Ufuk Sandık: Telefon otomobilde standart aksesuar oluyor

Güncelleme Tarihi:

Ufuk Sandık: Telefon otomobilde standart aksesuar oluyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2000 00:00

Haberin Devamı

GENERAL Motors (GM), bu sonbaharda piyasaya çıkacak 2001 modeli otomobillere, direksiyon, vites kolu, hava yastığı gibi standart malzemelere telefonu da ekliyor. Uygulamayı yıl sonuna doğru başlatacağını açıklayan GM, otomobillerinde, Bell Atlantic ile Vodafone Airtouch şirketlerinin oluşturduğu ‘‘Verizon Wireless’’ grubunun üreteceği oto telefonlarını kullanacak.

GM'nin ilk yıl 1 milyon telefonlu otomobil üreteceği, gelecek 3 yıllık dönemde de bu sayının 4 milyona ulaşacağı belirtiliyor. Öte yandan, GM'nin bu otomobillerini satın alanların, ek abone ücreti ödemeden, ‘‘Verizon’’ firmasının cep telefonu şebekesinden yararlanabilecekleri ve sadece konuştukları dakikalar için ücret ödeyecekleri de ifade ediliyor.

ABD'de, normal olarak oto telefonu şebekesinden yararlanabilmek için yılda 200 dolar abone ücreti ödeniyor.

Bu arada, otomobillere yerleştirilecek telefonlar aracılığı ile internet üzerinden e-posta göndermek ve mesaj almak, haber başlıkları ile spor karşılaşmalarının sonuçlarını öğrenmek de mümkün olacak.

CEP TELEFONU VE SÜRÜCÜLER

Öte yandan, ABD'de yapılan bir istatistik sürücülerin cep telefonuile konuşmalarının yüzde 70'ni araç kullanırken yaptıklarını ortaya koydu. Bu nedenle de telefon firmalarının otolara konacak telefonlar sayesinde bu pastadan yılda 1 milyar dolarlık pay almayı planladıkları belirtiliyor.

FORD DA SIRADA

General Motors'un başlattığı bu atağa paralel olarak Ford firmasının da ABD'nin 3 büyük telefon şirketinden biri olan ‘‘Sprint’’ile anlaştığı ve bu firmanın şebekesinden yararlanarak ürettiği otolara telefon koymayı planladığı bildirildi. Ford şirketinin telefonları şimdilik sadece lüks ‘‘Lincoln’’ modellerine koymayı düşündüğü belirtiliyor.

Ford'un Lincolnlere takmayı düşündüğü telefonların özelliği ise oto ve cep telefonlarını birleştirmek olacak. Diğer bir deyişle Ford otolardaki telefonlar istendiğinde yerinden çıkartılabilecek ve müşteri telefonu yanında taşıyabilecek.

4x4 Nissan Patrol ilk kez Türkiye'de

NİSSAN'ın en prestijli 4x4'ü olarak kabul edilen ve önümüzdeki yıl 50'inci yaşını kutlayacak olan Patrol'ün yenilenen 2000 modeli Ağustos ayında ilk kez Türkiye'de satışa sunulacak. Avrupa'da rekor kırarak 16 ülkede toplam 17 bin adet satılan Patrol'un Türkiye'deki satış fiyatının 40 milyar liranın üzerinde olacağı tahmin ediliyor.

4x4 meraklıları için efsane olmuş bu araç için Türkiye'de şimdiden sıra oluşmuş durumda. Nissan, Ağustos'ta Patrol'u de Türkiye'de piyasaya sunduktan sonra 4x4 pazarındaki yerini güçlendirecek. Terrano, Pathfinder, Infiniti Q4 4X4 modellerinin satışını yapan Nissan Patrol'le birlikte 4x4 pazarında her türlü ihtiyaca cevap verebilecek bi ürün gamına sahip olabilecek.

Geçtiğimiz aylarda Cenevre Otomobil Fuarı'nda ilk kez otomobilseverlerin karşısına çıkan Patrol'un yenilenen 2000 versiyonunun ilk test sürüşü ise Mısır çöllerinde gerçekleşti. Çölde gerçekleşen on-road ve off-road test sürüşlerinde uluslararası basın mensupları yeni Patrol'u tüm yeni donanımlarıyla deneme fırsatını buldular.

