Ertuğrul Özkök: Üç liderin tarihi kararı

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Koalisyon ortağı üç partinin genel başkanları bugün belki de göreve başladıkları günden beri en kritik zirvelerinden birini yapacaklar.

Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, sabah Milli Güvenlik Kurulu toplantısına girecekler.

Öğleden sonra ise ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı da yanlarına alarak liderler zirvesini gerçekleştirecekler.

Bu zirvenin iki önemli konusu var.

Birincisi, petrol boru hatları.

Ama asıl kritik konu, zirvede ikinci olarak ele alınacak olan Abdullah Öcalan meselesi olacak.

Zirve, Yargıtay'ın Abdullah Öcalan'la ilgili kararını verişinden 24 saat öncesine rastlıyor.

KİLİT KİŞİ BAHÇELİ

Üç liderin karar verecekleri konu son derece kritik.

Abdullah Öcalan'ın avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdular.

Liderlerin bugün verecekleri kritik karar şu:

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin vereceği kararı bekleyecek mi, beklemeyecek mi?

Aslında Başbakan Bülent Ecevit ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın bu konudaki tutumları aşağı yukarı belli.

Onlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının beklenmesinden yana.

Başbakan Bülent Ecevit'in görüşü ise daha da belirgin,

Çünkü Ecevit, idam cezasına da karşı. Dolayısıyla Abdullah Öcalan'ın idamı konusunda karşı bir fikre sahip olduğu biliniyor.

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da yavaş yavaş bu noktaya geliyor.

Buna karşılık MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin durumu henüz tam olarak bilinmiyor.

Başbakan Bülent Ecevit, bugün zirvede alınacak kararla ilgili görüşlerini dün biraz üstü örtülü biçimde şöyle dile getirmişti:

‘‘25'inde görülecek davanın hukuki süreci sona erecek mi, ermeyecek mi onu şimdilik bilmiyoruz. Çünkü başka itiraz yolları da var. Ayrıca İnsan Hakları Mahkemesi'ne avukatların başvurusu nedir, o başvuruya yanıt geldi mi, ona göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden bize bir erteleme isteği geldi mi, gelecek mi henüz bilmiyoruz. Yani daha şu ana kadar gelmedi, gelecek mi onu bilmiyoruz. Öyle bir şey olursa, ona göre tavrımızı belirleyeceğiz.’’

Ecevit, ‘‘Hükümet, İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararını bekleyebilir mi?’’ sorusuna da, ‘‘Avrupa Konseyi'nin de bizi bağlayıcı kuralları var. Şu sırada zaman gelmiş değil henüz. Dediğim gibi Türkiye'deki hukuki süreç sona ermiş değil’’ yanıtını vermişti.

KONU ASLINDA SİYASİ

Aslında bu konu tamamen hukuki gibi görünmekle birlikte siyasi bir özelliğe de sahip.

Üç lider, Yargıtay'ın hukuki kararına 24 saat kala neden böyle bir görüş belirleme ihtiyacı duyuyor.

Cevabı çok basit.

Çünkü Yargıtay, yarın idam kararının onaylanması yolunda karar verdiği takdirde artık iş Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetki alanına giriyor.

İşte bu noktada işin siyasi boyutu devreye giriyor.

Konu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine geldiği andan itibaren iş daha da zorlaşıyor.

Eğer idam kararının onayı TBMM Genel Kurulu'na getirilirse milletvekillerinin çok büyük bir çoğunluğunun buna ‘‘evet’’ demesi bekleniyor.

Kamuoyunun bu konudaki baskısı belli.

İşte o yüzden konu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine intikal etmeden önce hükümetin üç ortağının bu stratejik kararı alması son derece önemli bir hale geliyor.

STRATEJİK KARAR ŞU

Stratejik karar ise şu:

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını beklemeli mi, beklememeli mi?

Önümüzdeki aralık ayında Helsinki'de Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği oylanacak.

Ama en az bunun kadar önemli bir başka konu daha var.

Türkiye, Güneydoğu sorununu kendi iç barışını kalıcı bir şekilde sağlayacak biçimde nasıl çözebilir?

Abdullah Öcalan'ın idam edilmesi bu barışı kolaylaştırır mı, yoksa zorlaştırır mı?

Bütün bunlar toplum olarak bütün duygularımızdan arınarak cevap vermemiz gereken sorulardır.

Bunları alt alta yazdığımız takdirde ortaya şu sonuç çıkıyor:

Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Abdullah Öcalan'la ilgili kararını beklemesi yararlı olacak.

O nedenle bugünkü liderler zirvesinde böyle bir kararın çıkması, Türkiye'ye sağlıklı bir şekilde düşünmesi bakımından altın kadar kıymetli bir zaman kazandıracaktır.



Yazarın Tüm Yazıları