Ermeni vukuatı!!!

BUGÜN 24 Nisan. Ermenilerin ‘soykırım’ iddialarının yıldönümü! 24 Nisan 1915 tarihi neyi ifade eder, önce onu görelim.

Yıl 1915. Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı’nda. Ülke zor durumda. Çanakkale, Kafkas, Irak, Suriye, Filistin cephelerinde savaşıyoruz. Doğu Anadolu’da Rus ordusu ilerliyor. Erzurum bile işgal altına giriyor. Doğu Anadolu’da yaşayan Ermeniler ayaklanmış durumda.

Bu Anadolu’da kaçıncı ayaklanmaları!

Adamlar Rusya, İngiltere, Fransa gibi büyük devletlerin koruması altında. Doğu’da Van gibi pek çok il ve ilçemizi Ermeniler ele geçiriyor.

Bunlar ayrıca ordumuzu arkadan vuruyor.

Anadolu ve Trakya’da yüz binlerce Ermeni yaşıyor. Aslında Müslümanlarla en çok özdeşleşmiş olan toplum onlar. Ancak Ermeni isyanları pek çoğunu devşirmiş, devletin düşmanı yapmış. Savaş sırasında o günkü isimleriyle Maraş ve Antep dolaylarında Ermeni isyanı da olanca hızıyla sürüyor.

Yurt sınırları içerisindeki binlerce Ermeni kilisesi ve okulu silah deposuna dönüşmüş. Bunların tamamı belgeli.

‘24 Nisan soykırım (!) tarihi’ öncesindeki olayları özetliyorum:

* * *

25 Şubat 1915: Başkomutanlık bütün askeri birliklere genelge gönderip Ermenilerin her bölgede çete kurduğunu, askerden kaçıp eşkıyalık yaptığını, çok miktarda bomba ve silah bulunduğunu ve bunun genel bir isyan hazırlığı olduğunu, Ermenilerin bundan böyle orduda ve silahlı hizmetlerde görev almayacağını bildirdi.

1 Nisan 1915: Dahiliye Nezareti (İçişleri Bakanlığı) güvenilmeyen ve olaylara karışan Ermeni memur ve polislerin başka bölgelere gönderilmesini emretti.

24 Nisan 1915: Van isyanı nedeniyle İçişleri Bakanlığı bütün il ve ilçelere gizli bir genelge gönderip Ermeni komitelerinin merkez ve şubelerinin kapatılmasını, belgelerine el konulmasını ve komite elebaşlarının tutuklanmasını istedi. Başkent İstanbul’da tutuklamalar yapıldı. Türkiye düzeyinde toplam 2345 Ermeni elebaşı ve terörist tutuklandı.

Ermenilerin soykırım yaygarası işte bu 24 Nisan 1915 tarihinden kaynaklanır!

Mayıs ayında çıkarılan bir kanunla savaş bölgesindeki Ermenilerin başka topluca bölgelere gönderilmesi kabul edildi.

Ermeni-Müslüman çatışması sürüp gidiyordu. İki taraf birbirini kesiyor, tek tek veya topluca öldürüyordu. Adına tehcir denilen toplu sürgünde elbette acı olaylar oldu. Bazıları eşkıya tarafından öldürüldü, bazıları hastalıktan öldü.

Ama ortada ‘soykırım’ falan yoktu. Eğer olsaydı başta İstanbul olmak üzere, sınırlarımız içerisinde bir tek Ermeni bile sağ kalamazdı.

Devlet, Irak ve Suriye taraflarına topluca gönderilen Ermenilerin borçlarını üstlendi. Taşınmazlarını yanlarına almalarına izin verdi. Kafilelere saldıranlar idam edildi.

Yine de çok sayıda ölüm oldu. Ama tekrar ediyorum, ortada soykırım yoktu. Bu iddiayı yıllar sonra Batı sömürgeciliğinin kucağında ortaya attılar.

Ermeniler, Osmanlı’nın makbul insanlarıydı. Devletin her kademesinde ve her alanda onlar vardı. Din ve milliyet özgürlükleri sonsuzdu. Rumlarla birlikte ülkenin en varlıklı kesimini oluştururlardı.

Ama ekmeğini yedikleri ülkeye utanmadan ihanet ettiler. Özellikle Rusya, İngiltere ve Fransa’nın kışkırtmasıyla arkadan vurdular. Yazık oldu.

Şimdi onların soykırım masalı ile uğraşıyoruz!


ÖDÜL

Masa başında verilen ödüller önemli değil. Ama ciddi biçimde, anketlerden ortaya çıkan ödüllere saygım var.

Uluslararası Lions Dernekleri Federasyonu’na bağlı 52 kulüp ve 1252 üye arasında yapılan medya meslek ödülleri anketinde en çok okunan gazete Hürriyet, en çok okunan köşe yazarı Emin Çölaşan çıkmış.

Dün ödül töreni vardı. İşlerin yoğunluğu nedeniyle katılamadım.

Böyle ödüller gazetecilik mesleğinde hem itici güçtür, hem de büyük onurdur.

Teşekkür ediyorum.
Yazarın Tüm Yazıları