YENİ MOTOR

Patrol'un yenilenen versiyonundaki dikkat çeken en önemli özellik Avrupa'da ilk kez uygulanan 3.0 litrelik Di Turbo Dizel ve dünyada ilk kez uygulanan M-Fire teknolojisi oldu. Yakıtın iyi yanmasını sağlayan ve M-Fire sistemiyle donatılan bu yeni doğrudan püskürtmeli motorla, aracın 0-100 kilometreye hızlanması 3 saniye kısalırken, yakıt tüketimi ise yüzde 20'ye indirilmiş. Yeni Patrol'un diğer önemli bir özelliği ise tork gücünün yüzde 40 arttırılmış olması.

4 çekerli şanzımanlarda sınıfının en iyisi olan Patrol'da ilk kez yeni versiyonunda otomatik vites kullanılmış. Üç kapı ve 5 kapı olarak iki farklı modeli bulunan Patrol'un Türkiye'ye sadece otomatik vitesli 5 kapılı versiyonu gelecek.

158 beygir güç üreten yeni motoruyla Patrol'un dış görünümünde ise kromla kaplı yeni ön ızgarısı dikkat çekiyor. Nissan'dan yapılan açıklamada önümüzdeki yıl 4x4 ürün gamının yeni bir compact modelle tamamlanacağını belirtildi.

Tek otoda üç model keyfi

SEAT, 2000 yılı sürprizi Salsa'yı, ilk kez mart ayında düzenlenen Cenevre Otomobil Fuarı'nda sergiledi. Seat'ın bundan önceki konsept otomobilleri olan Seat Bolero 1998 yılında, Seat Formula Car 1999 yılından tanıtılmıştı. Seat Salsa'nın dizaynı tamamen Martorell'deki Seat Design Center'da gerçekleştirildi. Seat Salsa, 1999 yılı başından itibaren Seat Dizayn Direktörü olarak atanan Walter de'Silva başkanlığındaki 2 bin kişilik bir ekibin ürünü.

2000 TEKNOLOJİSİ

Seat Salsa, heyecan verici tasarımı ile Seat'ın 2000'li yıllarda izleyeceği dizayn teknolojisi hakkında ipuçları veriyor. Dış görünümünde sportif çizgileriyle dikkati çeken Salsa, toplam 4152 mm'lik uzunluğa sahip. Aracın aşağı doğru üçgen bir şekil olan motor kaputunda küçük bir ızgara bulunuyor. Desensiz camın arkasında yer alan farlar da içeri doğru sivrilen bir şekil alıyor.

Salsa'nın motoru kullanıcının herhangi bir bakım yaptırmasını gerektirmeyen bir motor teknolojisi ile donatılmış. Aracın sarf malzemeleri ise ön camın altındaki kapaktan ikmal edilebiliyor.

İKİ PARÇALI BAGAJ

İki parça şeklinde açılan bagaj kapağında parçalardan biri yukarı doğru açılırken, diğer parça da aşağıya doğru açılarak yükleme eşiğini alçaltıyor. Salsa'nın 250 litrelik bagaj hacmi, arka koltukların yerde seviye farkı yaratmaksızın katlanmasıyla 575 litreye kadar genişletilebiliyor. Seat Salsa ile otomobil dünyası yepyeni bir kavrama Multi Driving Concept (MDC) kavuşuyor. Seat Salsa'nın iç mekanı ve sürüş özellikleri sürücünün seçeceği üç farklı modda sağlanabiliyor. Ön konsolda bulunan MDC düğmesi ile sürücü, sport, comfort ve city olmak üzere 3 ayrı mod seçebiliyor. Seçtiğiniz opsiyona göre otomobildeki çeşitli elemanların görüntüleri değişiyor. Ön konsolun görüntüsü, sürüş pozisyonu, iç aydınlatma v.b.

Sport pozisyonunda göstergelerin bir kısmı kararıyor, sürücünün koltuğu önceden ayarlanmış bir pozisyona vites de tiptronik vites seçeneğine geçerek, sürücünün yola konsantre olması sağlanıyor.

Comfort pozisyonunda kokpit otomobildekilerin daha rahat yolculuk etmesini sağlayacak biçimde ayarlanıyor, otomatik vites devreye giriyor. Orta konsolun üzerindeki kontrol ekranı açılarak klima ve radyo teyp kontrollerinin yapılabilmesi sağlanıyor ve iç aydınlatma loş bir görünüme geçiyor.

