Erbaa'daki okullar bir yılda 519 kilogram atık pil toplamayı başardı

Toplanan atık piller ne yapılıyor...  Antalya'da kuaförler çocuk gelinlerin saçını yapmayacak... Amerika'da üç Türk bilim insanı Nobel Ödülü alan ekonomistin teorisiyle kansere çare arıyor.

Haberin Devamı

Erbaa'daki okullar bir yılda 519 kilogram atık pil toplamayı başardı

Erbaa Belediyesi'nin, atık pil getirene şeker veren müzikli geri dönüşüm kutusu çocukların ilgi odağı olmuş.

Temiz ve yaşanılabilir bir çevre için yapılan her kampanya desteği hak ediyor. Bugün Tokat'ın Erbaa ilçesinde düzenlenen kampanyayı anlatalım.

Atık piller çevre için zararlı. Kesinlikle evsel atıklarla karıştırılmamalı ve çöpe atılmamalı. Atık piller çöpe atıldığı zaman dış kapları zamanla delinebiliyor ve içindeki metaller ve kimyasal maddeler toprağa ve suya karışabilirmiş.

Haberin Devamı

Atık piller çevre kirlenmesine yol açtıkları gibi, cıva ve kadmiyum gibi ağır metallerin besin maddelerine bulaşmaları sonucunda insan sağlığına zarar verebilirmiş.

DHA’nın haberine göre Erbaa Belediyesi 2015-2016 eğitim öğretim yılında en çok atık pil toplayan okulları ödüllendirmiş.

Erbaa Belediyesi’nin Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) ile ortaklaşa gerçekleştirdiği atık pil toplama kampanyasında;

80 kilogram atık pil toplayan Harun Yüksel İlkokulu birinci,

Hakimiyeti Milliye Ortaokulu ikinci,

Mevlana İlkokulu üçüncü olmuş.

Ayrıca öğrenci oranına göre en çok pil toplayan okullara da ödüller verilmiş.

İlk 3'e giren okullara ödüllerini veren Erbaa Belediye Başkanı Hüseyin Yıldırım birinci olan okula yazıcı, ikinci olan okula spor seti, üçüncü olan okula ise 10 adet satranç takımı hediye etmiş.

Atık pillerin doğaya verdiği büyük zararı engellemek istediklerini söyleyen Başkan Yıldırım şöyle devam etmiş:

Haberin Devamı

"Öğretmenlerimiz bu konudaki kampanya sayesinde çocuklarımızı atık pillerin zararlarına karşı bilgilendiriyor.

Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) ile ortaklaşa yürüttüğümüz kampanya sayesinde tüm okullarımıza atık pil toplama kutuları yerleştirdik. Bu eğitim yılında 519 kilogram atık pil toplanması oldukça sevindirici.

Kampanyamız olmasaydı tüm bu atık piller doğaya zarar verecekti. Bu nedenle çocuklarımızı ve öğretmenlerimizi hassasiyetlerinden ötürü kutluyorum. Yeni kampanyamız başladı. Seneye daha çok pil toplayarak doğayı korumayı sürdüreceğiz."

***

Sayın Başkan ve dernek yöneticilerini, öğretmen ve öğrencileri kutluyorum.

***

Haberin Devamı

Peki biz ne yapabiliriz diyenler için biraz ayrıntılı bilgi vereyim:

Atık pil toplama kutu ve bidonu istiyorsanız TAP’ın internetteki www.tap.org.tr adresine girip bildirin.

Talepler değerlendirildikten sonra kargo yoluyla size gönderilecek olan malzemelerin nakliye bedeli de TAP tarafından karşılanıyormuş.

Veya taşınabilir ağırlıklardaki atık pillerinizi bazı marketlere konan özel kutulara atabilirsiniz.

Pil miktarı fazla ise, derneğin internet sitesinin ana sayfasındaki ‘Atık pil biriktirdim’ formunu doldurursanız piller ilgili belediye veya derneğin anlaşmalı firmaları tarafından en kısa zamanda alınıyormuş.

TOPLANAN ATIK PİLLER NE YAPILIYOR?

Haberin Devamı

Öncelikle kimyasal yapılarına göre ayrıştırılıyormuş.

Atık şarjlı pillerde nikel, kobalt gibi değerli metaller bulunduğundan, bu tip piller yurt dışındaki geri dönüşüm tesislerine gönderiliyormuş.

Şarj edilemeyen çinko-karbon, alkali-manganez içeren pillerin atıklarının ekonomik getirisi daha düşük olduğundan geri dönüşüm işlemleri, toplama miktarları fazla değilse, maliyetliymiş.

Bu nedenle bu tür pillerin atıkları bertaraf işlemine tabi tutuluyormuş.

Ülkemizde henüz taşınabilir türdeki pil atıklarını geri dönüştüren bir tesis yokmuş.

Toplanan atık piller belediyelere ait katı atık depolama alanlarında TAP tarafından özel olarak inşa edilmiş depolara dökülerek bertaraf ediliyormuş.

***

Haberin Devamı

Şimdi sıra bizde. Artık atık pilleri ne yapacağımız belli. Ona göre hareket edelim.

Antalya Muratpaşa’da kuaförler artık

çocuk gelinlerin saçını yapmayacak

Bu hafta Türkiye’de en çok tartışılan konuların başında “Cinsel istismar failleri için af” vardı. Neyse ki son anda sağduyu hakim oldu, hükümet yasal düzenlemeyi Meclis’ten çekti.

