Vurun tüketiciye

Güncelleme Tarihi:

Vurun tüketiciye
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2001 00:00

Haberin Devamı

Bankalar krizin faturasını vatandaştan çıkarıyor.

Piyasalarda faizler düşecek beklentisi olmasına karşın bankaların mevduat ile kredi faizleri arasındaki uçurum kapanmıyor. Bir yıllık mevduata uygulanan faiz oranı yüzde 42'de kalırken, bankaların tüketiciye kullandırdığı kredinin bileşiği yüzde 300'e dayanıyor.

SON Hazine ihalesinde ortaya çıkan yüzde 67.47'lik faiz, bankaların tüketici kredisi ve kredi kartı faizlerinde de bir düşüş beklentisi yarattı. Ancak bu beklentinin tersine, bankalar ihale ve piyasalardaki faiz düşüşünü mevduat faizlerine hemen yansıtırken, kredi faizlerini indirmemekte ısrar ediyor. Böylece, güncel faiz oranları ile kredi faizleri arasındaki makas da giderek açılıyor.

Yıllık mevduata yüzde 30-42 aralığında faiz uygulayan bankaların, tüketici kredi faizlerinde uyguladığı oran ise aylık yüzde 6 ile 12 aralığında. Uygulanmakta olan en düşük faiz oranlarını baz alarak yapılan hesapta, tüketici kredilerindeki yüzde 6'lık oranın yıllık bileşik faizi yüzde 100'ü aşıyor. En yüksek oran olan yüzde 12'de ise bu rakam yüzde 289.6 oluyor. Buna karşılık yıllık mevduata verilen en yüksek faizin bileşiği yüzde 51.1'de kalıyor.

Müşteriler açısından bakınca durum böyle, ancak bankacılara göre, içinde bulunulan durum ve bankaların yükümlülüklerini de hesaba katmak gerekli. Disponibilite, munzam karşılık, sabit giderler bir de kredi riski eklendiğinde kredilerde faiz yükünün göründüğünden daha yüksek olması bankacılara göre normal. Kriz öncesinde yüzde 2.5'lara kadar inen kredi faizlerinin mevduat faiz oranlarının çok altında kalmasının açıklaması ise şöyle: ‘‘O zaman şöyle bir mantık vardı, faizler nasılsa düşecek, mevduat faizlerini değiştirebilirsiniz ama kredilerde bunun imkanı yok. Buna göre bir maliyet hesabı yapıp, paçal bir ortalama bulup, faiz oranları belirleniyordu. Kredi faizleri çok düşüktü ve gerçekçi değildi. O zaman kimse çıkıp da mevduata niye daha yüksek faiz veriyorsunuz demiyordu.’’

FON MALİYETİ

Bankaların verdiği kredilerin maliyetinin açıklanan faiz oranından çok daha yüksek olduğunu belirten Pamukbank Perakende Kredilerden Sorumlu Bölüm Yöneticisi Halit Yıldız, sadece mevduatın değil bankanın fon maliyetinin dikkate alınması gerektiği görüşünde. Yıldız, faiz oranları belirlenirken pek çok maliyet unsurunun hesaba katıldığını vurguladı. Bir karşılaştırma yapılacakca bunun mevduat faizleri yerine, hazine bonosu faiziyle yapılması gerektiğini belirten Yıldız, hazine bonosuyla karşılaştırıldığında da kredi faizlerinin yine yüksek kalmasına ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:

‘‘Şu andaki oranlar henüz net olarak oturmadığı için biraz yüksek elbette. Ocak ayı bittikten sonra daha da rahatlama olacaktır. Eskisi gibi yüzde 2.7'lere, yüzde 2.5'lere düşmesini beklemiyorum, ama önümüzdeki günlerde oranlar gerileyecektir. Eski seviyelerine inmez, çünkü o oranlar gerçekçi rakamlar değildi.’’

Kredi kullanmakta acele etmeyin!

ASLINDA faizler arasındaki bu uçurumun en temel nedeni bankaların, halen bireysel kredi kullandırmak istemeyişi. Tüketici kredilerinin kriz sonrasında önemli miktarda gerilemesi bankaların bu tavırlarının net göstergesi. ‘‘Tüketici kredisi kullanmakta acele etmeyin, biraz daha bekleyin’’ önerisinde bulunan Pamukbank Parakende Kredilerden Sorumlu Bölüm Yönetici Halit Yıldız, bu konuda şunları söyledi: ‘‘Gecelik faizlerin yüzde 1000'lere vurduğu bir dönemde bankaların yüzde 15'lerle, yüzde 20'lerle kredi kullandırması gerekirdi. Çok abuk rakamlar ortaya çıkmasın diye kredi faizlerini daha makul seviyelerde tutup, müşteriye bekleyin tavsiyesinde bulunduk. Şu anda önemli bir sorun yok ama faiz oranları çok yükseldiği için kredilerin geri dönüşlerinde problem yaşanabilirdi. Bu dönemde de insanlar kredi kullanma konusunda acele etmemeli, önümüzdeki günlerde faizler gerileyecektir, o nedenle biraz daha beklemeli.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!