Uslu: TÜSİAD, hükümetlere konsomatrislik yapıyor, ben söyleyince ‘küfür’ sayıyor

Güncelleme Tarihi:

Uslu: TÜSİAD, hükümetlere konsomatrislik yapıyor, ben söyleyince ‘küfür’ sayıyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2010 00:00

TOBB, TÜSİAD, TİSK, Türk-İş, DİSK’i ‘konsomatrise’ benzeten Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, hedefini kendisini sert bir şekilde eleştiren TÜSİAD’a çevirdi. Uslu, ‘konsomatris’ açıklamasından geri adım atmayarak, “TÜSİAD da her devirde gelen iktidarlara ya da beğenmediği iktidarlara karşı benzer bir iş yapıyor” dedi.

HAK-İş Genel Başkanı Salim Uslu, anayasa değişikliği konusunda görüşlerini açıklamayan TOBB ve TÜSİAD’ın aralarında yer aldığı sivil toplum kuruluşlarına yönelik kullandığı ‘konsomatris’ benzetmesini savunmaya devam ederken, sözlerinin hedefini kendisini sert bir şekilde eleştiren TÜSİAD’a çevirdi. Bu tanımı küfür anlamında kullanmadığını ve konsomatrislik yapan kadınların da emekçi olduğunu savunarak geri adım atmayan Uslu, “Konsamatrisler masa masa dolaşıp, muhabbete ikna ederek, müşterinin daha fazla tüketmesine çaba harcar. TÜSİAD da her devirde iktidarlara karşı benzer şekilde davranıyor. Kimi iktidarla daha muhabbetli geçinerek, kimi iktidarla kavga ederek siyasi tüketimi tercih ediyor” dedi.

Aradaki farkı anlatsın

Salim Uslu, 24 Eylül 2001’de anayasanın değiştirilmesi için ‘evet’ diyen TOBB, TÜSİAD, TİSK, Türk-İş, DİSK, Türkiye SİAD Platformu ve Sektörel Dernekler Platformu’nun şimdi yanlarında olmadığını belirterek, “Bunlar sivil toplum kuruluşu değil sivil toplum konsamatrisidir” diyerek tartışma başlatmıştı. Bu sivil toplum kuruluşlarının şimdi neden sessiz kaldıklarına ve içinde bulundukları tutarsızlığa dikkat çekmek amacında olduğunu ifade eden Salim Uslu, şöyle konuştu: “Ben bu kuruluşlardan, ‘o gün imza atmıştık ama bugün farklı düşünüyoruz’ demelerini bekliyorum. Ortada süre gelen bir anayasa talebi var, bir anayasa çalışması var. Bunlar devam ederken, rüzgar gülü gibi farklı tutumlar almak, nasıl bir ruh halidir bunu anlamakta zorlanıyorum. Ben onlardan sadece dünkü tutumları ile bugünki tutumları arasındaki farkı izah etmelerini bekliyorum.”

Konsomatris küfür değil

Konsomatris benzetmesinin asıl anlamından kopartılarak küfür gibi değerlendirilmesine de şaşırdığını kaydeden Salim Uslu, bu benzetmesini şöyle savundu: “Konsomatris tanımı asla bir küfür değil. Emeğiyle çalışan kadınların yaptıkları bu işi küfür gibi algılamamak gerekir. Konsomatrisi anlamından kopartıp, bu işi yapan kadınların emeğini küçümseyerek hatta bunu bir küfür kabul ederek bir kavgaya tutuşmayı TÜSİAD’ın ruh haline bağlıyorum. Bu, emekçileri, aşağılama, bilinçaltındaki aşağılama düşüncesinin yansıması.”

Teşbihte hata olmaz

Gösterilen tepkilerin çaresizlik, tutarsızlık ve kamuflaj çabası olduğunu dile getiren Salim Uslu, şöyle konuştu: “Benzetme beğenilmeyebilir ancak teşbihte hata olmaz sözünün herkes tarafından bilindiğinden hareketle yapılmış bir benzetme olduğu açıktır. Amaç kurumları hiçbir şekilde taciz etmek değil, kurumların pozisyon değişikliklerini ortaya koyuyor. İfade, genel bir ilke olup kurumları birebir içermiyor. Tartışma odağı saptırılıyor. Tartışmanın konsomatris boyutuna indirgenmesi yerine konjonktürel dinamiklere göre değişen tutarsızlıkların makul ve mantıklı bir izahının yapılması gerekiyor.”

TESK: O günkü çizgimiz değişmedi

TÜRKİYE Esnaf Sanatkarları Federasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, Hak-İş Başkanı’nın eleştirilerine karşılık, “O gün ile bugün arasında çizgimizi değiştirmedik ancak o dönemden bu döneme çok şeyler değişti” dedi. 2001 yılından bu yana Türkiye’de erken seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi, parti kapatma davalarının yaşandığını hatırlatan Palandöken, “Çalışmamız yarım kaldı. 250 kişiyle böyle bir çalışmayı başlatmıştık. Türkiye’yi kucaklayacak, tümü üzerinde tartışıldı. Türkiye bir sivil anayasaya evet diyorsa sivillerin anlaşması lazım. Çizgimizi değiştirmedik, sivil bir anayasa tartışmasına ihtiyacımız var” diye konuştu.

