Erbakan'ın Endonezya'sı çökerken

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

Başbakan Prof. Necmettin Erbakan'ın 1996 Ağustos ayında çıktığı ve toplam 25 bin kilometre yol katettiği Uzakdoğu gezisinin en önemli durak noktalarından biri, son haftalarda büyük bir sosyal patlama ve iç karışıklığa sahne olan Endonezya'ydı.

Yaklaşık 32 yıldır Suharto diktatörlüğü altında yaşayan Endonezya, bugün yüzlerce insanın ölümüne yol açan kanlı sokak gösterileriyle tüm dünyanın dikkatini üzerinde topluyor.

İlginçtir ki, Endonezya, bu gezi boyunca Erbakan'ın Malezya ile birlikte en çok etkilendiği, üzerine titrediği iki ülkeden biriydi.

Endonezya'ya hayranlığı o kadar derindi ki, Erbakan, bu ülkeyi Türkiye'ye emsal göstermekten bile geri kalmamıştı.

Erbakan'a göre, Endonezya'nın önemi, bir İslam ülkesinin özellikle teknolojide büyük atılımlar yapabileceğini tüm dünyaya kanıtlamasıydı.

Erbakan'ı heyecanlandıran, bu ülkenin havacılık teknolojisinde gerçekleştirdiği aşamaydı. Erbakan, Endonezya'yı uçak tasarımında ‘‘dünyanın bir numaralı merkezi’’ ilan etmekten çekinmemişti.

* * *

Bu tabii bir iddiaydı ve uzay mekiklerinin fezada dolaştığı bir dönemde gerçeklere tekabül ettiği söylenemezdi.

Endonezya'nın tek başarısı, hafif nakliye ve yolcu taşıma amaçlı kullanılan N-250 tipi bir uçak modelinin tasarımını kendi başına gerçekleştirmiş olmasıydı.

Gelgelelim, uçağın motorları ithaldi ve ayrıca N-250 modeli henüz uçuş sertifikası bile alamamıştı.

Ancak Erbakan, konuşmada hızını alamamış ve şu iddiayı da ortaya atmıştı:

‘‘Görülüyor ki, artık dünyanın teknik beyinleri de Uzakdoğu'daki Müslüman ülkelere intikal etmiş bulunmaktadırlar. Bu şartlarda ne Amerika ne de Avrupa'nın Endonezya ile rekabet edebilmesi mümkün değildir.’’

Erbakan, daha sonra Türkiye'ye dönük eleştirilere başlamış, Türkiye'yi Endonezya'nın gerisinde gördüğünü şu sözlerle belirtmişti:

‘‘Bizdeki uçak sanayii aslında montaj sanayii olarak kurulmuştur. Ve ne yazık ki, bizim uçak sanayiinde buradaki bilgisayarların hepsi vardır. Ancak burada 1600 tane mühendislik tahsili yapmış büyük bir beyin gücü var.’’

* * *

Ve ardından Türkiye'de büyük tepkilere yol açan şu sözleri sarf etmişti:

‘‘Bizde aletler var, beyin yok...’’

Erbakan bunun ardından Endonezya'yı ‘‘Dünyanın bir dönüşüm noktası’’ olarak ilan etmiş, şöyle konuşmuştu:

‘‘Şimdiye kadar hep Amerika ve Rusya süper devlet gibi yukarı bir seviyedeydi. Müslüman ülkeler ikinci sınıf ülke halinde muamele görüyordu. Ama şimdi dünya yeni bir değişim noktasındadır. Endonezya bunu ispatladı. Şimdi kendisi birinci sınıftır, bütün Batı ve Amerika ikinci sınıftır. Müslüman ülkelerin hızla kalkınması, birçok sahada birinci sınıf, Amerika ve Batı'nın ise ikinci sınıf ülkeye dönüşmesi demek ki mümkün. Bunu canlı olarak yaşıyoruz. Dünyanın müstakbel değişmesinin eşiğindeyiz.’’

Dünyanın müstakbel değişimini, bir süredir akşam televizyon bültenlerinde Endonezya sokaklarındaki görüntülerden izliyoruz.

Erbakan'ın gezisini izlemiş ve Bandug'daki uçak fabrikasında yaptığı bu konuşmayı not etmiş bir gazeteci olarak, bu görüntüler karşısında eski defterleri karıştırmaktan kendimizi alıkoyamadık.













Yazarın Tüm Yazıları