Eyvah yakalandık!

Ailelerin içine düşebileceği en zor durumlardan biri de yatak odasında çocuklarına yakalanmak...

Haberin Devamı

Sevişirken çocuklarına yakalanan anne-babaların sayısı tahmin edilenden çok daha fazla. Peki, böyle bir durumda nasıl davranmak gerekiyor? İşte yanıtlar...

Çocuğun, gördüğü manzara karşısında yaşıyla doğru orantılı olarak birtakım yargılara kapılmasının normal olduğunu belirten Psikolog Serap Duygulu, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Gördüğü manzara ve ilişkinin ne kadarını gördüğü çok önemli. Çocuk, özellikle de yaşı küçükse, ilk olarak düşündüğü şey anne ve babasının arasında bir şiddet yaşandığı yönün-
dedir ki, bundan ciddi olarak etkilenir. Özellikle ailede, cinsellik rahat konuşulan bir konu değilse ve çocuk bu konuda sorularına yanıt alamamışsa, karşı karşıya kaldığı durum onda sarsıcı bir etki yaratır.”

ÇOCUĞA NASIL BİR AÇIKLAMA YAPMALI

Küçük yaştaki çocuklar, durumun çok farkında olmayabilirler ama büyük yaştaki çocuklar için mutlaka açıklama yapmak gerek. Böyle bir durumda çocuğunuza;
Birlikte uyuduğunuzu
Birbirinize sarılıp yattığınızı
Birbirinizi öptüğünüzü
Bazen soyunarak yatmak istediğinizi ve bu şekilde kucaklaşarak uyuyabileceğinizi
Ancak bunu sadece anne ve babaların yapabileceğini anlatabilirsiniz.

ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Çocuğunuzun mutlaka ayrı odada yatmasını sağlayın
Yatak odanıza girmemesi gerektiğini öğretin
Cinsellikle ilgili soru sormaya başladığı ilk andan itibaren, yaşına uygun bir şekilde doğru bilgiler verin
Çocuğunuzun yanında ve gereksiz yere cinsel konuları konuşmayın
Sorduğu soruları “ayıp” ya da “yasak” karşılığıyla geçiştirmeyin.
Yaşanan olayı önemsemezseniz, kalıcı psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Çocuklar, çok küçükken bile onlara bazı kuralları öğretmek, olası sorunları ortaya çıkmadan yok edecektir. Bu kurallar:
Anne-babanın odasına izin almadan girmemek...
Tuvalet ya da banyoya içeride birisi varken girmemek...
Giyinirken insanları rahatsız etmemek, onları izlememek...
Kendi vücuduna başkalarının dokunmasına izin vermemek... Bura-da anne-babanın, yardım amaçlı do-kunmalarını iyi ayırt etmesi gerekir.
Bu tip kurallar çocuğun sınırlarını çizmesini sağlar, ona başkalarının sınırlarına saygı göstermeyi öğretir.

2011’e son günler...

Haberin Devamı

Geçen yaz başı Nuran ve Pınar ile eskiden çalışma odamız olan, sonra Rüzgar’a ayırdığımız odadaki çiçekli mor koltukta, benim son kez doğurmama üç-beş gün kala oturup yarattığımız formül, ne kadar da haklı nedenlerle yaptığımız bir formülmüş.
Bir matematik problemi gibi “+ /” gibi işaretleri kullanarak çıkardığımız formülümüzün içinde bir “T” maddesi vardı.
Temizlik kelimesinin ilk harfini simgeliyordu o “T”...
Karar verdik, “2011’e üstümüzde yük olan, bizi yoran tüm kamburlardan kurtularak girelim. Boşuna stres yaşamayalım. Biraz kabuğumuza çekilelim” dedik.
Ve ilk temizliğe o yaz günlerinde başladık, bir-iki şeyden o dönem kurtulduk. Son üç-dört aydır ise başka şeylerden ve yanında yaşanan bir sürü sorundan, sorunlu insandan, genetiği bozuk ilişki yumaklarından sıyrılıyoruz. Yeni yıla “tertemiz” ve kendi çapımızda giriyoruz.
Bu sebeple dostlar, hem hafiflemekten hem de başka şeylerden bu günlerde aşırı mutluyuz!
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği “Yılın Sosyal Sorumluluk Ödülünü” bize veriyor!
Hem de biz başvurmadan, biz söylemeden, herhangi bir seçmeye aday olmadan. Ne okurumuzu yönlendirip oy isteyerek bir şey kazandık, ne aday olup kendimizi göstermeye çalışarak, ne de sadece konuşulsun, duyulsun amacıyla halkla ilişkiler faaliyeti yaparak...
Sadece farkındalık için yapılan “Annemi İstiyorum” projemiz ile bu ödülü alıyoruz.
Ülkemizde ilk kez iki ayrı bakanlığın (hem de sosyal sorumluluk için) kol kola çalışabileceğini de ispat etti bu ödül.
Bu nedenle hem Sağlık Bakanı hem de Çalışma Bakanı bu ödülü hak ediyor bence.

