Uluslararası piyasalarda geçen hafta

Güncelleme Tarihi:

Uluslararası piyasalarda geçen hafta
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2011 15:57

Uluslararası piyasalarda geçen hafta, Avro Bölgesi ülkelerinin borçlanma maliyetlerinin artması, Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin derinleşebileceğine ilişkin yaşanan tartışmalar ve dünyanın önde gelen altı merkez bankasının dolar likiditesi sağlamak amacıyla piyasalara müdahale kararının etkisiyle sert iniş çıkışlar görülürken, altın fiyatları yükseldi.

Haberin Devamı

ABD Doları ise önemli para birimleri karşısında değer kazandı. Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün varil fiyatı da 100 dolar seviyelerinde işlem gördü.

Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan raporda, Avro bölgesi borç krizinin bütün dünyayı tehdit ettiği ve tüm siyasetçilerin, krizin dünyayı etkilemesine karşı hazırlıklı olmaları uyarısı yapıldı.

Raporda, Yunanistan'la başlayan ve İtalya'ya uzanan Avro bölgesi borç krizinin, “geniş bir hızla yayılabileceği ve büyük zararlarla sonuçlanabileceği” bildirilirken, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) krizin giderilmesinde daha aktif rol alması ve avro kurtarma fonunun güçlendirilmesi istendi.

Küresel ekonomik büyümenin 2012 yılında da yavaşlamaya devam edeceği hatırlatılan raporda, 2012 için yüzde 3,4 oranda ekonomik büyüme öngörüldü.

Haberin Devamı

Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, “Avrupa'daki borç krizinin dünyanın diğer kesimlerindeki ülkeleri etkileyeceği” uyarısında bulunarak, “Avrupa'nın borç krizi küresel toparlanmayı tehdit ettiği için G-20 IMF'nin kaynaklarını desteklemeye hazır olduğunu” söyledi.

“Koşullar gerektirirse, G-20 ülkeleri, sistemik rolünü oynaması için IMF'ye gerekli kaynakları taahhüt edecek” diyen Lagarde, küresel görünümün kötüleşmesi durumunda IMF'nin mevcut 390 milyar dolarlık kaynağının yeterli olmayabileceğine dikkat çekti.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa'nın finansal krizine kolay çözüm olmadığı ve çözümün “yıllar alacağı” uyarısında bulundu.

Merkel, parlamentoda yaptığı konuşmada, “Alman hükümeti açıkça ortaya koydu, Avrupa'nın finansal krizi bir çırpıda çözülmeyecek. Bu bir süreç ve bu süreç yıllar sürecek” dedi.

Avrupa Merkez Bankasının (ECB) güveni sürdürmesi için bağımsız olması gerektiği tavrını sürdürdüğünü vurgulayan Merkel, eurobondların Avrupa'nın borç krizine çözüm olmadığını ifade etti.

ECB, piyasalara dolar likiditesi sağlamak üzere Kanada, ABD, İngiltere, Japonya ve İsviçre merkez bankalarıyla anlaştı.

Avrupa ekonomisi

Hafta içinde Brüksel'de biraraya gelen Avro Bölgesi Maliye Bakanları, Avrupa Finansal İstikrar Fonunun (EFSF) büyüklüğünün artırılması konusunda fikir birliğine vardı, ancak miktarın ne kadar artırılabileceğine ilişkin bilgi verilmedi. Toplantıda, Avro Bölgesi borç krizinin aşılmasından IMF'den daha fazla yararlanılması gündeme geldi.

Haberin Devamı

Bakanlar, fon sorunları bulunan ülkeler için yüzde 20-30 yeni tahvil ihracını garanti edecek ve yabancı yatırımcıları Avro Bölgesi ülke tahvillerini satın almaya yöneltecek ortak yatırım fonları oluşturulmasını amaçlayan ayrıntılı plan üzerinde uzlaşmaya vardı.

Avro Bölgesi Maliye Bakanları ayrıca, Yunanistan için geçen yıl hazırlanan 110 milyar avroluk AB ve IMF kurtarma paketinin 6'ıncı kredi diliminin serbest bırakılmasını onayladı.

AB Komisyonu'nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu Başkan Yardımcısı Olli Rehn, “AB'nin Avro Bölgesi'nin istikrara kavuşturulması çabasında kritik bir safhaya girdiğini” söyledi.

Rehn, “Biz şimdi, AB'nin krize karşı müdahalesini tamamlaması ve sonuçlandırması için kritik 10 günlük bir sürece giriyoruz. Bizi bu krizden çıkaracak tek bir sihirli çözümümüz yok” diye konuştu.