Kadın dernekleri başta olmak üzere önergeye her kesimden büyük tepki gösterildi.

Antalya’dan DHA muhabiri Hasan Demirbaş’ın gönderdiği haberden Muratpaşa Belediyesi’nin yürüttüğü bir projeden haberim oldu.

Muratpaşa Belediyesi, çocuk gelinler ve kadına yönelik şiddetle mücadele için Antalya'daki 600 kadın kuaförüyle ortak proje yürütüyormuş.

Kuaförler artık çocuk gelinlerin saçını yapmayacak, şiddete uğrayan kadınların morluklarını kapatmayacakmış.

Belediye yetkilileri, eğitimlerle kuaförlere şiddete uğrayan kadınların haklarının yanı sıra, yardım için başvuracak adresler ile erken yaşta evlenmeye zorlanan çocuk gelinlerin saçını yapmamaları gerektiğini anlatmış.

‘PROJE TÜRKİYE'YE YAYILSIN’

Bu haberi neden bu köşede yayınladığımı Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal anlatıyor.

“Al Yazma Grubu'nu kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla yıllar önce oluşturmuştuk. Gruptaki doktor, psikolog, hukukçular kadınlara yardımcı oluyor.

‘Mor Makas Projesi’ni 1.5 ay önce başlattık.

Kuaförlerimizle toplantı yaptık. Şiddete uğrayan kadınlarımızın hemen yasal mercilere bildirilmesi için belediyelerle irtibat kurulmasını istedik.

Projemizin bütün Türkiye'ye yayılmasını diliyoruz."

***

Sayın Başkan ben de istiyorum.

Dilerim, bu haberi okuyanlar kendi çevrelerinde de benzer bir hareket başlatır veya belediyelerinden talepte bulunur.

Amerika’da üç Türk bilim insanı Nobelli

ekonomistin teorisiyle kansere çare arıyor

Şimdi okuyacağınız iyi haber, New York’tan, AA muhabiri Selçuk Acar’dan geldi.

Üç Türk bilim insanı, bağırsak, akciğer ve pankreas kanserine çare bulabilmek için Nobel Ödüllü ekonomist Clive Granger'in teorisini biyofiziğe uygulayarak uluslararası bir çalışmaya imza atmış.

New York'taki Mount Sinai Icahn Tıp Fakültesi Genetik ve Genomik Bilimler öğretim üyesi Yrd. Doç. Zeynep Hülya Gümüş, Koç Üniversitesi'nden Prof. Dr. Burak Erman ve TÜBİTAK bursuyla New York'ta bulunan doktora öğrencisi Sezen Vatansever, 4 yıldır birçok kanser türüne çare bulmak amacıyla ortak çalışma yürütüyormuş.

Üçlü, İstanbul ve New York'ta ortaklaşa sürdürdükleri çalışmayla, "lider amino asitleri ortaya çıkarıp, kansere yol açan proteinlere karşı ilaç tasarlanabilir mi?" sorusuna cevap arayarak, bir proteinin hareketi ve işlevini hangi amino asitlerin yönettiğini araştırıyormuş.

Ekip, kanser araştırmalarındaki teorilerini geçen hafta Scientific Reports adlı bilim dergisinde de yayımlamış.

Bilim insanları, ekonomi alanında birbirinden tamamen bağımsız görünen hareketlenmelerin aslında zamana dayalı lider-takipçi ilişkileri olabileceğini gösteren ekonomist Granger'in bir teorisiden ilham almış.

Ekonomide çok sık kullanılan teori, 2003'te Granger'a Nobel Ödülü’nü kazandırmış ve beyindeki hücre ağlarının hareketlerinde de bu tip lider-takipçi ilişkileri bulunmuş. Ancak teorinin proteinlerle ilişkisi hiç araştırılmamış.

"Bizim araştırmalarımız daha çok kanseri önlemek, kansere sebep olan genleri, genlerdeki bozuklukları bulmak ve bunları bulduktan sonra ilaç ve farklı çözümler geliştirmek üzerine kurulu" diyen Yrd. Doç. Dr. Gümüş şöyle devam ediyor:

"Her birimizin DNA'sının 3 milyar harfinden, önemli pozisyondaki bir tanesi değiştiğinde o hücre hızla çoğalmaya başlayıp kansere yol açabiliyor.

Mesela K-Ras proteininde tek bir mutasyon o kadar önemli ki hem kanser hastalarında çok sık görülüyor hem de mutasyonlu kanser hastaları normal kemoterapi tedavisi olamıyor ve bu yüzden daha az yaşıyor.

Şu anda uyguladığımız teori, potansiyeli çok büyük bir teori ve bundan umutluyuz. Biyofizikteki en önemli soru, proteinin yapısı ve şekli hücreyi nasıl değiştirir? Söz konusu ilişkiyi anladığımız zaman, protein yapısındaki bozuklukları da tedavi edebiliriz."

***

Bilim haberlerini anlamak ve anlatmak zor.

Haberde bizi mutlu eden çok şey var.

Nobel Ödülü kazanan Aziz Sancar’dan sonra başka Türk bilim insanları da kanser gibi bir hastalığın tedavisi için yaptıkları çalışmada aşama kaydetmişler.

Çalışmaları bilimsel bir dergide yayınlanmış.

***

Dilerim, sonucu bir an önce alırlar da dünyadaki tüm kanser hastaları için umut olurlar.

Bugünlük bu kadar.

***

Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…

Yazarın Tüm Yazıları