Türkiye, bilişimde de atlama tahtası olsun
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2001 02:22
İsrail Yazılım Şiirketleri Birliği Başkanı Amiram Shore, Türkiye'nin İsrail için çok büyük bir pazar olmasına karşın salt pazar olarak bakmadıklarını vurguladı. Shore, ‘‘Türkiye'ye bilgi transferi ve bilgi yansıması için bir atlama tahtası olarak görüyoruz’’ dedi.
İsrail Yazılım Şirketleri Birliği Başkanı Amiram Shore, Türkiye'yi bilgi transferi ve bilgi yansıması için bir atlama tahtası olarak gördüklerini söyledi. Bilişim'01 A CeBIT Event Fuarı'nın resmi konuğu olarak Türkiye'ye gelen Shore, İsrail teknolojisi hakkında bilgi verdi. Shore, 2000 yılında İsrail'in 15 milyar dolar teknoloji ürettiğini, bunun da 13 milyar dolarını ihraç ettiğini kaydetti. İsrail'in Türkiye'den 10 kat daha küçük olmasına karşın, teknolojide Türkiye'den 10 kat daha fazla üretim yaptığını belirten Shore, İsrail teknolojisinin günümüzde dünyanın gidişatını değiştirmekte bir rol oynadığını kaydetti. Shore, İsrail'in Türkiye ile işbirliği yapmak için çok ilgili olduğunu belirterek, şöyle dedi:
‘‘İsrail'in işgücü eksikliği var. Çok küçük bir ülkeyiz ve işgücü sadece 2.2 milyon insan. Teknoloji alanında 70 bin çalışanla 15 milyardolarlık üretim sağlamaktayız. Türkiye ise çok genç nüfusa sahip. İnsan gücü açısından çok zengin. Aynı zamanda coğrafi yakınlığımız var.’’
Türkiye'nin İsrail için çok büyük bir pazar olduğunu ancak, Türkiye'ye salt bir pazar olarak bakmadıklarını ifade eden Amiram Shore, Türkiye'yi bilgi transferi ve bilgi yansıması için bir atlama tahtası olarak gördüklerini ve bu bilgi ile teknolojinin 3'üncü ülkelerde uygulanmasını önerdiklerini söyledi.
DENEYİMLERİ PAYLAŞALIM
Bilgi teknolojilerini paylaşmanın her iki ülkeye yarar sağlayacağını da belirten Shore, İsrail'in ortak pazarın ar-ge'ye yönelik olan 5. programına tam üye olduğunu, bu programa üye olmayan Türkiye'nin mühendis ve bilim adamlarının İsrail'in bu avantajından işbirliği yaparak yararlanacağını kaydetti. Shore, 2 ülkenin siyasi ilişkilerinin daha da gelişme kaydettiğini vurgulayarak, ortak bir ar-ge fonu oluşturulacağına da inandığını ifade etti. Shore, ‘‘Bilgi ve deneyimimizi Türkiye'ye aktararak yatırım fonları oluşturma deneyimini paylaşabiliriz. Türk şirketlerinin İsrail'in venture capital (risk sermayesi) şirketlerine yatırım yapmaya davet edebiliriz ya da tam tersi olabilir’’ dedi.
Kablosuz internet
Borusan Teknoloji iştiraklerinden biri olan Bnet Türkiye'de ilk kez kapalı alanda internete kablosuz erişimi sağlayan 802.11b'yi Türkiye'ye getiriyor. Bnet Genel Müdürü Hakan Akan, kapalı alanda internete erişim projesinin Türkiye'de ilk kez Ekim başında İstanbul'da bir otelde kullanılmaya başlanacağını söyledi. Bnet'in sunacağı yüksek hızlı mobil internet bağlantısı ile notebook, PC, Palmtop gibi cihazlarla açık alanda 900 metreden kapalı alanlarda ise 100- 150 metreden interne erişim sağlanabileceğini belirten Akan, ‘‘Sistem, otel, lokanta, havaalanı, kongre merkezi ve fuar gibi kamu kullanımına açık alanlarda konuşlandırılacak ve internete erişim sağlanacak’’ dedi.
Sunone akıllı web
Sun Microsystems ve İplanet, ‘‘Sunone mimari sistemi’’ ile kurumların işlerini internete taşıması için gerekli olan tüm altyapı hizmetlerini Sunone ile verecek. Şirketlerin muhasebe, stok, veri toplama, internet üzerinden bayilerle ve başka şirketlerle iletişimini sağlayan tüm altyapı çözümlerine Sunone ile ulaşılabilecek. Sun Microsystems Türkiye ve Orta Asya Pazarlama ve Satış Kanalları Müdürü Özhan Toktaş, daha önce şirketlerin altyapı hizmetlerini karşılayan uygulamalar olduğunu ancak Sunone ile bu hizmetlerin bir paket olarak sunulmaya başlandığını söyledi. Sunone ile verilen hizmetlere akıllı web hizmetleri verdiklerini belirten Toktaş, ‘‘Sunone, büyük ölçekli şirketlerin kullanımı için hazırlandı. KOBİ'ler için ise Sunone'ın verdiği hizmetleri sağlayan kobalt adını verdiğimiz küçük bir cihaz geliştirdik’’ diye konuştu.
