Yıllık reel faiz beklentisi yüzde 8.61
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2007 09:43
Türkiye, ileriye yönelik yüksek “reel faiz” beklentisini koruyan portföy yatırımcıları ve yabancı fonların ilgisini çekmeye devam ediyor.
Son dönemde piyasaların ileriye dönük nominal faiz beklentilerindeki küçük çaplı düşüşlere rağmen, gelecek bir yıllık dönemde beklenen yüzde 8.61’lik reel faiz oranıyla Hazine kağıtları, bu tür yatırımcılar için çekiciliğini koruyor.
Temel makro ekonomik ve finansal göstergelere ilişkin bekleyişleri ölçmek için mali ve reel sektördeki karar alıcı ve uzmanlarla her ay iki kez yapılan Merkez Bankası Beklenti Anketi’nin Ekim ayı birinci dönem sonuçlarına göre, gelecek 12 aylık döneme ilişkin TÜFE bazında enflasyon beklentisi yüzde 6.04 olarak ölçüldü. Buna karşılık aynı dönemde altı ay vadeli Hazine bonosu nominal yıllık bileşik faizinin ise yüzde 15.17 düzeyinde beklendiği belirlendi. Buna göre piyasaların gelecek bir yıllık dönemde öngördüğü reel faiz oranı yüzde 8.61 olarak hesaplandı.
SICAK PARAYI ÇEKİYOR
İleriye yönelik beklenen yüksek reel faiz düzeyi, dünyanın en yüksek faizini veren Türkiye’nin uluslar arası portföy yatırımcıları ve spekülatif kar peşindeki fonlar açısından cazibesini sürdürdüğüne işaret ediyor. Türkiye'nin yatırımcılar açısından cazibesini sürdürmesi, büyük çapta küresel dalgalanmalar olmadığı sürece sermaye kaçışı yaşanmayacağı yorumlarını güçlendiriyor.
REEL FAİZ BEKLENTİSİNİN SEYRİ
Piyasaların gelecek bir yıllık dönemlerde beklediği reel faiz düzeyi, son bir yılda çok değişmedi. Ekim ayı birinci anketinin ortaya koyduğu gelecek bir yıllık döneme ilişkin reel faiz beklentisinin, bir yıl önceki ile hemen hemen aynı düzeyde olduğu belirlendi. Geçen yıl Ekim ayında yapılan birinci anketle ölçülen bekleyişlere göre izleyen bir yıllık dönemde beklenen reel faiz yüzde 8.76 çıkmıştı. Ekim 2006 ikinci anketinde yüzde 8.88’e çıkan gelecek bir yılın reel faiz beklentisi, Kasım’da yüzde 9.22’ye, Aralık ayında yüzde 9.49’a yükseldi. Yıllık reel faiz beklentisi bu yıl Ocak ayındaki yüzde 9.59’luk düzeyinden, ilk altı ayda çok az gerileyerek Haziran’da yüzde 8.95’e geriledi. İleriye yönelik reel faiz beklentisi izleyen dönemde de kırılamadı, oran bu oranlara yakın düzeylerde seyretti.
Özellikle ABD kaynaklı olarak küresel ekonomide ortaya çıkan tehditlerin artması ve finans göstergelerindeki kötüleşmenin etkisiyle Türkiye’de beklenen reel faiz düzeyi de yeniden yükselerek Ağustos ayı ikinci anketinde yüzde 9.08’e çıktı. Gelecek bir yılın reel faiz beklentisi, Eylül ayı birinci anketinde de yüzde 9 çıktı.
FAİZ İNDİRİMLERİNİN ETKİSİ SINIRLI KALDI
Merkez Bankası’nın enflasyonun görünümünde orta dönemde “iyileşme” beklentisi ve yılın ikinci çeyreğinde büyümenin yavaşlaması üzerine aldığı 0.25 puanlık faiz indirimi ve ABD Merkez Bankası’nın 0.50 puanlık faiz indirimlerinin reel faiz beklentisi üzerindeki etkisi sınırlı kaldı. Hazine bonolarından gelecek bir yılda beklenen reel faiz oranı Eylül ayı ikinci anketine göre biraz gerileyerek yüzde 8.76’ya, Ekim ayı birinci anketine göre de yüzde 8.61’e inebildi. Söz konusu oran, gelecek bir yıllık dönem için başka hiçbir piyasada elde edilemeyecek bir reel faiz beklentisine işaret ediyor.
