Emenike 10 ise Arda 12 midir?

GALATASARAY yönetimi Arda’yı 12 milyon Euro’ya Atletico Madrid’e sattı. Tüm dualarım ve kalbim Arda’yla. Çok çalışarak, büyük başarılara imza atacağına inanıyorum ve temenni ediyorum.

Haberin Devamı

Ancak bir konuya itirazım var; bonservis bedeli...
Fenerbahçe, hiçbir kariyeri olmayan, zırt pırt sakatlanan hatta hiç oynamadan ve sakat bir halde, Emenike’yi 10 milyon Euro’ya satarken....
Milli takımımızın yıldızı, G.Saray’ın kaptanı, Avrupa’nın birçok kulübünün listesine girmiş müthiş yetenek Arda Turan 12 milyon Euro’ya satılıyor. Kaosun ortasındaki Fenerbahçe mi çok iyi bir pazarlama stratejisi uyguladı, yoksa G.Saray’ın ilgili yöneticileri mi bu pazarlığı beceremedi, sizlere bırakıyorum. Benim fikrim şudur; Emenike’nin 10 milyon ettiği bir pazarda, Arda 20 milyon eder.

KINAma gecikmedi !

YİNE aynı şey işte... Demek ki yanılmamışım (!) TSYD ile ilgili bir eleştiride bulunursan hemen cevabını alırmışsın... Söz konusu Fenerbahçe taraftarının isyanı olduğunda hemen protesto edeceksin, ama birileri seni eleştirince hemen KINAma göndereceksin. Bu adil değil...
Yok efendim spor müdürleri karar vermiş, TSYD de bu kararı açıklamışşş... TSYD’nin yönetim kurulu yok mu, kendi iradeleriyle bir karar almaya çekiniyorlar mı ki, üyelerinin isteğiyle açıklama yapıyorlar? TSYD aracı kurum mudur? Ayrıca hangi spor müdürleri bu kararın altına imza atmış açıklasınlar da bilelim... Benim konuştuğum kendi gazetemin spor müdürü Mehmet Arslan da dahil en az on spor müdürünün bundan haberi dahi yok... Sevgili Gürcan Bilgiç ve birkaç kişi beni eleştirmişler... Hemen mekanizma devreye girmiş yani... Oysa Fenerbahçe’ye karşı linç kampanyası yapıldığında kalemlerini oynatmadılar, oynatmıyorlar...

Haberin Devamı

Ah Gürcan ah...

GÜRCAN Bilgiç köşesinde şöyle demiş; “Shakhtar maçında basın tribününe saldırdı Fenerbahçeli taraftarlar. Oradaki emekçiler lincin eşiğinden döndüler. TSYD bu durumda tüm spor müdürlerini toplayıp, akıl danıştı. İlk maçta görev yapmamak gibi bir görüş benimsendi.
Buna rağmen Fenerbahçe taraftarının tepkisi bir türlü dinmek bilmiyor.
Bir dönem Hürriyet gazetesinde sayfaların patronu olan Ercan Saatçi de destek veriyor bu tepkilere. Maç sonrasında gazeteci arkadaşlarının tribünden apar topar kaçmasına neden olanlara hiçbir şey demediği halde hem de. Ne yani, insanlar küfürleri hazmetmek, dayak yemenin eşiğinde yaşamak zorundalar mı? Görevlerini her an kafalarında patlayacak bir şişenin korkusu altında mı yapacaklar? Sevgili Ercan bu tavrı nasıl onaylar? Bu görüşünü bile özgürce belirttiği, “dayak yemesinde mahsur yoktur” diye gördüğü muhabirlerin veya yazarların yer aldığı medyayı, bu olayların tek suçlusu haline nasıl getirir. F.Bahçe taraftarı travmatik bir dönem geçiriyor.”
Sevgili Gürcan, oradaki muhabirlerin hemen hepsi benim arkadaşım, dostum, ağabeyim. Yıllardır hepsini iyi de tanırım bunu en iyi sen bilirsin. Elbette kimsenin kılına zara gelmesini istemem ve böyle bir duruma her zaman karşı olurum.  “Dayak yemesinde mahsur yoktur’ diye gördüğü muhabirlerin veya yazarların” diyerek bu kez de beni muhabirlere ve yazarlara hedef gösteriyorsun. Sizin gibi düşünenlerin sığınacağı liman yine sizin gibiler yani. Üstelik benim yazımda böyle bir ima dahi olmamasına rağmen (bakınız:www.hurriyet.com.tr/yazarlar).
Hedef göstermeye devam!
Hedef göster Gürcan, göster ki yazmaya devam etsinler, yazmayanlar da kalemlerine sarılsınlar. Herkes neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Ancak sizin (!) anlamadığınız şey, senin en son cümlende var zaten. Kendin de söylüyorsun; Fenerbahçe taraftarı travmatik bir dönem geçiriyor. Bütün Fenerbahçelilerin içleri acıyor, anlamak yerine böyle bir dönemde bazı basın organları ne yapıyor? Onların, asırlık Fenerbahçe’yi karalamalarına, bel altından vurmalarına, yargının işini üstlenmelerine, hedefler göstermelerine kısaca “düşene” vurmalarına neden tepkisiz kalıyorsun, kalıyorsunuz? Bunun adı kollama mı, yoksa korkmak mı? Sen karar ver!

Haberin Devamı

Güle güle Lugano (!)

LUGANO, Juventus transferini yalanlayarak (!) Türkiye’de kalmak istediğini söylemiş. Ancak takımının küme düşmesi halinde ayrılacağını belirtmiş..! Hiç bekleme Lugano! Lütfen hemen git... Kötü günde takımını bırakıp gideceğini söyleyen bir oyuncu Fenerbahçeli olamaz. Düşsün düşmesin fikri ve zikri böyle olan bir oyuncuyu anlayışla karşılayamıyorum. Benim için Lugano bitmiştir. Kalan sağlar bizimdir...

Yazarın Tüm Yazıları