Özürlüler de fuarda
Bilişim Fuarı'nın üçüncü gününde ziyaretçilerin sayısı arttı. Bunlar arasında özürlülerin de olması dikkate çekti. Tüm engellere rağmen fuarı gezmeye çalışan bedensel engelliler, Bilişim Fuarı'nda gördükleri son teknoloji ürünlerine hayran kaldıklarını söylediler.
Gürtuna: Kitleler bilişimi anlamalı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, bilişim teknolojisinin kitleler tarafından doğru anlaşılmasının, Türkiye'yi bilişim toplumuna taşıyacak dönüşüm için bir zorunluluk olduğunu söyledi.
Siyasetten ekonomiye, kültürden kent yaşamına kadar bu değişimin etkilerinin hissedildiğini anlatan Gürtuna, ‘‘Kent konseptleri değişiyor, yenileniyor, gelişiyor. Bunun için bilişim teknolojisinin getirdiği bütün imkánları kullanarak İstanbul'umuza, çağdaş uygarlığın nimetlerini ulaştırma çabası içindeyiz’’ dedi. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Haluk Maga da, ‘e-belediye’ ile tek elden yönetime geçilmesi gerektiğini söyledi.
Elektronik Avrupa'nın gerisinde kalmayalım
Türkiye Bilişim Vakfı'nın (TBV) Bilişim Fuarı'nda Türk ve Alman bilişimcilerle biraraya getiren Türk-Alman Bilgi Toplumu İşbirliği toplantısında Avrupa Birliği sürecinde e-Türkiye (elektronik devlet) konusu ele alındı. Türkiye'yi Avrupa Birliği sürecine taşıyacak ulusal programda bu konuya sadece bir paragraflık yer ayrılmasını eleştiren TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, ‘‘AB, e-Europe projesi ile elektronik birlik olma yolunda da hızla ilerlerken birliğe aday ülkelerinde e-Europe Plast alt kolu altında uyum süreçlerini tamamlamalarını talep ediyor. Ancak Türkiye'de bu konuda yeterli çalışmanın yapıldığını ne yazık ki söyleyemiyoruz’’ diye konuştu.
Türkiye'nin genç nüfus yapısı ve globalleşmekteki kararlığıyla bunu başarabilecek güçte olduğuna dikkat çeken Eczacıbaşı, ‘‘Keşke, e-devlet projesinde Türkiye'nin eylem planı hakkında konuşan, açıklama yapan ben olmasaydım. Ankara'ya, e-Türkiye'nin oluşturulması için her türlü starateji, plan ve program uygulamasında destek vermeye hazırız’’ dedi.
Alman bilişim şirketleri ile birlikte toplantıya katılan Alman Başkonsolosu Ulric Josef Peitz, ‘‘Bilgi toplumu olma yolunda hızla ilerleyen TBV'nin Almanya'yı partner olarak seçmesi çok önemli. Türkiye'nin elektronik devlet modelini oluşturacak güç ve potansiyeli var. İki ülkenin işbirilği bu süreci destekleyecektir’’ dedi. Peitz, ekonomik kriz nedeniyle işsiz kalan yetişmiş bilişimcileri Almanya'ya davet etti.
‘‘İsrail'in işgücü eksikliği var. Çok küçük bir ülkeyiz ve işgücü sadece 2.2 milyon insan. Teknoloji alanında 70 bin çalışanla 15 milyardolarlık üretim sağlamaktayız. Türkiye ise çok genç nüfusa sahip. İnsan gücü açısından çok zengin. Aynı zamanda coğrafi yakınlığımız var.’’
Türkiye'nin İsrail için çok büyük bir pazar olduğunu ancak, Türkiye'ye salt bir pazar olarak bakmadıklarını ifade eden Amiram Shore, Türkiye'yi bilgi transferi ve bilgi yansıması için bir atlama tahtası olarak gördüklerini ve bu bilgi ile teknolojinin 3'üncü ülkelerde uygulanmasını önerdiklerini söyledi.
DENEYİMLERİ PAYLAŞALIM
Bilgi teknolojilerini paylaşmanın her iki ülkeye yarar sağlayacağını da belirten Shore, İsrail'in ortak pazarın ar-ge'ye yönelik olan 5. programına tam üye olduğunu, bu programa üye olmayan Türkiye'nin mühendis ve bilim adamlarının İsrail'in bu avantajından işbirliği yaparak yararlanacağını kaydetti. Shore, 2 ülkenin siyasi ilişkilerinin daha da gelişme kaydettiğini vurgulayarak, ortak bir ar-ge fonu oluşturulacağına da inandığını ifade etti. Shore, ‘‘Bilgi ve deneyimimizi Türkiye'ye aktararak yatırım fonları oluşturma deneyimini paylaşabiliriz. Türk şirketlerinin İsrail'in venture capital (risk sermayesi) şirketlerine yatırım yapmaya davet edebiliriz ya da tam tersi olabilir’’ dedi.