Temel makro ekonomik ve finansal göstergelere ilişkin bekleyişleri ölçmek için mali ve reel sektördeki karar alıcı ve uzmanlarla her ay iki kez yapılan Merkez Bankası Beklenti Anketi’nin Ekim ayı birinci dönem sonuçlarına göre, gelecek 12 aylık döneme ilişkin TÜFE bazında enflasyon beklentisi yüzde 6.04 olarak ölçüldü. Buna karşılık aynı dönemde altı ay vadeli Hazine bonosu nominal yıllık bileşik faizinin ise yüzde 15.17 düzeyinde beklendiği belirlendi. Buna göre piyasaların gelecek bir yıllık dönemde öngördüğü reel faiz oranı yüzde 8.61 olarak hesaplandı.
SICAK PARAYI ÇEKİYOR
İleriye yönelik beklenen yüksek reel faiz düzeyi, dünyanın en yüksek faizini veren Türkiye’nin uluslar arası portföy yatırımcıları ve spekülatif kar peşindeki fonlar açısından cazibesini sürdürdüğüne işaret ediyor. Türkiye'nin yatırımcılar açısından cazibesini sürdürmesi, büyük çapta küresel dalgalanmalar olmadığı sürece sermaye kaçışı yaşanmayacağı yorumlarını güçlendiriyor.
REEL FAİZ BEKLENTİSİNİN SEYRİ
Piyasaların gelecek bir yıllık dönemlerde beklediği reel faiz düzeyi, son bir yılda çok değişmedi. Ekim ayı birinci anketinin ortaya koyduğu gelecek bir yıllık döneme ilişkin reel faiz beklentisinin, bir yıl önceki ile hemen hemen aynı düzeyde olduğu belirlendi. Geçen yıl Ekim ayında yapılan birinci anketle ölçülen bekleyişlere göre izleyen bir yıllık dönemde beklenen reel faiz yüzde 8.76 çıkmıştı. Ekim 2006 ikinci anketinde yüzde 8.88’e çıkan gelecek bir yılın reel faiz beklentisi, Kasım’da yüzde 9.22’ye, Aralık ayında yüzde 9.49’a yükseldi. Yıllık reel faiz beklentisi bu yıl Ocak ayındaki yüzde 9.59’luk düzeyinden, ilk altı ayda çok az gerileyerek Haziran’da yüzde 8.95’e geriledi. İleriye yönelik reel faiz beklentisi izleyen dönemde de kırılamadı, oran bu oranlara yakın düzeylerde seyretti.
Özellikle ABD kaynaklı olarak küresel ekonomide ortaya çıkan tehditlerin artması ve finans göstergelerindeki kötüleşmenin etkisiyle Türkiye’de beklenen reel faiz düzeyi de yeniden yükselerek Ağustos ayı ikinci anketinde yüzde 9.08’e çıktı. Gelecek bir yılın reel faiz beklentisi, Eylül ayı birinci anketinde de yüzde 9 çıktı.
FAİZ İNDİRİMLERİNİN ETKİSİ SINIRLI KALDI
Merkez Bankası’nın enflasyonun görünümünde orta dönemde “iyileşme” beklentisi ve yılın ikinci çeyreğinde büyümenin yavaşlaması üzerine aldığı 0.25 puanlık faiz indirimi ve ABD Merkez Bankası’nın 0.50 puanlık faiz indirimlerinin reel faiz beklentisi üzerindeki etkisi sınırlı kaldı. Hazine bonolarından gelecek bir yılda beklenen reel faiz oranı Eylül ayı ikinci anketine göre biraz gerileyerek yüzde 8.76’ya, Ekim ayı birinci anketine göre de yüzde 8.61’e inebildi. Söz konusu oran, gelecek bir yıllık dönem için başka hiçbir piyasada elde edilemeyecek bir reel faiz beklentisine işaret ediyor.