Erkekleri kendime layık görmüyorum onlarla arama mesafe koydum

Güzin Ablacığım, ben 16 yaşında liseye giden bir okurunuzum.

Haberin Devamı

İnternetten zamanım oldukça arşivinize bakıp yazılarınızı okuyorum ve hemen hemen hepsinde kadınlar erkeklerden yakınıyorlar. Hepsinde kendi düşüncelerimi buluyorum neredeyse. Erkekler neden bu kadar duygusuz, kızlar neden bu kadar kolay av oluyorlar diye düşünüyorum.
Okulumda herkes tarafından beğenilen ve tanınan bir kızım. Benimle çıkmak isteyen bir sürü de genç var hatta. Ama ne kadar beğenilirsem beğenileyim erkeklere hiç güvenmiyorum. Çevremde beni elde edilmesi zor, kendine çok güvenen bir kız olarak görüyorlar çünkü kendimi hep öyle gösteriyorum ama aslında o kadar zayıfım ki… Kimse bilmiyor bunu, en yakın arkadaşlarım bile.
Erkeklerden nefret eder hale geldim. Bir çift ayrıldı diye duysam hemen kesin erkek aldatmıştır, sevgisi bitmiştir diye düşünüyorum. Aksine bir kızın erkeği bıraktığını ve erkeğin acı çektiğini duyduğumda, sanki zafer kazanmış gibi mutlu oluyorum.
Sizin arşivinizde bile üzülen bir adamı okuduğumda mutlu oluyorum ablacığım, nasıl bir şey bu bilmiyorum. Yazılarınızda, erkekler eşlerinin bakire olmadığını öğrendiklerinde dünya başlarına yıkılıyor ama bizim de isteklerimiz olabileceği akıllarına bile gelmiyor. Neden bu kadar benciller?
Ben hiçbir erkeğin beni hak etmediğini düşünüyorum. Onlar 18 yaşına kadar ilişkiye girmezlerse, bunu kendileri için eziklik olarak görürken, biz ne yapalım Güzin Ablacığım?
Asıl sorun ise ben kimseyi bekaretimi verecek kadar değerli bulmuyorum. Evet bu gerçekten özel bir şey ama onlar bu anı daha önce başkasıyla yaşamışlarken neden ben ona bekaretimi veriyorum? Sırf hak etmediklerini düşündüğüm için ben de kendi kendime bozdum bekaretimi. Evet belki kendime zarar vermiş oldum ama ne yapayım içim ancak böyle rahat etti. Zaten eğer bir gün evlenirsem, bekaretime değil bana, kişiliğime değer veren biriyle evleneceğim, Umarım bu onun için çok büyük bir anlam ifade etmez. Dilerim yaptığıma pişman olmam.
? RUMUZ: MEZİG

Haberin Devamı

Bu karamsarlık niye sevgili kızım, çocukluğunda ya da bir süre önce başına seni çok üzen, kıran, erkeklerden nefret  etmene yol açacak bir olay mı geldi? Ailende kadınlar hep ezik, erkekler ise acımasız mıydı? Küçük yaşta sevdiğin vardı da sana kötü mü davrandı? Belki tespitlerinin bir kısmı doğru olabilir. Ama sonuçta erkekler de tüm zaaflarıyla  insan… Onların özellikle de ülkemizde yetiştiriliş tarzları, aile geleneği nedeniyle böyle düşünmeye ve davranmaya itelendiklerini de görebilmelisin. Köşemde okudukların ise hep sorunlu insanlar… Bu farkı anlamalısın.
Her kadının bir erkeğe, her erkeğin de bir kadına ihtiyacı vardır, bunu hiç kimse inkar edemez. En başarılı kadın bile, yanında bir erkeğin varlığını, sevgisini, şefkatini, desteğini, himayesini arar. Bekaretini kendi kendine bozman da çok şaşırtıcı aslında. Bu kadar küçük yaşta düşünmeden yaptığın yanlış yüzünden ileride seni gerçekten sevecek, sayacak, kalbini kazanmayı başaracak biriyle karşılaştığında, “ keşke yapmasaydım” demezsin umarım.

Haberin Devamı

Ne olur sesimi duy sevdiğim de beni duysun

Ne olur beni duy, ne olur bana yardım et, ne olur sevdiğim bu duygularımı okusun, ne olur. Ben 18 yaşında bir kızım, Almanya’da yaşıyorum ve bundan bir buçuk sene önce, İstanbul Bakırköy’de bir gençle tanışmıştım. Ve güzel bir arkadaşlığın adımını atmıştık. O arkadaşlıktan bir aşk doğdu. Her şey çok güzeldi, tıpkı masallardaki gibi. Annemle bile tanıştırmıştım onu. Sırf onu görmek için İstanbul’a gidiyordum. Fakat ne olduysa bir ay önce oldu… Yaşadığım masal bitti, çok sevdiğim insandan ayrıldım. Bazen düşünüyorum, elbette ki benim de hatalarım olmuştur. Bunu asla inkar etmiyorum. Şimdi hayatım çok anlamsız, şarkıda dedikleri gibi “sol yanım acıyor…” sanki. Evet Güzin Abla, sol yanım acıyor. Hem de çok acıyor. Benim suçum neydi? Sevmek suç mu? Bağlanmak suç mu? Hele ölümüne sevmek? Suçsa çok ağır yargılandım.

RUMUZ: ÇUKURDAYIM

Haberin Devamı

Güzel kızım, ayrılma nedeninizi yazmamışsın ki bir yorum yapabileyim… Sana şu doğru, bu yanlış diyeyim. Ama sanırım onun bir açığını yakaladın, ya yalanını ya da seni aldattığını öğrendin ki bu kadar yaralanmışsın. Her şeye rağmen, bir umudun var, bir geri dönüş fırsatı arıyorsun ki, bana “sesimi ona duyur” diyorsun. Umarım ikiniz de hatalarınızı görüp, sevginizin ağır bastığını anlar, yeniden birleşebilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları