Ercan Kumcu: Takviye akü geliyor karbüratörü temizleyin

Ercan KUMCU

TELEKOM yasasındaki sorunlar aşıldı. Bankalar Yasası'nda talep edilen değişiklikler vurup kırılarak yapılıyor. Büyük bir olasılıkla, kamu kesimindeki çalışanların ücret pazarlıkları da hükümetin uluslararası kuruluşlara söz verdiği yönde sonuçlanacak.

Bu şekilde, IMF ve Dünya Bankası ile yapılan görüşmelerdeki ön şartların tümü tamamlanmış olacak. Söz verilen ek 10 milyar doların 4 milyar doları gelecek hafta kasamıza girmiş olacak.

YAŞAM TARZI

Bu para Türkiye ekonomisine kısa dönemde nefes aldırır. Gelen para, aküsü bitmiş otomobili bir başka arabanın aküsüne kablo bağlayıp çalıştırmaya benziyor. Dışarıdan yardım alan akü ölmemişse, görevini yapmaya başlar. Başka bir sorun yoksa, araba çalışmaya devam eder.

Akü şarj etmiyorsa, başka bir arabanın aküsünden alınan yardım bir işe yaramaz. Akü kendini toparlasa da, karbüratörde pislikler varsa, yine sorunlar bitmez. Kısacası, yardımın kalıcı çözüm olabilmesi için arabanın diğer aksamları sorunsuz olmalıdır.

Bu benzetme Türkiye ekonomisi için çok geçerli gibi görünmektedir. Şimdi paralar geliyor. Yeniden arabayı durdurmamak için ekonominin artık kendi itibarıyla yurtdışından borçlanabilmeye başlaması gerekiyor. Yurtdışından borçlanabilmek için de, programın eksiksiz uygulanıp olumlu sonuçlarının mümkün olan en kısa sürede alınması gerekiyor.

Yapısal reformları bundan böyle savsaklayamayız. Tarım sektörü reformunu hızlandırmak durumundayız. Taban fiyatları konusunda geçen yıl gösterdiğimiz kararlılığı göstermek zorundayız. Yaşanan devalüasyonla beraber, hububat fiyatlarını dünya fiyatları düzeyine getirebilmek için önümüze çok büyük bir fırsat çıkmıştır. Bu fırsatı sudan nedenlerle kaçırmamamız gerekiyor.

Bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması işi Yasa'da birkaç değişiklik ya da eklemeler yapmakla bitmiyor. Kamu bankalarının rasyonelleşmesi, Fon'daki bankaların akıbeti ve özel bankaların yitirilen sermayeleri konusunda yapılacaklar kararlılıkla ve ivedilikle yürürlüğe konulmalıdır.

Enflasyonu daha da azdıracak kararlardan kaçınılmalıdır. Kamu kesimi finansman dengesi artan enflasyona ve devalüasyona kurban edilmemelidir. Yani, yaşam tarzımızı değiştirmek zorundayız. Yaşam tarzımızı değiştirebildiğimiz ölçüde dışarıdan gelen yardım Türkiye ekonomisine kalıcı bir katkı sağlayabilecektir.

FERAGAT ŞART

Başka bir arabanın aküsünden yardım almak zorunda kalmamak için işi çok daha ciddi tutmak zorundayız. Aksi takdirde, başka akülerden yardım almak da arabayı çalıştırmayabilir.

Eski alışkanlıkları bırakacağız. ‘‘Yaşasın! Paralar geldi’’ deyip ‘‘vur patlasın, çal oynasın’’ zihniyeti ile gidersek, gelen para bizlere ancak üç-dört ay yeter. Eylül ayından sonra çok daha zor durumlara düşeriz.

Paraların geldiğine sevinmek yerine, gelen paralar karşılığında bizlerin ekonomik açıdan nelerden feragat edebileceğimizi düşünmeye başlamamız orta dönemde, hatta kısa dönemde Türkiye ekonomisi için çok daha yararlı olacaktır.