Emin Çölaşan: Karısına sorduk, kocası konuştu!

Emin ÇÖLAŞAN

DÜNKÜ yazımda Tansu Hanım'a bazı sorular sormuştum. Kendisinden yanıt beklerken, kocasının yaptığı basın açıklaması önüme gelmesin mi! Önce bu açıklamayı okuyalım:

‘‘Emin Çölaşan adlı şahıs, Çiller Ailesi'ne yeni bir çamur atma girişimine alet edilmiştir. Çiller Ailesi'ne çamur atmayı meslek edinen adı geçen şahıs, bu defa da Çiller Ailesi ile ilişkili gibi göstermeye çalıştığı bir şirketin aldığı banka kredisini bahane ederek saldırmıştır.

Adı geçen şahsın iddialarının aksine, Çiller Ailesi'nin Seracılık Bahçecilik A.Ş. ve bu şirketin aldığı iddia edilen kredilerle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Bu şirketin bazı ortaklarının Prof. Dr. Tansu Çiller'in 20 yıl önce sembolik bir hisseyle ortak olduğu, ancak hiçbir dönemde yönetiminde bulunmadığı gibi, faaliyetleriyle de hiçbir şekilde ilgilenmediği SANKİM adlı şirkette ortak olmaları, adı geçen şahsın çamur atma çabalarını asla haklı göstermez.

Adı geçenin SANKİM şirketinin Meclis Komisyonu'ndan gizlendiği yolundaki asılsız iddiası da, hayasızca ortaya atılmış bir iftiradır.

Adı geçenin İstanbul Bankası ile ilgili asılsız iddiaları da, yargılama konusu olmuş ve beraat kararıyla sonuçlanmış hususların, hukuka ve basın ahlakına aykırı biçimde bir kez daha ısıtılıp gündeme getirilmesinden ibarettir.

Sayın yazarın Çiller Ailesi'ne iftira kampanyasından birçok kez haksızlığı tescil edilmiş olmasına rağmen vazgeçmediğini millet görüyor. Sayın yazara hak ettiği cevaplar yargı ve Meclis komisyonlarında verilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.’’

* * *

Şimdi ben bu açıklamanın nesine yanıt vereyim? Özer isimli şahıs benim muhatabım değildir. İkincisi, karısı niçin susmaktadır? Yoksa karısının avukatlığını kocası mı üstlenmiştir?

Açıklamasında hayasızca iftiralardan, çamur atmalardan söz ediyor. Oysa yazdıklarımın tümü belgeli.

Karısı, SANKİM isimli şirkete ‘‘sembolik’’ ortakmış! Değil efendim. Elimde devletin belgeleri var. Tansu Çiller bu şirketin yüzde l5 payına sahip. Bu husus hem devlet kayıtlarında var, hem de SANKİM tarafından TBMM Malvarlığı Soruşturma Komisyonu Başkanlığı'na yazılan 11 Kasım 1996 tarihli yazıda da açıkça belirtiliyor. Bunun neresi iftira?

Tansu Çiller, hakkında kurulan Malvarlığı Komisyonu'na bildirimde bulunurken, SANKİM ortaklığını gizlememiş! Bu da hayasızca ortaya attığım bir iftira imiş!

Özer Uçuran Çiller şimdi arşivlere girsin ve örneğin 18 Ekim 1996 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde yer alan kocaman haberi bir zahmet okusun. Başlık şöyle:

‘‘Çiller'in gizlediği şirket, Bakan Erez sayesinde ortaya çıktı.’’

Haber devam ediyor:

‘‘DYP lideri Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in bugüne kadar yaptığı mal beyanlarında bildirmediği yeni bir şirketi daha ortaya çıktı. Yeni şirket, Sanayi Bakanlığı'nın l0 Ekim'de TBMM'ye yaptığı bildirimde gün ışığına çıktı.

TBMM Malvarlığı Araştırma Komisyonu'nun, Çiller, eşi ve oğullarının ortak olduğu şirketlerle ilgili olarak Maliye ve Sanayi bakanlıklarından istediği belgeler komisyona geldi. Belgelerde, Çiller'in bugüne kadar yaptığı hiçbir mal bildiriminde göstermediği yeni bir şirket daha ortaya çıktı. SANKİM A.Ş.'nin hisselerinin yüzde l5'inin Tansu Çiller adına kayıtlı olduğu anlaşıldı...’’

Haberde, ortaklığın belgesi de yayınlanıyor. Yaaa Özer'ciğim, işte böyle! O zaman niçin yalanlama göndermedin bu habere? Şimdi bir kez daha söyle bakalım, hayasızca ortaya atılmış iftira bunun neresinde?

* * *

Tansu Hanım'ın SANKİM'deki ortakları bir başka şirket kuruyor. Bunun adı Seracılık Bahçecilik Hazır Gıda A.Ş. Devletin Halk Bankası, Tansu Hanım'ın Refahyol döneminde başbakan yardımcısı olduğu sırada bu şirkete üç seferde toplam 15 milyon dolar kredi veriyor. İşin garibi, her seferinde krediler bankadan sadece bir günde çıkıyor. Yani başvurudan paranın verilmesine kadar bütün işlemler bir gün içerisinde bitiriliyor. Devletin ve milletin parası batıyor ve lüplüp oluyor. Ben de dünkü yazımda Tansu Hanım'a soruyorum ‘‘Bütün bunlar acaba rastlantı mı?’’ diye!

Özer bu konuda somut bir şey söyleyemediğine göre, mutlaka rastlantı olmalı! Tabii, mutlaka öyledir!

* * *

Bakınız, dünkü yazımda çok önemli bir şey daha yazıyorum. Diyorum ki: ‘‘Özer Uçuran Çiller İstanbul Bankası Genel Müdürü iken işadamlarına verdiği kredilerden yüzde 15'ini komisyon olarak kendi cebine atardı.’’

Özer'ciğimin açıklamasında bu konuya yanıt yok! ‘‘Bu yazdığın yalandır, iftiradır, ben böyle bir şey yapmadım’’ diyemiyor. Diyemez çünkü bunu burada belgeleriyle kanıtlamıştım.

Sevgili okuyucularım, ortada bir başka açıdan da tuhaf bir durum var. Ben gazetecilik yaşamımda böylesini hiç görmedim.

Karısına soruyorum, açıklamayı kocası gönderiyor! Karısı susuyor, kocası konuşuyor!

Karısı siyasetçi, benim muhatabım. Kocası ise evde oturan biri!.. Ve hiç kimsenin muhatabı olacak konumda değil.

Şimdi siz konuşunuz Tansu Hanım! Şirket ortaklarınıza başbakan yardımcısı olduğunuz Refahyol döneminde devletin Halk Bankası tarafından yapılan şu inanılmaz kıyakların açıklamasını bir de sizin ağzınızdan duyalım.

Haydi buyurunuz, ürkmeyiniz, korkmayınız! Söz sizindir.