Erdal Sağlam: Pahalı santrallar daha önceki hükümetler döneminde

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

ENERJİ Bakanı Cumhur Ersümer, enerji sektöründeki KİT'lerin durumunun ele alınacağı toplantı için yazdığımız pazartesi günkü yazımız için aradı.

Ersümer, kendisinin Hazine bürokratlarına hakaret etmediğini söylüyor. Kendisine ‘‘Bu işi Allah'tan başka kimse önleyemez’’, ‘‘Ben onlara soracağım’’ türünden basına yansıyan sözlerini hatırlattığımızda ise, onların hakaret olmadığını kaydediyor. Ersümer, buna karşılık DPT ve Hazine bürokratları içerisinde Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu idrak edemeyenler olduğunu söylüyor. Hakaret etmediğini ancak bunlardan şikáyetçi olduğunu, bunları basına şikáyet ettiğini söylüyor. Ersümer, bu hafta Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın Adapazarı-Gebze santrallarının temel atma töreninde yaptığı konuşmada yer alan benzer sözleri de, bu şekilde yorumladığını kaydediyor.

Bu arada Devlet Bakanı Recep Önal da aynı yazı için bir açıklama göndererek, kendisinin bulunduğu toplantılarda hakaret edilmediğini kaydederek, özetle, kendisinin aslında bürokratlarını koruyan bir bakan olduğunu ifade ediyor.

Ersümer ayrıca, yazıda belirtildiği gibi kendisinin yüzlerce santral için önizin vermediğini, bu söze çok içerlediğini kaydederek, kendi döneminde fizibilite onayı verilen santralların 32 adedi hidroelektrik, 12 adedi termik, 52'si rüzgár enerji santralı olmak üzere toplam 96 olduğunu kaydetti. Bu arada Ersümer, kendi Bakanlığına kadar el atılmayan rüzgár enerjisi santrallarına el atıldığını ve 52 adet izin verildiğini de hatırlatıyor ki; gerçekten hem alternatif bir kaynak, hem de çevre dostu olması nedeniyle, bunun olumlu bir adım olduğunu kabul ediyor.

Ersümer, verilen santral izinlerinin, hiçbir zaman tek başına bir firmadan alınan teklifle verilmediğini, fizibite alınmasından sonra başka şirketlerin serbest rekabet koşulları içerisinde aynı proje için yarıştırılarak işin verildiğini söylüyor. Örneğin doğalgaza dayalı Adapazarı santralı için 9, Gebze için 10, İzmir için 6, ithal kömüre dayalı İskenderun için 4, Ankara için ise 5 şirketin yarıştığı belirtiliyor.

Ersümer, sorularımız üzerine DPT'de bekleyen sayıları 200'e varan santral projesinin nereden kaynaklandığı konusunda ise, ‘‘Ben kendi dönemimdekini biliyorum, benden öncekiler beni ilgilendirmez’’ diyerek, detaya girmek istemiyor.

Bu arada Ersümer kendi döneminden önce yap-işlet-devret'le uygulamaya sokulan santralların neden 12 sente varan fiyatlarla TEAŞ'a elektrik sattığı konusunda ise ‘‘Onlardan ben de rahatsızım. Onlar Tansu Çiller hükümeti döneminde verilmiş. Her yerde söyledim, onları örnek gösterip şimdiki projeler engellenmeye çalışılıyor. Bizim verdiğimiz santrallere bakıldığında satış fiyatı bellidir’’ diyor. Ersümer'in kastettiği fiyat ise, gerçekten 4.1 ve 4.2 sentten oluşuyor.

Ersümer eskilerin fiyatını vermiyor ama Unit ve Enron'un ilk 7 yıl 6.8, sonraki 5 yıl 5.7, geriye kalan 8 yıl ise 3.3 sentten TEAŞ'a elektrik sattığını öğreniyoruz.

Ersümer'e ‘‘Unit'in 10 yılda sözleşmeyi bitirelim’’ şeklinde bir teklif getirip getirmediğini sorduğumuzda ise ‘‘Tabii değişik tekliflerle geliyorlar. Eskalasyonda düzeltme yapacaklarını söylüyorlar. Birecik'te de öyle. Bunlar, uluslararası tahkim yetkisi de almışlar ama son proje fiyatları nedeniyle onlar da rahatsız oldu. Bunun için, şimdi düzeltme teklifleri getirmeye başladılar’’ diyor.

Ersümer bütün bunları Anayasa Mahkemesi'nde de açıkça anlattığını kaydediyor.

Bizim kaygımız; 12 sentle özel sektörden elektrik alıp, 4 sente tüketiciye satan TEAŞ'ın durumunun bir an önce düzeltilmesi.

Belki de ‘‘Türkiye'nin şartlarını idrak edemeyen bürokratların’’ tepkisi politikacıları harekete geçirir de, bu fahiş hatalar da düzeltilip, halkın parasının bazı müteahhitler ve ‘‘yamyam işadamları’’na gitmesi engellenir...

Yazarın Tüm Yazıları