Evler birer küçük cezaevidir

Üstat Selim İleri, yıllar önce verdiği röportajda “özellikle anne-baba evleri, çocukların hapsedildiği yerler gibi geliyor bana” demiş.

Haberin Devamı

“O çocukların karakterlerini anne, baba belirliyor. Sonra belki çocuk kendi karakterini buluyor ama arada 10-15 yıl ziyan oluyor. O nedenle, evler birer küçük cezaevidir.”
Şahsen evlerden çok evliliklerin zamanla cezaevine dönüştüğünü gözlemlemişimdir.
Yani aslında büyükler çekiyor cezayı. Çocuklaraysa onların kaderine ortak olmak düşüyor.
Tıpkı “Uçurtmayı Vurmasınlar” filminde annesiyle cezaevinde çile dolduran küçük Barış gibi. İçine doğduğu şartlara uyum sağlayıp bir şekilde hayatta kalacak.
Evde de anne-baba beraber mutsuzsa, yarattıkları sevgisiz dünyada çocuklar da kavruluyor.
“Çocukluk travması” dediğimiz bundan ibaret: İçine doğduğumuz ve dışına çıkamadığımız bir dünyanın içinde hayatta kalma savaşı.
Malum, her çocuk evden kaçacak kadar cesur değil.
Sonra o evden kaçamayanlar büyüyor ve ne zaman başları sıkışsa o çaresizlik anına geri dönüveriyorlar.
Bazen sıradan olaylar bile tetikleyebiliyor: Trafikte bir anlaşmazlık, devlet dairesinde uzayan kuyruk, ana muhalefet liderinin sıradan bir demeci...
İnsan aniden geçiveriyor karanlık tarafa. Köşeye sıkıştığı için tırnaklarını çıkaran kedi misali.
Sanıyor ki dünya çocukken hapsolduğu o sevgisiz hanedir. Vezir de olsalar içlerinden gitmiyor bu çaresizlik. İnsanı acımasız ve empatiden yoksun kılıyor.
Etrafınıza şöyle bir bakın: Agresif patrona, hırçın futbolcuya, kaza pahasına yol vermeyen taksiciye, kırıcı şeyler yazan köşe yazarına, kükreyen siyasetçiye, aynaya hatta...
Yeterince uzun bakarsanız, evden kaçamayan o çocuğun hâlâ yaşadığını göreceksiniz.

Haberin Devamı

Gerçek Harry Potter

Harry Potter tefrikası hayırlısıyla bittiğine göre, onunla büyüyen çocuklar eserin orijinalini okumaya başlayabilir.
Ursula Le Guin’in “Yerdeniz Büyücüsü” serisinden bahsediyorum. Yani Harry Potter’ı yazan Rowling’in çaktırmadan intihal yaptığı kitaptan.
Harry Potter zaten “Yerdeniz Büyücüsü”nü okuyan birinin aklında kalanlarla yazdığı bir öykü gibi. Onun poplaşmış, basitleşmiş, biraz da salaklaşmış hali. Ey Harry Potter hayranları, Le Guin’in dünyasına balıklama dalınız: Benzerliklere şaşırdıktan sonra farkları fark edecek, kendinizden geçeceksiniz. Vallahi bir şey istemem, teşekkür yeter.

tatlı  Sözlük

Haberin Devamı

Bodrum: Görüntülenmek istemeyen ünlüler galerisi.

Yazarın Tüm Yazıları