Enis Berberoğlu: Eğer zafer varsa mağluplar kim?

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Bakü-Ceyhan Boru Hattı anlaşması haberine International Herald Tribune Gazetesi'nin uygun gördüğü başlık, yedi yıllık savaşın, ittifakların, hatta galip ve mağlupların kısa künyesidir:

- Üç ülke, Rusya ve İran'a rağmen, boru hattı anlaşmasını imzaladı.

Üç ülke, yani Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan'dan geçecek boru hattı anlaşmasına atılan imzayı, ‘‘ABD'nin diplomatik zaferi’’ olarak ilan eden gazete, ‘‘Hazar petrolü dünya pazarına Rusya veya İran'a uğramadan ulaşacak’’ ifadesini kullandı.

* * *

ABD cephesindeki yorumlar bu yönde iken, Rusya'dan ilk tepki geldi. Anadolu Ajansı haberine göre, Rusya Yakıt ve Enerji Bakanı Viktor Kalujni, Bakü-Ceyhan hattı ile ülkesinin önerdiği Bakü-Novorossisk hattını kıyasladı. Bakü- Novorossisk hattının üç yönden üstün olduğunu ileri sürdü:

1) Petrol pompalama tarifesi yarı yarıya daha ucuz.

2) Sadece takviye yatırımına ihtiyaç duyulacağı için Azerbaycan'ın harcama yapması gerekli değil.

3) Bakü-Ceyhan'ın taşıma kapasitesi 35 milyon ton. Oysa Azerbaycan bugün sadece 14 milyon ton üretiyor. 5-10 yıl içinde bu miktar ancak 20-25 milyon tona çıkabilir.

Bakü-Ceyhan anlaşmasına paralel giden Türkiye-Türkmenistan doğal gaz boru hattı projesini tehdit eden ‘‘egemenlik ihtilafını’’ Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı İvan İvanov dile getirdi:

‘‘Asıl mesele şudur; Hazar Denizi'nin hukuki statüsü belirlenmeden, bu denizin yatağına boru hatları döşenemez. Ayrıca bu hatların döşenmesinin çevreye karşı yaratacağı tehditler de göz ardı edilemez.’’

Bir de İran cephesine bakarsak... Bakü-Ceyhan hattına imza, İran'ın Azerbaycan petrolü için ortaya attığı ‘‘swap’’ projesinin suya düşmesi anlamına geliyor. İran, Bakü'ye ülkesinin kuzey bölgesine petrol vermesini, karşılığında Güney İran'dan Azerbaycan adına aynı miktarda petrol satarak borcunu kapatmayı öneriyor. Bu plan, nakliye giderlerinin ortadan kaldırılması amacına dayanıyor.

* * *

Bir yanda zafer kutlamaları, diğer yanda muhalefet şerhi...

Aslında işin başında Rusya, Ermenistan, hatta İran bile petrol pastası için masaya davetliydi. Ama;

1) ABD muhalefeti İran'ı kısa zamanda devre dışı bıraktı...

2) Azerbaycan'la savaş Ermenistan'ın projeye dahil olmasını imkánsız hale getirdi.

Geriye sadece Rusya kaldıydı. Ve muhtemelen ABD'nin çok kısa süre öncesine kadar uyguladığı ‘‘Russia first’’ yani ‘‘Önce Rusya’’ politikası devam etseydi, Bakü-Ceyhan projesi suya düşerdi.

ABD, Sovyetler'in çöküşünden sonra yeterince sabırlı davrandı...

Moskova'yı yıllarca ve milyarlarca dolarla destekledi.

Ama Ruslar, ne Kafkas halklarıyla geçinmeyi becerebildi.

Ne de Hazar petrolüne güvenli bir çıkış sunabildi.

Sonunda ABD yönetimi hayati önem taşıyan petrol yolu için alternatif bir güzergáh yaratmak zorunda kaldı.

* * *

Bakü-Ceyhan hattı Türkiye'nin bölgesel ve global ilişkilerinde ciddi bir eksendir.

Bu yüzden;

1) Türkiye, şu anda Rusya ve ABD'li dev petrol şirketleri tarafından ‘‘ekonomik’’ bulunmayan petrol boru hattına ABD'nin açık desteğinin ‘‘siyasi’’ gerekçesini iyice anlamalıdır. Çünkü Türkiye'nin avantajı ticari değil, güvenilir müttefik olmasında yatmaktadır.

2) Bakü-Ceyhan inşa edilip, petrol akmaya başladığında, Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrarın bozulması artık sadece bir iç mesele olmaktan çıkacaktır. ABD, Irak krizinde kanıtladığı gibi petrol akışını, ‘‘savaş sebebi’’ sayacak kadar ciddiye almaktadır.

3) Daha hattın devreye girmesine beş yıl süre olduğuna göre, petrol satrancındaki rakiplerimizin eli-kolu bağlı bekleyeceklerini sanmak saflıktır. Hele bu rakiplerimizin, Rusya ve İran olduğu düşünülürse.



Yazarın Tüm Yazıları