazla bir şeyin değişmediğini söylemek gerekiyor. Yani tartışmalar erken başladı ama beklenti anketlerinin sonuçlarına ve tabi ki Merkez Bankası atamasına göre, piyasaların görüşü ay sonuna doğru daha da netleşebilir.

Faiz kararı bir şekilde atlatılacak ama hükümetin, önümüzdeki döneme ilişkin olarak, bir yolunu bulup para politikalarını, mali disiplini gevşetme niyetinde olduğunu da söylememiz gerekiyor. Bu sonuca nereden vardın derseniz, bir süredir hükümete yakın kaynaklardan aldığımız "işsizliği önlemek için bir şekilde programı delme pahasına bir yol bulmalıyız" yönündeki görüşlerin, nabız yoklamaların arttığını ve yayıldığını açıkca gözlüyoruz.

Hatta atanacak Merkez Bankası Başkanlığı konusunda da, AKP çevrelerinden "İsim o kadar önemli değil mühim olan yeni Başkanın işsizliği önlemek için Hükümete yardım etmesi, dolayısıyla bu tür çabalara destek vermesi" diyorlar.

Bunun nasıl olacağına gelince...

Daha fazlasını düşünmek bile istemiyoruz ama örneğin Maliye Bakanlığı’nın halı altına süpürdüğü yüklere, kamu bankalarıyla ilgili alınacak yeni kararlara ses çıkarmayacak bir Merkez Bankası Başkanı bulsalar bile kar görülüyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığı için verilen tavizler ise zaten yoğun olarak yazılıp, konuşuluyor.

Hükümetin derdi; yeni seçime gidilirken geniş halk kesimlerinin rahatlatılması. Bunun için tercihleri, gevşemeye göz yumacak bir Başkan. Bu arada IMF’le ne olur derseniz, 5-6 aylık gecikmeler 1 yıla çıkar, IMF de göz yumar, seçime bu ortamda gidilebilir.

Bu arada iç siyasi çekişmeler, ABD ile ilişkiler ne getirir derseniz, işte orası şimdilik belirsiz.
Yazarın Tüm Yazıları