Engin Kratzer: Teniste değişim rüzgarları
Güncelleme Tarihi:
21. yüzyıl büyük bir hızla yaklaşırken, dünyada gelişim rüzgarları da gittikçe artıyor ve güçleniyor. Bunun etkisinde kalan sporlardan birisi de tenis. Orta çağdan günümüze kadar gelen tenisi çağa uydurmak için devamlı olarak yenilikler yapılıyor.
Dünya tenisini yönetenler artık cesur kararlar alıyorlar ve yükselen tutucu seslerine kulaklarını tıkıyorlar. 2000 yılında uygulamaya konacak olan en önemli değişiklik kuşkusuz ATP (Profesyonel Tenis Birliği) puan sıralamasında olacak. Bilindiği gibi ATP sıralamasında puanların yılla sınırlaması yoktu. Örneğin 1998'de alınan puanlar 1998'de de, 1999'da da geçerli oluyordu. Bu duruma ne zamandır itiraz ediyorlardı. Tenis medyası konuyu diline dolamıştı. ‘‘Dünyada hiçbir sporda bir yıl önce alınmış puanla dereceye giren var mı?’’ diye soruyorlardı. Bu sistem profesyonel tenisçileri bir yanda tembelliğe sevk ediyor, yeni yıldızların da yolunu tıkıyordu. 2000 yılında uygulanacak yeni kurala göre ATP tenisçileri yeni asıra sıfır puanla girecekler, Bu yıl aldıkları puanlar geçerli olmayacak. 2000 yılında katıldıkları turnuvalarda aldıkları puanların toplamı sonunda o yılın şampiyonu belli olacak. Bu durumda tenisçiler daha çok turunva oynayacaklar. Her turnuvanın puanı da büyük önem kazanacak.
Maç satmaya son
Bu durum turnuva düzenleyen kulüplerin de işine geliyor. Çünkü bugüne kadar ünlü oyuncuların turnuvaya katılmaları için ödül dışında gizlice ‘pocket-money’ cep harçlığı olarak yüklü bir para ödemek zorunda kalıyorlardı. Birçok tenisçi durumuna göre ilk turda maçı satıp kaçıyorlardı. Yeni kural bir bakıma bunun da önüne geçmiş olacak.
2000'de uygulanacak olan bir kural da ‘BONUS’ puanları. Bugüne kadar şöyle bir yöntem vardı. Örneğin 300'üncü sıradaki bir tenisçi 10'uncu sıradaki bir tenisçiyi yenerse ‘BONUS’ adı verilen teşvik puanı alıyordu. ‘‘Kazanan ödül varsa, kaybedene de ceza olmalı’’ kuralı ile hareket edilecek. Bundan böyle şöhretler, çok zayıf rakiplere kaybederse MALUS'un karşılığı olan ceza puanı kesilecek. Böylece şöhretlerin turnuvalarda çok daha ciddi oynamaları sağlanacak.
İşin bir başka yönü de şu: Bu karar alındıktan sonra şu günlerde tenisçilerde bir gevşeme var. ‘‘Nasıl olsa 2000 yılına sıfır puanla başlayacağız’’ diye düşünüyorlar. Bu da turnuvanın havasını olumsuz etkiliyor.