Haberin Devamı

İki cephede çalışılmaya ihtiyaç olduğuna işaret eden Rehn, bunlardan birinin Avro Bölgesi'nin, piyasadaki karışıklığı kontrol etmek için yeteri kadar güvenilir güvenlik duvarlarına sahip olmasını garanti etmek, diğerinin ise ekonomik yönetimi daha fazla güçlendirmek olduğunu belirtti.

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, “Avrupa'daki borç krizlerinin şu anda tamamıyla sistemik olduğunu ve krizlerin çözümünün sistemik karşılık gerektireceğini” söyledi.

Öte yandan Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin ciddiyetinin hızla artmasının tüm Avrupa ülkelerinin kredi notlarını tehdit ettiği uyarısında bulundu.

Haberin Devamı

Fransa Merkez Bankası Başkanı Christian Noyer, Avrupa'nın parasal krizle değil, gerçek anlamda bir mali krizle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.

Noyer, Avrupa ve dünyadaki durumun son haftalarda belirgin bir şekilde ağırlaştığına ve piyasa baskılarının yoğunlaştığına dikkati çekerek, Avro Bölgesi'ndeki tahvil piyasalarının normal işlemediğini ve gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Noyer ayrıca, ECB'nin finansal zorlukla karşı karşıya bulunan Avro Bölgesi ülkelerinden büyük miktarlarda devlet tahvili almayı reddeden politikalarının er ya da geç ödüllendirileceğini bildirdi.

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Avro Bölgesi'ne üye ülkelerin, derin bir mali entegrasyon sağlamak üzere yeni İstikrar Paktı kurabileceğine dikkat çekti.

Haberin Devamı

Schaeuble, İstikrar Paktı'nın piyasalardaki güvenin kazanılması için kararlı bir adım olabileceğini belirterek, dünyadaki finansal yatırımcıların ikna edilmesi için temel faktörün istikrarlı paranın devamı olduğuna vurgu yaptı ve “Bunu hızlı bir şekilde yapabilir ve piyasalara avronun istikrarlı olduğu ve olmaya devam edeceği sinyali verebiliriz” dedi.

Fransa Bütçe Bakanı Valerie Pecresse, Avro Bölgesi'nde süregelen borç krizine karşı Fransa ve Almanya hükümetlerinin daha fazla disiplin ve dayanışma istediğini bildirdi.

Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin “sıfır bütçe açığı” kuralına uymaları çağrısında bulunan Pecresse, Avro Bölgesi yönetişiminin değiştirilmesi, daha fazla entegre olmuş mali konsolidasyona doğru ilerlenmesi gerekeceğini belirtti.

ECB Başkanı Mario Draghi, “Avrupa ekonomisinin görünümünde aşağı yönlü risklerin arttığı” uyarısında bulundu.

Draghi, siyasi liderlerin gelecek hafta AB liderler zirvesinde Avro Bölgesi üyesi 17 ülkede daha sıkı bütçe kontrolü konusunda anlaşması halinde Avrupa'nın borç krizinin aşılmasında daha önemli rol oynamaya hazır olduğunun işaretini verdi.

“Yeni mali sıkılaştırma piyasaların istikrarında yeterli olur mu ve güvenilir uzun vadeli öngörü kısa vadede nasıl yardımcı olur gibi sorularla karşılaşabiliriz. Buna yanıtımız, kesinlikle en önemli unsur güvenilirliği yeniden sağlamaya başlamak olacaktır” diyen Draghi, ECB'nin Avrupa Birliği anlaşması kapsamında hareket etmeyi incelediğini ve en önemli konunun hareketsiz kredi kanallarının tekrar çalışmaya başlamasını sağlamak olduğunu belirtti.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, Avrupa vatandaşlarının yakın gelecekte AB anlaşmasında değişiklik fikrine sıcak bakması mümkün olmadığı için bu değişiklik konusunda ihtiyatlı olduklarını ve bu projenin “tehlikeli” olabileceğini söyledi.

Hafta başında İtalyan basını, İtalya'da borç krizinin derinleşmesi halinde IMF'nin bu ülkeye 600 milyar avroya varan oranda kredi sağlayacağını öne sürdü.
Gazete, söz konusu aralıkta kurtarma paketinin İtalya hükümetine, büyümeyi destekleyecek ekonomik reform paketi ile bütçe kesintilerinin uygulanması ve piyasaların güvenini yeniden kazanması için 12 ila 18 ay gibi bir zaman kazanma imkanı verebileceğini belirtti.

IMF ve İtalya hükümeti ise konuyla ilgili haberleri yalanladı.

Avrupa Birliği (AB) istatistik ofisi Eurostat'ın verilerine göre, Avro Bölgesi'nde Kasım ayında enflasyon oranı yıllık bazda yüzde 3 olurken, Ekim ayında işsizlik oranı yüzde 10,3'e yükseldi.

