Elveda seviyeli ilişkiler

RTÜK, Televole tarzı programların ipini ha çekti ha çekecek. MİT raporlarında bile ‘‘halk ayaklanacak bunlar yüzünden’’ şeklinde anıldığı iddia edilen programlara artık yolcu gözüyle bakabilirsiniz...

Bence tabii ki bu programları tamamen kaldıramazlar da, herhalde içerikleri değişecek.

Zaten Televole bir hülle operasyonuyla programın içini boşalttı bile. Podyuma hiç çıkmamış fakat her ne hikmetse manken olarak anılan kızların görüntüleri, baba parasıyla gece gezmelerine çıkan ve ne işle uğraştığı bile bilinmeyen armut model playboy haberlerini filan başka bir programa pasladılar.

Televole artık Selim Akçin'in çok iyi tespitiyle ‘‘Dizivole’’ oldu. Asmalı Konak halkı ne giyiyor, Sümbüllü Yalı sakinleri en çok üzüm mü seviyor pastırma mı falan filan...

***

Televole yayınlanmaya başladığı zaman futbolun magazinini yapma iddiasındaydı. Konuşmaya, boş konuşmaya, hatta konuşamamasına rağmen konuşmaya (Kompela diyeceğim, siz de anlayacaksınız...) meraklı futbolcularla anketler yapılıyordu, 'evlerine konuk olunuyordu', kötü fıkra anlatmalarına imkan tanınıyordu. Böyle şeyler yapılıyordu.

Ya, dayanamayıp bir Kompela parantezi açacağım. İlk Televole kurbanı olarak tarihe geçen Kompela, malumunuz futbolu bırakmıştı televizyon sevdası yüzünden. Bir ara ‘‘Akın Akın Kompela’’yı yaptı.

Sonra işsiz kaldığı dönemde, Antalya'daki ETV'nin teklifini kabul etti. ETV'nin o zamanki genel müdürü de (Şimdi de aynı mı bilemiyorum) Banu Alkan'ın eşsiz albümünde düet de yaptığı sevgilisiydi.

Her neyse arkadaşlar, bilmeyenler vardır diye yazayım. Kompela bu programı Ayşen Gruda ile yapmıştı. Ayşen Gruda'nın ‘‘Ana’’ dizisi de o sıralar popüler... Programın adı ne olmuştu biliyor musunuz? Söyleyeyim de uçun: ‘‘Ana'nın Kompela'sı...’’

***

Neyse konumuza dönelim.

Bir ara futbolculara ‘‘En çok hangi mankeni beğeniyorsun?’’ diye sormaya başladılar. Futbolcu ‘‘Ebru Mebru'yu beğeniyorum ben ağbi’’ diye cevap verince gidip Ebru Mebru'ya sordular ‘‘Beleşçi Kazım seni beğeniyormuş ne diyorsun?’’ diye..

Hatta bu vesileyle birkaç futbolcu-manken ilişkisi bile yaşandı. Ne ilişkisi yahu? Alpay'la Cansel böyle evlenmemiş miydi?..

Zamanla futbolcuların üzümlü kek durumuna düşmesinin zararlarına uyanan yönetimler, teknik direktörler, konuşma, fıkra anlatma, beğendiği mankeni açıklama yasakları koymaya başladılar.

Böylece Televole sadece mankenlere, playboy tabir edilen arkadaşlara, albümü bulunmayan şarkıcılara, filmi bulunmayan aktrislere filan kaldı.

***

Televole Türkiye'ye yeni bir jargon kazandırdı. Seviyeli ilişki (Düzeyli beraberlik de diyebilir isteyenler) nedir öğrendik mesela. Kendi adıma, stras nedir bilmeyen bir insandım. Kim şık kim rüküş seyrede seyrede moda bilgim attı, stras nedir bilir oldum.

Çılgınca eğlenmenin ne olduğunu gördüm ve şu yaşıma kadar hiç eğlenememiş olduğumu fark ettim.

Otopark değnekçisine 200 dolar, kapıdaki toraman korumaya 300 dolar bahşiş verildiğini öğrendim ve paranın değeri konusunda aklım karıştı.

Bazı insanların sevgililerinden ‘‘Hayri Bey istemiyor bööle göbeeeeemin açık olmasını sahnede’’ diye bahsettiklerini öğrendim.

‘‘Yıkılıyooooo kızım Laila’’ ne demektir, bu programlar sayesinde öğrendik.

Televole bitiyor şimdi ha? Özler miyiz acaba, merak eder miyiz ne yapıyor o plastik kıvamına gelmiş arkadaşlar diye?..

Sizi bilemem ama ben özlerim herhalde.

Televole bitiyor demek... O zaman elveda seviyeli ilişkiler, elveda 'olmamış, yakışmamış' straslı elbiseler, elveda havaya fırlatılan peçeteler, elveda yakılan garson ceketleri, elveda tuvalet penceresine sıkışanlar...

Yine görüşürüz gibi geliyor bana nasıl olsa.
Yazarın Tüm Yazıları