DİLEK KAVANOZU

Her yeni yıl gelirken oturup yazıyorum geçmiş yılı. Hem şükretmek için hem de hatırlamak için... Aynı zamanda gelecek yıl ve yıllar için hayallerimi de, isteklerimi de yazıyorum. Hayali bir dilek kavanozum var, hepsini orada tutuyorum.
Hazır son günleri yaşıyorken, acısıyla, tatlısıyla bir yılı daha bitiriyorken, size de tavsiye ediyorum bunu yapmayı...
Yazmak insanı deşarj eden bir durum, düşünmenizi ve tartmanızı da sağlıyor. İnsanı rahatlatıyor. Ayrıca hayal kurmak bana göre dünyanın en güzel şeyi. İnsanı mutlu ediyor.
Çocuklara da bunu öğretmek çok önemli anneler, çünkü çocuklarımızın yaratıcılıklarını hayaller ve hayal gibi bir dünya besliyor. İşte bu yüzden kırmızı köpek, yeşil kedi çizen çocuğa “köpek kırmızı olmaz” dememek gerekiyor...
Bu yıl dilek kavanozuma sağlık, dinginlik, sakinlik ve huzur koydum. Çocuklarımıza ve ailelerimize daha fazla zaman ayırabilmenin mutluluğu ve bir de sevinç gözyaşları...
Başka bir şeye inanın ihtiyacımız yok. Neden mi? “Evdeki huzur, zenginlik budur!” çünkü...
Not: Kişisel daha çok yazı yaz, çocukları merak ediyoruz diyenlere güzel haber. www.pinarreyhan.com adresine bir blog kurdum. Tüm kişisel sorularınıza ve isteklerinize oradan yanıt veriyorum.

Haberin Devamı

Bremen Mızıkacıları İstanbul’da

Zorlu Çocuk Tiyatrosu, bu yılki turneleri kapsamında İstanbullu çocuklarla da buluşacak. Bugün ve yarın Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde “Bremen Mızıkacıları” oyununu sahneleyecek olan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, daha sonra Türkiye’yi dolaşmaya devam edecek. İki seans halinde, 11:00 ve 13:00 saatlerinde çocuklarla buluşacak olan oyunun ücretsiz davetiyelerini, Ortaköy Afife Jale Sahnesi gişesinden temin edebilirsiniz.

Karmakarışık

“Bu hafta sonu çocuklarımızla ne yapalım?” diye düşünen ailelere keyifli bir alternatif sunuyoruz. Dün vizyona giren animasyon filmi “Karmakarışık”ı izlemeye gidin! Filmin konusunu çok iyi biliyoruz aslında. Film Rapunzel’i anlatıyor ama hikaye bu defa biraz farklı... Flynn gizemli bir kulede saklanırken, o kulede yaşayan ve 20 metre uzunluğunda saçları olan güzel Rapunzel tarafından esir alınır. Yıllardır hapsedildiği kuleden çıkmanın yollarını arayan Flynn’i esir alan Rapunzel, yakışıklı hırsızla anlaşma yapar ve alışılmadık bir maceraya yelken açar.

Yazarın Tüm Yazıları