Emre Altuğ okula gönderiyor

Emre Altuğ’un sesini, yeteneğini, pozitif enerjisini her zaman beğenmiş; bir starda olması gereken potansiyel tüm özelliklere sahip olduğunu düşünmüşümdür.

Özellikle kilo verdiği zamanki yakışıklılığı, eğitimi; hepsinden önemlisi hemen fark edilen aile görgüsü ve zekasıyla standart popçu tanımından epey farklı bir tip çizer Emre. Yerli yersiz uzatılan magazin mikrofonlarına verdiği sabırlı ve tutarlı cevaplardan tutun da; müzisyen disiplinine, sevgililerine kadar bütünlüklü bir duruşu vardır.

Bir diğer önemli özelliği de içinde bulunacağı projeler konusunda gösterdiği duyarlılık olan Emre’nin son projesi bilmem kulağınıza çalındı mı...

Öncelikle maxi-single tabir edilen (aslında dünya bu tabiri pek kullanmıyor ama bizde maalesef ‘bi single’a o kadar para verilir mi’ mantığı hüküm sürdüğünden hálá karşımıza çıkıyor) ‘Sensiz Olmuyor’ adlı bu çalışmanın muhteviyatından söz edeyim.

Aslında 8 parçadan oluşan mini bir Emre Altuğ albümü desek yanlış olmaz ‘Sensiz Olmuyor’ için. En önemli özelliği; Emre Altuğ’un içinde bulunduğu çeşitli projelerde söylediği şarkıları ve eski şarkıların yeni düzenlemelerini içeriyor.

8 ŞARKILIK MİNİ ALBÜM

Albümü elime aldığımda aklıma gelen ilk şey Emre’nin gündemden düşmemek için bulduğu bir formül olduğuydu. Daha sonra işin sosyal sorumluluk tarafını öğrendim. Bu albümün satışından oluşacak gelir Milliyet Gazetesi’nin önayak olduğu ‘Baba Beni Okula Gönder’ Seferberliği’ne bağışlanacak. Bu anlamda albümün bir taşla iki kuş vuracağını söyleyebiliriz. Hem yeni yılla birlikte hareketlenen piyasada Emre için bir alan yaratacak hem de sosyal misyonunu yerine getirecek. Bence gayet yerinde bir hareket.

Nasıl bir albüm diye soracak olursanız; ben albümün konseptini ve düzenlemelerini çok beğendim. Kıvanch K, Volkan Başaran, Hacı Mustafa Ceceli, Mithat Can Özer, Ender Akay, Sunay Özgür gibi aranjörün imzasını taşıyan Emre Altuğ’un bu albümünün kayıtları da Sezen Aksu’ya ait MOD’da gerçekleştiridi. Bildiğim kadarıyla Sezen Aksu bu çalışma için herhangi bir bedel de talep etmedi. Etmemekle de çok iyi yaptı çünkü bakacak olursanız Aksu’nun ‘Kardelenler’ Projesi ile açtığı yolda Emre Altuğ’un devam ediyor oluşu örnek teşkil etmesi bakımından çok önemli.

Şarkılara gelecek olursak Zerrin Özer’le tanıdığımız ‘Ağlayamıyorum’, 70’lerin unutulmaz Selami Şahin hiti ‘Sensiz Olmuyor’, Nazan Öncel’in efsane şarkısı ‘Erkekler de Yanar’, Emre’ye bugünkü şöhretini kazandıran şarkılardan ‘İbret’i Alem’ ve Teoman şarkısı ‘Bir Damla Gözyaşı’ yer alıyor albümde.

‘Sensiz Olmuyor’u televizyon dizisinden hatırlarsınız. ‘Erkekler de Yanar’ı da ‘Neredesin Firuze’de seslendirmişti Emre. Ancak filmin soundtrack’ine girmemişti şarkı. ‘Bir Damla Gözyaşı’ ise yine Emre’nin Teoman’ın filmi ‘Balans ve Manevra’nın soundtrack’i için seslendirdiği bir Teoman şarkısı.

Kenan Doğulu’nun yaptığı buçuklu albümleri bilirsiniz. Doğulu bu buçuklu remix albümlerinde hem kendi müzisyen tarafını tatmin eder hem de hatırı sayılır satış rakamlarına ulaşır. Açıkçası ben Emre Altuğ’un da bu tip işlerin altından başarıyla kalkabileceğine dair işaretler gördüm bu mini albümde.

Bir tek konuda eleştirim var. Bu tip yardım albümlerinde oluşan gelirin ne kadarının gider kalemi olarak uçup gittiğini de mutlaka hesaba katmak lazım.

Örneğin önemli bir gider kalemi olan klipler için kampanya kapsamında sponsorlar bulunamaz mı; aynı sponsor ya da başkalarıyla yaratıcı konser fikirleri geliştirerek işin kapsamı büyütülemez mi diye de düşünmeden edemiyorum doğrusu.

70’lerin arabesk kraliçesi

Uzelli Müzik büyük bir güzellik yapmış ve Esengül’ün o dönemki hitlerini ‘Beterin Beteri Var’ adı altında bir albümde toplamış. ‘Beterin Beteri Var’, ‘Seni Sevdiğim İçin’, ‘Taht Kurmuşsun Kalbime’, ‘Seni Sevmekle Suçluyum’, ‘Bu Bizim Son Buluşmamız’ ve diğerleri.

Bir kere arşivcilerin tereddütsüz alması gereken bir çalışma; onu geçelim.

Ama size bir sorum var; arabesk bugün nerede? Bir zamanların tu kakası, yasaklısı, acılı acısız ayrımı bile yapılan arabesk ne oldu da gözden düştü. Sanki modası geçmiş, artık sevilmeyen bir türmüş gibi görüyoruz değil mi? Oysa sadece form değiştirdi. Önce fantezi falan bir şey dediler daha sonra da pop şarkıların içine gizlendi. Artık hit şarkı yaratırken kullanılan bir silah sadece. Ama herkes popçu. Eski arabeskçiler kendilerine halk müziği sanatçısı, ya da etnik popçu gibi tabirleri daha uygun görüyorlar.

Diyeceğim şu; öyle farklı pozlar yapan, arabesk olmaktan utanan, bize kendini başka bir şeymiş gibi yutturmaya çalışan bir müzik değil Esengül’ünkisi. Cayır cayır, en damardan, en temiz haliyle arabesk söylüyor. Ben dinlerken baştan sona büyük keyif aldım. Keyif aldım dediğim tepeden tırnağa efkar bastı işin özü bu.
Yazarın Tüm Yazıları