Erkeklere dair

Pakize SUDA
Haberin Devamı

Perşembe günü kadınlara verip veriştirirken erkeklerin de sütten çıkmış ak kaşık olmadıklarını yazmıştım. İleride bir gün, ne olduklarını bu köşeden kafalarına kakarız demiştim. Ve eklemiştim: ‘‘Bırakın o güne kadar beyliklerini sürdürsünler.’’

Kadın değil miyim, öyle günlerce, aylarca saltanat sürmelerine dayanamadım. Hemen döküyorum eteğimdeki taşları:

*

Kendilerinin üstün yaratıklar olduklarını düşünürler. Bu sebepten doğacak çocuklarının da erkek olmasını isterler. Öyle ya, üstün adamın üstün çocuğu olur.

*

Çocuk erkek olursa kendi başarıları, kız olursa kadının beceriksizliğidir.

*

O kadar üstündürler ki, ömürleri boyunca buna yeni bir şeyler katmak gibi bir çabaları olmaz. Futbol bilgisi dışında...

*

Kendilerini hálá ilkçağda zannederler. Hani kadınlarla iş bölümü yaptıkları çağlarda. Eti getirmek onlardan, pişirmek kadından.

*

Fiziksel güçleriyle övünürler. Sanki bu sonradan kendi çabalarıyla elde ettikleri bir meziyetmiş gibi.

*

Kadınları çok severler, ama yatakta.

*

Eksik olmasınlar, kadını çiçeğe benzetenleri vardır. Bu övgünün altında, gözü okşamaktan başka bir işe yaramadığımız hakareti vardır.

*

Aptaldırlar. Yıllardır kadının orgazm taklidini yutarlar.

*

Ya da akıllıdırlar. Yıllardır kadının orgazm taklidini yutmuş görünüp, uzun uzadıya uğraşmaktan kaytarırlar.

*

Aldatırlar. En güzelini bile, en sevdiklerini bile.

*

Hiçbir şey yapmasalar, internette siber seks yaparlar. Ya da chat. Avustralya'daki bir fıstıkla.

*

Kadınlarla ‘‘hafif’’ konuları konuşurlar. ‘‘Ağır’’ları erkek arkadaşlarına saklarlar. Böylesi uygundur akılları sıra.

*

Çaptan düştükçe hayatlarındaki kadının yaşı da düşer. Umut, isyan, son çırpınış... Artık her ne ise.

*

Kadınlar tarafından kendilerine gösterilen en ufak yakınlığı ‘‘Benimle yatacak’’ şeklinde değerlendirirler.

*

Kadından ana, bacı, karı, sevgili olur. Amir dediğin ise erkek olur. Bu düşünceden hareketle kadından emir almaktan hoşlanmazlar.

*

El değdirmedikleri kız kalmasın isterler. Evlenirken el değmedik kız ararlar.

*

Güzel kadınlara bakar, çirkin kadınlarla evlenirler. Maksat onlarınkine kimse bakmasın.

*

Akıllı kadınlardan kaçar, güzel bacaklıları kovalarlar.

*

Kadınlara bayılırlar. Eğer kendilerinin değilse.

* * *

Kadınlar böyle, erkekler şöyle. Ya nasıl olmalıydılar?

Kıskanmayacak, aldatmayacak, alçak gönüllü olacak, yiğit olacak, dürüst olacak, akıllı olacak, hoşgörülü olacak, sevgili, saygılı olacak, fırsatçı olmayacak, bilgili olacak, görgülü olacak, alim olacak, arif olacak... ‘‘Başka ne alırdınız?’’ diye sorarlar adama.

Varsa böyle meziyet kumkuması biri, başka bir mahlûktur o. İnsana numune teşkil etmez. Doğaya aykırı. Kedinin uçması gibi, kökü tepede ağaç gibi, 150 yıl yaşayan kelebek gibi. Bilim adamlarına teslim etmek lazım.

Peki kim uyduruyor yukarıdaki erdemlere sahip olunması gerektiğini? Acaba ilk insanlar böyleydi de tekamül edelim derken ‘‘insan’’a tekabül etmez mi oldular?

Kimse yeni icat çıkarmasın. Kedi uçmaz. Kadını erkeği... Elimizdeki malzeme bu. Sanal insanlar yaratıyoruz, benzemeyenleri azarlıyoruz. Kendimiz benzermişiz gibi.

Ben halimden memnunum. Başkalarının halinden de. Değişik birini görürsem apışıp kalırım.

Mış muş köşesi

Evlenecek çiftler, nikáh masasından önce noterde mal paylaşımı ile ilgili sözleşme imzalayacakmış.

Zaten evlilik bir süre sonra yürütülmesi ticari bir zorunluluk haline getiren ortaklığa dönüşüyordu. Layığını buldu.

Monica'nın kimyası bozulmuş.

Tam da kilo vermiş, fiziği düzelmişti.

Asosyal erkeklerin beyni daha küçükmüş.

Lütfen erkekleri kategorize etmeyin. Hepsininki küçük.

Topkapı Sarayı'na giden hüsrana uğruyormuş.

Uğrarlar tabii. Zira yanlış adrese gidiyorlar. Kanuni Sultan Süleyman'ı görmek için Çankaya Köşkü'ne gidecekler.

Ecevit, ‘‘Fethullah Hoca'nın okullarında irticai propaganda yapılıyor’’ diyenlerden kanıt istemiş.

Nereden nereye aklıma, ‘‘Rüşvet'in belgesi mi olur?’’ lafı geldi.

Kadınların iş tercihi memuriyetmiş.

Yıllık izin, mazeret izni, rapor, iki ucundan çekilip uzatılmış bayramlar... Her daim tatil. Kim istemez?

Çiller Demirel'in yeniden seçilemediği takdirde Güniz Sokak'a inmesiyle ilgili ‘‘Sular geriye akmaz’’ demiş.

Çok doğru. Bu gerçekten hareketle sizin de durumunuz pek parlak sayılmaz.

Dünyada oburluk sorunu varmış.

İtiraf ediyorum. Çıban başı benim.

Yazarın Tüm Yazıları