Emin Çölaşan: ‘‘Din elden gidiyor’’

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Din tüccarlığı yapmakla iştigal eden gerici medya artık sıktı. İyice şımardılar. Baktılar ki ne derlerse desinler, ne yazarlarsa yazsınlar ses eden resmi makam yok, gemi azıya aldılar. Önüne gelene küfür, hakaret ve tehdit yağdırıyorlar.

Yalan ve iftiranın, şantajın, insanları ve kuruluşları hedef göstermenin büyüğü bunlarda.

Ağızlarında ‘‘Allah, Kuran, türban’’ sözcükleri sakız olmuş. Adamlara ‘‘Kıl şurada beş rekat namaz’’ desen kılamazlar. Fatiha suresini okuyup ‘‘Burada ne diyor’’ diye sorsanız yanıt veremezler.

Bütün hikaye din sömürüsü yapmak, din ticareti yoluyla malı götürmek ve türban bahanesiyle kadınlarımızı ve genç kızlarımızı kullanıp parasal ve siyasal çıkar elde etmek.

Size hakaret ederler, mahkemeye verip tazminat kazanırsınız... Ve kesinleşmiş yargı kararına karşın bir kuruş alamazsınız... Çünkü mahkum olacaklarını anlayınca gazeteyi çıkaran şirketin adını değiştirmişlerdir!

Bunlar Sülün Osman'dan beter üçkáğıtçılardır.

Bir tarafta holdingler kurup halkın parasını tokatlayanlar, öte yanda ise ‘‘Allah’’ diye bağıranlar bunlardır.

Bunların dinle, imanla, Müslümanlık'la falan hiçbir ilgisi yoktur. Bunlar, kendilerini yeryüzünde ‘‘Allah'ın sözcüsü’’ olarak göstermeye kalkışan uyanıklardır.

Fakir fukara çocuklarını imam hatip okullarına sevk ederler, imam hatip okullarını arka bahçeleri olarak görürler ama kendi çocuklarını yurtdışında, kolejlerde, en seçkin okullarda okuturlar.

Kimi Amerikan vatandaşıdır, kimi Alman!

* * *

Son günlerde kendilerine hedef olarak iki partiyi ve onların genel başkanları ile milletvekillerini seçtiler.

DSP ve MHP.

Gericilerden birinin Ecevit için attığı dünkü manşet aynen şöyleydi:

‘‘Ciddiyetsiz adam’’

Ayıptır. Ecevit gibi saygın bir insana böyle hakaret edilmez.

Manşetin alt satırları ise şöyleydi:

‘‘Kuran'a yasak getirdi. Beceriksizliğini İran düşmanlığı yaparak örtmeye çalışıyor.’’

Kuran'a yasak getirmiş! Ayıptır be! Bunlara kalsa camiler ahır oldu, camiler yıkıldı, Kuran yakıldı, dinimize yasak geldi.

Bu kadar yalana pes ediyorum.

Sonra işin ardı geliyor. Ecevit, beceriksizliğini İran düşmanlığı yaparak örtmeye çalışıyormuş!

Hiçbir ulusal konuda katkısı olmayan, Anadolu'da yaşayan 65 milyon insanı millet değil ümmet olarak görmeye kalkışan bu zihniyet, elbette İran savunuculuğu yapacaktır... Çünkü oradaki kara rejim, bunların Türkiye'de istediği şeydir.

* * *

İkinci hedefleri ise MHP ve onun genel başkanı Devlet Bahçeli. MHP'ye, ülkücülere ve genel başkanlarına bir süreden beri en acımasız biçimde saldırıp din ticaretini ve din sömürüsünü onların sırtından yapmaya kalkışıyorlar.

Devlet Bahçeli dayanamayıp dün gereken yanıtı verdi ve bunları ‘‘çarpık zihniyetli’’ olmakla suçladı.

Kesinlikle haklıdır. Bunlar Türkiye'de en çarpık zihniyeti temsil eden yaratıklardır. Allah'la kulun arasına girmeye kalkışan üçkáğıtçılardır.

Ben bunları Müslüman olarak falan görmüyorum.

Bunların ele geçirdiği çoğu büyük belediyede dönen dümenlere, çarpıklıklara, yolsuzluklara bir bakın. İnsanın yüzü kızarır.

Yazarsınız, susarlar ve susmakla unutturmaya çalışırlar. Hiçbir tepki vermezler. Konuşursunuz, belgelersiniz, umursamazlar.

Bunlar için Türkiye falan fark etmez. Türkiye'nin sorunları, bunları sadece ve sadece kendi çıkarları açısından kullanacakları kadarıyla ilgilendirir.

Ama onlara ‘‘Git İran'da yaşa, Suudi Arabistan'da, Afganistan'da yaşa’’ deseniz, bir yerlerine neft yağı sürülmüş gibi kaçarlar.

Bunlar Türk ordusunun en büyük düşmanıdır. Bunlar Mustafa Kemal Atatürk'e her gün söven namussuzlardır.

Beyinlerinde yatan çarpık ‘‘Müslümanlık’’ kavramını kullanarak gerçek Müslümanları zehirlemeye çalışan tiplerdir. Oysa dinimizle en ufak bir ilgileri yoktur... Çünkü dinimizin temel kuralları olan doğruluk, dürüstlük gibi kavramlardan asla nasiplerini almamışlardır.

* * *

Bunlar taaa Osmanlı döneminden beri ‘‘Din elden gidiyor’’ diye çığlık atanlardır! Yüzyıllar boyunca aynı nakarat! Aynı zamanda Halife olan çoğu Osmanlı padişahını bile dinsizlikle suçlayan, hatta kellelerini kesen yine bunlardır.

Ama ne acıdır ki, Cumhuriyet yasaları bunları susturamıyor. Cumhuriyet'in savcıları ve yargıçları, çoğu kez bunların karşısında duyarsız kalıyor.

Medyamız derseniz, o kendi derdinde!

Baldırbacaklar, memeler, popolar, mankenler, sosyete bülbülleri, rezalet geceleri, aşk skandalları, futbolcunun kaçamakları, arabesk şarkıcının sevgilileri vesaire vesaire...

Bir yanda bu pislik, öte yanda ise din sömürüsü, İran övgüsü, cumhuriyet düşmanlığında PKK ile aynı çizgi.

Bütün bunlar Allah, Peygamber, Kuran adına ve çıkar uğruna!

Eğer ‘‘Müslümanlık’’ bu gibilere kaldıysa, vay bizim dinimizin haline! Eğer bizim dinimizi bunlar temsil ediyorsa, yazık bu ülkede yaşayan 65 milyon Müslüman'a.

Sıktılar artık.



Yazarın Tüm Yazıları