Ercan Kumcu: Piyasalar tatmin olamıyor






Ercan KUMCU
Haberin Devamı

PİYASALAR Hazine'nin TL cinsinden iç borçlarının bir kısmının döviz borcu ile takas edilmesini istediler. Hazine ‘‘olur’’ dedi. Hazır borçlar takas edilirken yükselen faizler ve devalüasyon nedeniyle oluşan bankaların zararlarının bir kısmının Hazine tarafından karşılanması istendi. Çok açık olmasa bile, Hazine buna da ‘‘olur’’ dedi.

Bütün bunları yaparken Hazine, karşılığında bir şeyler almak istedi. Takasın tümünü döviz üzerinden değil, TL cinsinden de vadeyi uzatmayı amaçladı. Piyasaların kafası karıştı. Memnuniyet tedirginliğe döndü.

İSTENEN YAPILIYOR

Piyasalar Hazine'nin kısa vadeli borçlanmasını talep etti. Uzun vadeli Hazine borçlanmasına rağbet etmedi. Hazine ‘‘olur’’ dedi. Mesajı aldıktan sonra borçlanmalarını şimdi daha kısa vadeli yapmaya çalışıyor.

Piyasalar Hazine'nin mutlaka faizleri düşürmek için çalışmamasını istedi. Hazine pek sevmese de, kısa vadeli borçlanarak göreli olarak daha yüksek faizi kabul etti. ‘‘Mutlaka faizler düşmelidir’’ söylevini biraz değiştirdi. Hazine, ‘‘Piyasaya rağmen faizleri düşürmek mümkün değildir’’ demeye başladı.

Bütün bunlara rağmen piyasalar tedirgin. Bir alanda istenilenlerin gerçekleşmesi piyasalara yetmiyor. Başka alanlarda tedirginliği devam ettirecek bahaneler bulunuyor. IMF'nin gözden geçirme ziyaretinin sonuçları şaşırtıcı değildi. Piyasalar bilinenlerin IMF tarafından söylenmesine şaşırmış gibi tepki gösterdiler.

Söz verilenlerin yapılmaması durumunda programlanan paranın IMF'den gelmeyeceği de biliniyor. Her şey niyet mektubunda açıkça yazılmış. Şimdi, piyasalar ‘‘acaba para gelmez mi?’’ diye tedirgin oluyorlar. IMF yetkilisinin uyarıları olumsuz olarak yorumlanıyor. Onlar da, bundan böyle, uyarı yapmayı doğru yapılanlara alkış tutmaya tercih ediyorlar. Çünkü, bir önceki programın rafa kaldırılmasıyla IMF de çok itibar kaybetti.

UYUM ŞART

İç borçların takası projesi ‘‘kaş yaparken göz çıkarma’’ operasyonuna dönüşebilir. Çünkü, bu aşamada iç borçların takasının gerçekleşmemesi piyasaları allak bullak edecektir. Hazine'nin borçlarını çeviremeyeceğinin kanıtı olarak algılanacaktır. Dolayısıyla, borç takası mutlaka gerçekleştirilmelidir. Sonuçta hiçbir taraf memnun kalmasa da, borç takası bir şekilde tamamlanmalıdır.

Ekonomi politikalarını oluşturanlar ‘‘ağızlarıyla kuş tutsalar piyasalara yaranamayacaklar’’ gibi bir konuma itiliyorlar. İşin en tehlikeli tarafı da burada. Bu durumlarda ‘‘doğruyu yapma’’ olanağı kalmaz, ‘‘yanlış yapma’’ olasılığı giderek artar. İçine girilen süreç istikrarsız ortamı daha da istikrarsız hale getirir.

Böyle bir sürece sürüklenmemek için ekonomi politikalarını oluşturanlar arasında tam bir uyum olması gerekir. Alınan kararlarda fikir birliği şarttır. Kararların savunulması ya da topluma anlatılması belli kurumların işi olarak görülmemelidir. Politika yapıcılarının piyasalara ‘‘ne yaptıklarını bilmiyorlar’’ izlenimini vermesi sonun başlangıcıdır.

Yazarın Tüm Yazıları