TİSK: Beğenmediğimiz maddeleri bildirdik, üstümüze alınmadık

TÜRKİYE İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Hak-İş Başkanı Salim Uslu’nun sözlerinde TİSK’i kastetmediğini savunarak, “TİSK görüşlerini yazılı mektupla bildirdi ve muhalefetini baştan ortaya koydu. Bugünki davranışı doğru bulmuyoruz ve kendimizi bunun içinde görmüyoruz. 2001’de de istediğimiz ekonomik anayasaydı. Bugün yapılan bu değildir” dedi.

Rahatsızlığı ilettik

TİSK’in 2001 yılında Türkiye’de ekonomi anayasası yapılması konusundaki çalışmalara katıldığını ve bütün sivil toplum örgütleriyle bu çalışmalara devam ettiğini hatırlatan Kudatgobilik, şöyle konuştu: “TİSK, 2008’deki çalıştaylara da aktif olarak katıldı. Bugünkü anayasa değişikliği de 24 maddeden ve 3 ana bölümden meydana geliyor. TİSK, anayasanın hem siyasi kısmındaki bütününe ve özellikle de toplu iş hukukunu ilgilendiren maddelerine yani anayasada teklif edilen 51, 53 ve 54. maddelerinde yapılan değişikliklerle ilgili rahatsızlığını beyan etti.”

3 bin 600 mektup

Bu rahatsızlıklarını da bütün partilere, milletvekillerine, anayasa mahkemesine ve bütün sivil toplum örgütlerine gönderdiklerini ifade eden Kutadgobilik, “Toplam 3 bin 600 noktaya imzalı mektup gönderdik ve muhalefetimizi baştan ortaya koyduk. Bu çirkinliği üzerimize almıyoruz, dün söylediğimiz ne varsa bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Kullanılan kelime maksasını aştı” diye konuştu.
Tuğrul Kudatgobilik, konsomatris sözünün hiçbir sivil toplum örgütü için söylenemeyeceğini ifade ederek, tartışmayı ‘fevkalade çirkin’ olarak nitelendirdi. Hak-İş’in böyle bir benzetme yapmasının doğru olmadığını vurgulayan Kudatgobilik, “Sivil toplum kuruluşlaru, Ekonomik ve Sosyal Konsey’de ve Türkiye-AB Karma İstişare Konseyi’nde Eş Başkanı olmam sıfatıyla, hepsi benim üyelerimdir. Dolayısıyla sivil toplum kuruluşları arasında bu tarzda bir polemiğin ortaya çıkmasını da fevkalade rahatsız edici buluyorum. Sorgulaması da doğru değil. Hiç bir sivil toplum örgütünün nasıl hareket edeceğine başka bir sivil toplum örgütü karar veremez, taraf olamaz” diye konuştu. Kutadgobilik, bu tartışmaların ekonomik işbirliğini nasıl etkileyeceğine ilişkin de, “Sivil toplum kuruluşları et ve tırnak gibiyiz, bu tip olayları siler atarız. Yine birlikte hareket ederiz. Bu kırgınlıkların geçeceğini varsayıyoruz” dedi.

DİSK: Ruh hali endişe veriyor

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise, TÜSİAD’ın ardından Hak-İş Başkanı Salim Uslu’ya sert eleştirilerde bulundu. İktidarın sürdürdüğü baskıya, tehdide ve yalana dayalı referandum kampanyasının yandaşlarının da düzeyini belirlediğini savunan Çelebi, “Hırs ve korku içinde kendilerinden olmayan herkese akıl almaz biçimde saldırmayı adet haline getiren bu anlayışın son örneğini Hak-İş’in Genel Başkanı Salim Uslu verdi. Bir süredir, adeta ‘akıl tutulması’na uğramış gibi davranan ve söylediğini kulağı duymadan konuşan Uslu’nun sağlık durumu, ruh hali artık endişe verici bir noktaya geldi. İktidar ve yandaşları tümüyle çarpıtma ve yalan üzerine kurgulanmış bu kampanyanın karşısında duran herkesi tehdit ediyor, açık biçimde baskı uyguluyor. Uslu, bu çarpıtmanın hangi noktaya geldiğinin tipik örneği” dedi.

Neyi temsil ediyor

Süleyman Çelebi, DİSK’in de 2001 yılında ‘yeni bir anayasa başlığı altında yayınlanan ortak ilana imza attığını hatırlatarak, “Bu ilanda, tüm toplumun mutabakatıyla, katılımcı, demokratik bir yöntemle ve tümüyle yeni bir anayasanın yapılması talep edildi. DİSK dün ne söylediyse bugün de arkasındadır. Kısmi değişiklik değil, 12 Eylül Anayasası’nın tümüyle değiştirilmesi için mücadeleye devam ediyor. Salim Uslu ke ndini inkar etmenin ötesine geçerek, kendisi gibi iktidarın kuyruğuna takılmayanlara hakaret ederek, toplum içindeki konumunu iyice pekiştirdi. Dünyanın her yerinde böyle bir işe zorlanarak yaşama tutunmaya çalışan konsamatrisleri, hakaret unsuru olarak kullanmaya kalkıştı. Bir işçi konfederasyonu başkanı olarak insanlara ve kurumlara hakaret edecek kadar kendinden geçen, neyi temsil ettiğini unutan bir insan için söylenecek söz bulmak zordur. Bunu zavallılık olarak bile nitelemek yetersiz kalıyor. Salim Uslu, emekçilere hakaret ederek, aldığı vekaleti de kötüye kullanıyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!