Erdal Sağlam: Ek önlem alınacaksa artık beklenmesin

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

HAZİNE Müsteşarı Selçuk Demiralp ve Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, enflasyon rakamlarının açıklandığı akşam, iki gün önceki demeçlerine benzer demeçler verdiler.

Hazine açıklamasında yine, bazı özel sektör kuruluşlarının enflasyona uyumlu davranmadıkları belirtilirken, rekabet olmayan sektörlerdeki zamların yüksekliğine dikkat çekildi. Merkez Bankası Başkanı Erçel ise iki gün önceye kıyasla, söylemini biraz yumuşatmış gibiydi.

Özetle; Demiralp ve Erçel iki gün önce yaptıkları açıklamalarla kamuoyunu, beklenenin üzerinde çıkacak enflasyon rakamlarına alıştırmış oldular.

Bence Demiralp ve Erçel'in art arda verdikleri demeçlerin bir amacı da, ‘‘Alınması gereken tedbirler konusunda hükümeti uyarmak’’ idi. Bu, aynı zamanda kamuoyunu da, alınacak ek tedbirlere alıştırmak anlamına geliyordu.

Şimdi sıra, alınacak önlemler için verilecek karara geldi.

Temmuz ayı enflasyon rakamları, ‘‘talepteki canlılığın’’ bir anlamda teyidi niteliğinde idi. Görüldü ki; Türkiye'de birçok sektör henüz rekabete açık değil ve bu sektörlerde talep arttığı zaman, fiyatlar da ona bağlı olarak artıyor.

Bizce bu doğal bir seyir. O sektörlerde çalışan firmalar, artık zarar ettiklerini yani fiyat artışının kendilerini vurduğunu görene dek, bu zamları yapacaklar. Bu arada önümüzdeki dönem, bu rekabete açık olmayan sektörlere ilişkin yapısal tedbir gerekliliği de, açıkça görülmüş oldu.

Sağlık, eğitim gibi sektörlerin rekabete açık olmadığı zaten biliniyordu, ancak tarımdaki bu küçük oranlı gerilemeye herkes şaşırdı. Temmuz ayındaki aşırı sıcaklarla, bu gelişmenin tümünü açıklamak pek mümkün değil. Bizce, büyük tantana ile çıkarılan hal yasasının göstermelik olduğu ortaya çıkmış oldu. Herkes biliyor ki; üretimden satış tezgáhına giden yolda, fiyatlar 4-5 kat artıyor ve aracılığın büyük rantı engellenemiyor. Bizce yeniden incelenmesi gerekiyor.

SAĞLIK SEKTÖRÜ

Üzerinde durulması gereken bir başka konu da sağlık sektöründeki aşırı artışlar. Avukatlar gibi doktorların da, düşük maaşlı bir memurdan bile az vergi ödedikleri, daha geçen gün açıklanan vergi rakamlarıyla bir kez daha görüldü. Buna karşılık örneğin Sağlık Bakanlığı, yüksek oranlı zam taleplerine nasıl onay veriyor?

Öyle ya da böyle, talebin kısılması gerekiyor. Bazı özel sektör temsilcilerinin ağladığına bakmadan, üretimi kollayarak, bir kısıtlama zamanı gelmiş gözüküyor.

Ancak yapılacaksa, bunun bir an önce yapılması gerekiyor. Aksi takdirde ağustos ayında, bu sözlerin yayılmasına rağmen, hemen önlem alınamaması nedeniyle öyle stok rakamlarına ulaşılacak ki; örneğin lüks otomobil ithalatı normal aylık seyrinin birkaç katına çıkabilecek.

Ekonomi yönetimi belli ki, tüketici kredilerinde fon artırımına gidecek. Bunu çok büyük sonuçlar elde etmek için değil, psikolojik etkisi için yapacak. Yine aynı mantıkla, bazı vergi ve harç artışları da gündeme gelecek.

Son ihracat rakamları da, önlem alma gereğini artırmış gibi gözüküyor.

Eğer hemen önlem alınmazsa, bürokratların bu demeçleri, piyasa tarafından, ‘‘Bir panik havası var, bilmediğimiz kötü şeyler mi oluyor’’ diye algılanacak.

Eğer alınacaksa ek önlemler hemen alınmalı. Yok alınmayacaksa, bir an önce ‘‘Sorun da yok, önlem de...’’ diye açıklama yapılmalı.

Yazarın Tüm Yazıları