Enis Berberoğlu: Örgüt, para ve dış bağlantı

Enis BERBEROĞLU

BAŞBAKAN Bülent Ecevit'in Uğur Mumcu suikastıyla ilgili açıklamasında dikkat edilmesi gereken paragraf bellidir:

‘‘Emniyet teşkilatının operasyonları ile laik, demokratik rejime karşı işlenen cinayetlerin sadece bireysel failleri değil, aynı zamanda örgütsel ve parasal ilişkileri ve dış bağlantıları da saptanmaktadır.’’

Deneyimli politikacının soruşturmanın üçüncü gününe kadar sabrederek verdiği üç ipucu çok önemli... Bülent Ecevit'e göre; Mumcu suikastında 1) örgüt, 2) parasal ilişki, 3) dış bağlantı saptandı...

* * *

Ne var ki Başbakan'ın bu iddiasını şu ana kadar medyaya yansıyan tek belge olan sanıklardan Yusuf Karakuş'un ifadesiyle izah mümkün değil...

Maddi hata ve eksiklerle dolu bu ifadeyle oransız ölçüde kesin açıklamalarsa akla iki ihtimal getiriyor:

Sanıklar itirafçı olmak istedikleri için ifadelerinde alacakları cezayı artıracak detaylardan kaçınmalarına göz yumulmuş olabilir... Örneğin sanığın bombayı ayrıntısıyla tarif ederken gözüyle görmediği yönündeki açıklaması bu işbirliğine yorulabilir.

Bu durumda Emniyet ve İçişleri'nin elinde bağımsız yargıyı tatmin edecek daha kapsamlı bilgi ve bulgular olması gereklidir.

* * *

Türkiye'de gündemin ilk maddesine oturan Mumcu suikastında İran bağlantısı iddiası komşu medyaya hemen hiç yansımadı... Dün internette önce İran Daily'ye göz attık, bu gazetenin Farsça basından alıntılarını taradık... İran basını bugünlerde;

 Yargılanan Musevilerin Mossad ajanı olduklarını itirafları (İran Daily, Cumhuri İslami)

Tahran'da seçim sonuçlarının iptali ihtimali (Bayan Gazetesi)

 Birleşik Arap Emirlikleri ile gelişen diplomatik ilişkiler (Entekhab Gazetesi) gibi konularla meşgul...

* * *

Susurluk sürecinde çürük elmaları ayıklayan emniyet örgütünün sadece iç değil dış itibarı da yükseldi...

Bu sayede yurtdışında bulunan suç baronları önce müttefik ülkeler tarafından yakalandı, ardından teker teker Türkiye'ye iade edildi...

Ancak aynı işbirliğini İran'dan beklemek hayalcilik olur...

Zaten Tahran'da tek bir otoriteden söz etmek de kolay değil...

İslami etiketli rejimde çeteleşmenin boyutu, istihbarat örgütünün bir kanadının iki yıl süreyle önde gelen aydınlarını öldürmesi, bu olayı aydınlatan gazetecinin iki ay önce silahlı saldırıya uğramasından bellidir.

* * *

İran'ın Türkiye'ye dönük karışık emellerinin önüne geçilmesi aslında çok değildir. Yeter ki;

1) Daha fazla demokrasiyle vatandaşın rejime daha içten sahip çıkması sağlansın...

2) Milli İstihbarat Teşkilatı çete dedikodularıyla uğraşmaktan, eski katilleri istihdamdan vazgeçerek asıl işine dönsün, İran ajanlarını yakalasın...