ABD ekonomisi ve diğerleri

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin “AAA” olan yerel ve yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu teyit etti, ancak kredi not görünümünü “durağan”dan “negatif”e çevirdi.

Kuruluş yaptığı açıklamada, kredi notlarının görünümünün “negatif” olarak revize edilmesine gerekçe olarak, ABD'de “Süper Komite”nin bütçe açığının azaltılması konusunda anlaşmaya varamamasını ve ülkenin kamu finansmanını sürdürülebilir bir yola oturtmak konusunda gerekli mali tedbirleri zamanında alabileceğine ilişkin güvenin azalmasını gösterdi.

ABD Çalışma Bakanlığı, 26 Kasım'da sona eren haftada işsizlik maaşı başvurularının önceki haftaya göre 6 bin artarak 402 bin olduğunu bildirdi.

ABD'de Kasım ayında tarım dışı istihdam 120 bin kişi arttı. Bakanlık, Ekim ayında yüzde 9 olan işsizlik oranının ise Kasım ayında yüzde 8,6'ya gerilediği, böylece işsizlik oranının Mart 2009'dan bu yana en düşük seviyesine indiğini belirtti.

Kredi kuruluşu Fitch ayrıca Avustralya'nın “AA “ olan yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu bir kademe yükselterek “AAA”ya çıkardı, kredi not görünümünü de “durağan” olarak belirledi.

Kuruluş, kredi notunun yükseltilmesinde ülkenin düşük borç seviyesi ile sağlam ekonomi ve sosyal politikalarının etkili olduğunu vurguladı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's (S&P), 9 Kasım'da yayımladığı yeni kriterleri çerçevesinde dünyanın en büyük 37 bankasının kredi notlarının gözden geçirildiği ve bu gözden geçirme sonunda ABD ve Avrupa'da faaliyet gösteren 15 büyük bankanın kredi notlarının düşürüldüğünü ifade etti.

İsrail Merkez Bankası, gösterge faiz oranını 25 baz puan (yüzde 0,25) düşürerek yüzde 2,75'e çekerken, Çin Merkez Bankası, 2008 yılı bu yana ilk kez zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan (yüzde 0,5) düşürdü.

Brezilya Merkez Bankası da gösterge faiz oranında 50 baz puan indirime giderek yüzde 11'e çekti.

Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,3341 dolardan açılan avro, cuma kapanışta 1,3404 dolara yükseldi.

Aynı borsada pazartesi günü 1,5513 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,5599 dolar oldu.

New York borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.710,80 dolardan kapanırken, cuma günü kapanışta 1.747,00 dolara yükseldi.

ABD, Avrupa ve Asya borsaları

ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,21 (25,65 puan) değer kaybederek, haftayı 12.020,03 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yaklaşık yüzde 0,19 (2,37 puan) azalarak 1.244,59 puan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,22 (5,86 puan) artarak 2.626,20 puan oldu.

Avrupa'da borsalar haftanın son işlem gününde yükselişle kapandı.

Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 1,15 (62,95 puan) değer kazanarak 5.552,29 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 0,74 (44,80 puan) artarak 6.080,68 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 1,12 (35,00 puan) artarak 3.164,95 puandan haftayı kapattı.

Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 1,63, İtalya'da Milano Borsası yüzde 1,52, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 1,28, Brüksel Borsası yüzde 1,20 oranında değer kazandı.

Asya'da ise borsalar haftayı kararsız kapattı.

Japonya'da Tokyo Borsası'nda Nikkei 225 Endeksi haftanın son işlem gününde yüzde 0,54 artarak 8.643,75 puandan kapandı.

Asya'da ayrıca Avustralya Borsası yüzde 1,36, Tayland Borsası yüzde 0,36 ve Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 0,24 yükseldi.
Tayvan Borsası yüzde 0,53, Güney Kore Borsası yüzde 0,01, Hong Kong Borsasında Hang Seng Endeksi yüzde 0,33, Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 1,24, Endonezya Borsası yüzde 0,38 ve Singapur Borsası yüzde 0,52 değer kaybetti.

Petrol fiyatları

Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün Ocak ayı teslimi varil fiyatı 100 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün Ocak ayı teslimi varil fiyatı 109 dolar seviyelerinde kapandı.

Hafta başında da 98 dolar seviyelerinde işlem görmeye başlayan Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı Ocak ayı teslimi Cuma günü 100,96 dolardan kapandı.

Londra Brent tipi ham petrolün Ocak ayı teslimi varil fiyatı ise haftanın son işlem gününde 95 sent artarak 109,94 dolar oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!