Güncelleme Tarihi:
Olay günü Göksel Gümüşdağ ve Ahmet Bulut'u sabah 05.30'da evinden aldığını kaydeden Emre, daha sonra Merter'den yokuş aşağı inerken, "güm" diye bir ses duyduğunu belirtti. Milli futbolcu, olayı aynen yaşadığım gibi anlatacağım diyerek şunları söyledi:
"Bu sesi duyduktan sonra ne olduğunu önce anlayamadım. Yanımda bulunan ağabeylerim bir kişiye çarptığımızı söylediler. Ancak bu kişi bana yandan çarpmış. Arabamdaki izlerden de bu görülüyor. Kısa sürede arabayı sağa çekip, hemen yola atladım. Daha sonra çarptığım kişiyi hastaneye kaldırdık ve öldüğünü öğrendik. Sonuçta bu işe vesile oldum. Üzgünüm. Benim kastım ve isteğim bu değildi. Tanıyanlar bilir. Bu yapıda bir insan değilim".
Olay günü Eyüp Sultan Camii'ne namaz kılmak için yola çıktıklarını kaydeden Emre, daha sonra da koşu yapmak için Belgrad Ormanları'na gitmeyi planladıklarını söyledi. Emre Belözoğlu, ölen kişinin ailesine başsağlığı dileyerek, "Benim hakkımda neler yazılıp, çiziliyor, bunları bilmiyorum. Çünkü gazete okumadım ve televizyon da izlemedim. Ölen kişinin ailesiyle de görüşemedim. İnşallah beni bu aile bundan sonra artık evlatları gibi görür, kabul eder" dedi.
Çarpışma olayının ardından şahsın üzerinden başka bir aracın geçtiğini gördüğünü söyleyen Emre, "Olaydan sonra hemen emniyet şeridine arabamı çekerek, canımı da tehlikeye atıp, çarptığım kişiye bakmak için yola fırladım. Burada bulunan polisler de bana (Ne yapıyorsun) diye sitemde bulundular" diyerek sözlerini tamamladı.
Çok sayıda medya mensubunun büyük ilgi gösterdiği Emre Belözoğlu'nun basın toplantısında, gazetecilerin soru sormasına izin verilmedi.