Emin Çölaşan: Bastır baba

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Sevgili okuyucularım, elime ulaşan çok ilginç ve çarpıcı belgeleri burada sizlerle paylaşmak durumundayım... Çünkü konu çok önemli.

Önce belgelere tek tek bakalım. Lütfen dikkatle izleyiniz. İlk belgenin üzerinde ‘‘Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’’ yazıyor:

‘‘13 Nisan 1999. Sayı 1519. Sayın Ahmet Şağar, Başbakanlık Müsteşarı.

Sayın Cumhurbaşkanımız, belirli konularda yerine getirilmesini uygun gördükleri işleri, birer not halinde haftalık görüşmelerinde, Sayın Başbakan'a vermektedirler.

Bunlar arasında yer almış, bugüne kadar bir bilgi veya sonuç alınamayan, aşağıda konusu ve tarihi belirtilen not hakkında Sayın Başbakan'ın talimatlarının alınarak gereğinin yapılmasını, yerine getirilmesi mümkün veya uygun görülmeyenlerin gerekçelerinin Cumhurbaşkanlığı'na bildirilmesini rica ederim.

Necdet Seçkinöz. Genel Sekreter. İmza.

Notun verildiği tarih: 4 Şubat 1999.

Notun konusu: Ceylan İnşaat Şirketi'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden yol ve kavşak inşaatları için 4 trilyon lira alacağının, inşaat sektöründe tıkanıklığa yol açılmaması için tahsiline yardımcı olunması.’’

O halde neymiş? Ceylan İnşaat, bizim İ. Melih belediyesine iş yapmış ve 4 trilyonluk alacağını alamamış. Firma zor duruma düşmüş. Baba bu durumu 4 Şubat günü Başbakan Ecevit'e bildirmiş, sonuç alınmamış. Seçimden beş gün önce, 13 Nisan günü Baba adına Başbakanlığa yazı yazılıyor ve ‘‘Belediye bu parayı derhal ödesin. Ödenmeyecekse, nedenini bildirin’’ demeye getiriliyor.

*

Bu yazı işleri hızlandırıyor. İki hafta sonra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, bizim Baba'nın istemini İçişleri Bakanlığı'na ‘‘Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı’’ başlıklı káğıtla, resmi bir yazı olarak bildiriyor:

‘‘28 Nisan 1999. Sayı 510.

Sayın Cahit Bayar. İçişleri Bakanı.

Sayın Cumhurbaşkanımızca Sayın Başbakanımıza iletilen ve Ceylan İnşaat Şirketi'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden 4 trilyon lira alacağının tahsiline yardımcı olunmasını öngören not ilişikte gönderilmektedir.

Konunun incelenmesini ve Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edilmek üzere sonucunun ivedilikle Bakanlığıma bildirilmesini rica ederim.

Hüsamettin Özkan. Devlet bakanı ve Başbakan Yardımcısı. İmza.’’

Bu yazı da gitti ama iş henüz bitmedi!

*

İçişleri Bakanlığı bu yazıyı Ankara Valiliği'ne gönderiyor. Valilik de İ. Melih belediyesine:

‘‘12 Mayıs 1999. Sayı: 15-99.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na. İçişleri Bakanlığı'ndan alınan 5 Mayıs 1999 gün ve 53-190 sayılı yazı ve eklerinde, Ceylan İnşaat Şirketi'nin belediyenizden yol ve kavşak inşaatları için 4 trilyon lira alacağının inşaat sektöründe tıkanıklığa yol açılmaması için tahsili istenilmektedir.

Konunun incelenerek sonucundan Bakanlığa bilgi sunulmak üzere acele cevap verilmesini rica ederim.

Haluk İmga. Vali a. Vali Yardımcısı. İmza.’’

Ohhh, sonunda başardık! Baba'nın Ceylan İnşaat'ı kurtarmak için Başbakan Ecevit'e 4 Şubat 1999 günü verdiği direktifin yazısını en sonunda, 12 Mayıs günü -üç ay sonra- belediyeye ulaştırabildik.

Belgeler bitti. Elimde başka belge yok!

*

Bu köşede 6 Mart günü çıkan yazımda size başka belgeler açıklamıştım. İ. Melih belediyesi batık durumdaydı. Bu yüzden bankalara başvurup 5 trilyonluk ticari kredi arıyordu. Hiçbir banka bu krediyi vermeye yanaşmadığı için de ‘‘Belediye gelirleri ile Ankara'nın su gelirini’’ karşılık gösteriyordu. Bu kredi işi yattı.

Belediye paraları İ. Melih'in seçim yatırımı için harcanmıştı. Neyse, bu sadece madalyonun bir yüzü. Şimdi diğer yüzüne bakalım.

*

Türkiye'de milyonlarca insanımızın kamu'dan alacağı var. Binlerce firma bu yüzden batık durumda. Aynı şey İ. Melih belediyesi alacaklıları için geçerli. Belediye'nin borçları ve kime ödeme yaptığı bilinmiyor.

Ceylan İnşaat bunlara iş yapmış ve dört trilyon alacağı doğmuş. Parasını alamayınca, önce patronların hemşerisi ve aile dostu, o sırada Meclis Başkanı olan Hikmet Çetin'e gidilmiş. Hikmet Abi durumu Cumhurbaşkanlığı'na iletmiş. Baba da eksik olmasın ilgilenmiş, Ecevit'e söylemiş, olmayınca işi yazıya dökmüş.

* * *

Baba bir kıyak yapıp Ceylan İnşaat için devreye giriyor. İyi mi oluyor, kötü mü? Ben anlamam!

Devletten milyonlarca, bizim İ. Melih belediyesinden on binlerce alacaklı varken, Baba'nın bir tek firma için devreye girmesi yakışık aldı mı? Kararı siz verin, ben hiç bilemem!

Baba acaba başkaları için de aynı girişimde bulundu mu? Onların alacakları için bastırdı mı? Onu da bilemem!

Türkiye ve Ankara'da Ceylan İnşaat'ın bir ayrıcalığı mı var? Ne bileyim ben!

Bir firma belediyeye 4 trilyonluk iş yapıp da parasını alamıyorsa, bu nasıl ticarettir? Yoksa kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez mantığı mıdır? Bilmiyorum!

Bu nasıl sorumsuz ve ciddiyetsiz bir belediyedir ki, sadece bir müteahhidine dört trilyon borç takmıştır. Anlayan beri gelsin!

Son soru: ‘‘Baba bastırınca Ceylan İnşaat parayı aldı mı?..’’

Belki çok ayıp olacak ama vallahi onu da bilmiyorum!

Hiçbir şey bilmediğim için sizlerden özür diliyorum!



Yazarın Tüm Yazıları