City pozisyonunda orta konsuldeki ekran, yol bilgisayarı olarak kullanılabiliyor. Vites yine otomatik modda kalırken şehir sürüşüne uygun olan programda vites değiştiriyor.

Oto üretiminde sıralama değişmedi

SATIŞLARDA tarihinin en iyi üç ayını yaşayan otomobil sektörü ocak-mart döneminde 54 bin 641 adet üretime ulaştı. Firmalar bazında en fazla otomobil üretimini yine Oyak-Renault gerçekleştirdi. Otomotiv Sanayii Derneği verilerine göre, Oyak-Renault ocak-mart döneminde ürettiği 30 bin 348 adet otomobil ile ilk sırada yeralırken, bunu 16 bin 63 adet otomobil üretimi ile Tofaş izledi.Sözkonusu dönemde, diğer firmalardan Honda 1.391 adet, Hyundai Assan 3 bin 921 adet, Opel Türkiye 1.411 adet, Toyotasa da 1.507 adet otomobil üretimi gerçekleştirdi. Oyak-Renault, geçen yılın aynı dönemine göre, üretimini yüzde 56, Tofaş yüzde 29, Hyundai Assan yüzde 7, Honda ve Toyotasa da yüzde 3 oranında artırırken, Ford Otosan'da üretim gerçekleşmedi.

18 milyar liraya MGF Roadster

ÜRETİMİNE başladığı 1924 yılından bu yana, eğlenceli ve klasik İngiliz spor otomobil olarak tanınan MGF, 2000 yılı model serisi ile müşterilerine hayal ettikleri sürüş keyfini uygun fiyata sunuyor. Borusan Otomotiv'in distribütörlüğünde satışa sunulan MGF'in anahtar teslim satış fiyatı 63 bin mark (yaklaşık 18 milyar lira).

Modern görünümünde herhangi bir değişiklik yapılmayan MGF'in 2000 yılı modelinde; kasa rengi ön cam çerçevesi, üç yeni 16 alüminyum jant dizaynı, beyaz renkli ön ve yan sinyal lambalarının standart olarak sunulması ayırtedici özellikler arasında yerini alıyor. MGF'de daha önce sunulan renk alternatiflerine, 2000 yılı model serisinde iki yeni boya rengi, Alumina Green ve Sienna Gold eklendi. Son serinin dış tasarımını farklı kılan diğer bir özellik de, ön ızgaralar, yan hava kanalları ile kapı kolları ile otomobilin içindeki küllük ve el frenini kapsayan ‘‘Krom Kaplama’’ seçeneği.

1.8 litre VVC motor bulunan MGF Roadster'in beygir gücü 145 ps. O'dan 100 km hıza 7.7 saniyede ulaşan MGF'in maksimum hızı ise 209 km.

Ralli yollarında 350 milyarlık oto

GEÇEN yılın Türkiye ve Balkan Ralli Şampiyonu Ercan Kazaz ve Cem Bakançocukları bu yılki yarışlara Impreza WRC'99 ile katılacaklarını açıkladılar. İngiltere'de Londra yakınlarındaki Banbury bölgesinde dünya ralli şampiyonaları için özel otomobiller hazırlayan Prodrive garajında adeta sıfırdan hazırlanan Impreza WRC'99 için yaklaşık 350 milyar lira para harcandığı belirtildi. 300 beygir gücündeki 4X4 turbo otomobille Dünya Ralli Şampiyonasının en zorlu yarışlarından olan Yunanistan'daki Acropolis Rallisi ve İngiltere'deki Network Q Rallisi'ne katılmayı amaçladıklarını belirten Ercan Kazaz ‘‘Bu yıl Kaldera Holding'in sponsorluğunda yarışacağız’’ dedi.

İspanya'da ralli heyecanı

Dünya Ralli Şampiyonası'nın ikinci ayağının yapıldığı İspanya'nın Catalunya-Costa Brava Rallisi nefesleri kesti.Serkan Yazıcı ve Erkan Bodur'dan oluşan Team Atakan Türkiye ekibi yarışların ilk etabında büyük bir şanssızlık sonucu, yoğun yağmurun da etkisiyle yoldan çıkarak yarış dışı kaldı. Toplam 7 ayaktan oluşan Dünya Ralli

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!