Kablosuz internet
Borusan Teknoloji iştiraklerinden biri olan Bnet Türkiye'de ilk kez kapalı alanda internete kablosuz erişimi sağlayan 802.11b'yi Türkiye'ye getiriyor. Bnet Genel Müdürü Hakan Akan, kapalı alanda internete erişim projesinin Türkiye'de ilk kez Ekim başında İstanbul'da bir otelde kullanılmaya başlanacağını söyledi. Bnet'in sunacağı yüksek hızlı mobil internet bağlantısı ile notebook, PC, Palmtop gibi cihazlarla açık alanda 900 metreden kapalı alanlarda ise 100- 150 metreden interne erişim sağlanabileceğini belirten Akan, ‘‘Sistem, otel, lokanta, havaalanı, kongre merkezi ve fuar gibi kamu kullanımına açık alanlarda konuşlandırılacak ve internete erişim sağlanacak’’ dedi.
Sunone akıllı web
Sun Microsystems ve İplanet, ‘‘Sunone mimari sistemi’’ ile kurumların işlerini internete taşıması için gerekli olan tüm altyapı hizmetlerini Sunone ile verecek. Şirketlerin muhasebe, stok, veri toplama, internet üzerinden bayilerle ve başka şirketlerle iletişimini sağlayan tüm altyapı çözümlerine Sunone ile ulaşılabilecek. Sun Microsystems Türkiye ve Orta Asya Pazarlama ve Satış Kanalları Müdürü Özhan Toktaş, daha önce şirketlerin altyapı hizmetlerini karşılayan uygulamalar olduğunu ancak Sunone ile bu hizmetlerin bir paket olarak sunulmaya başlandığını söyledi. Sunone ile verilen hizmetlere akıllı web hizmetleri verdiklerini belirten Toktaş, ‘‘Sunone, büyük ölçekli şirketlerin kullanımı için hazırlandı. KOBİ'ler için ise Sunone'ın verdiği hizmetleri sağlayan kobalt adını verdiğimiz küçük bir cihaz geliştirdik’’ diye konuştu.
Özürlüler de fuarda
Bilişim Fuarı'nın üçüncü gününde ziyaretçilerin sayısı arttı. Bunlar arasında özürlülerin de olması dikkate çekti. Tüm engellere rağmen fuarı gezmeye çalışan bedensel engelliler, Bilişim Fuarı'nda gördükleri son teknoloji ürünlerine hayran kaldıklarını söylediler.
Gürtuna: Kitleler bilişimi anlamalı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, bilişim teknolojisinin kitleler tarafından doğru anlaşılmasının, Türkiye'yi bilişim toplumuna taşıyacak dönüşüm için bir zorunluluk olduğunu söyledi.
Siyasetten ekonomiye, kültürden kent yaşamına kadar bu değişimin etkilerinin hissedildiğini anlatan Gürtuna, ‘‘Kent konseptleri değişiyor, yenileniyor, gelişiyor. Bunun için bilişim teknolojisinin getirdiği bütün imkánları kullanarak İstanbul'umuza, çağdaş uygarlığın nimetlerini ulaştırma çabası içindeyiz’’ dedi. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Haluk Maga da, ‘e-belediye’ ile tek elden yönetime geçilmesi gerektiğini söyledi.
Elektronik Avrupa'nın gerisinde kalmayalım
Türkiye Bilişim Vakfı'nın (TBV) Bilişim Fuarı'nda Türk ve Alman bilişimcilerle biraraya getiren Türk-Alman Bilgi Toplumu İşbirliği toplantısında Avrupa Birliği sürecinde e-Türkiye (elektronik devlet) konusu ele alındı. Türkiye'yi Avrupa Birliği sürecine taşıyacak ulusal programda bu konuya sadece bir paragraflık yer ayrılmasını eleştiren TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, ‘‘AB, e-Europe projesi ile elektronik birlik olma yolunda da hızla ilerlerken birliğe aday ülkelerinde e-Europe Plast alt kolu altında uyum süreçlerini tamamlamalarını talep ediyor. Ancak Türkiye'de bu konuda yeterli çalışmanın yapıldığını ne yazık ki söyleyemiyoruz’’ diye konuştu.
Türkiye'nin genç nüfus yapısı ve globalleşmekteki kararlığıyla bunu başarabilecek güçte olduğuna dikkat çeken Eczacıbaşı, ‘‘Keşke, e-devlet projesinde Türkiye'nin eylem planı hakkında konuşan, açıklama yapan ben olmasaydım. Ankara'ya, e-Türkiye'nin oluşturulması için her türlü starateji, plan ve program uygulamasında destek vermeye hazırız’’ dedi.
Alman bilişim şirketleri ile birlikte toplantıya katılan Alman Başkonsolosu Ulric Josef Peitz, ‘‘Bilgi toplumu olma yolunda hızla ilerleyen TBV'nin Almanya'yı partner olarak seçmesi çok önemli. Türkiye'nin elektronik devlet modelini oluşturacak güç ve potansiyeli var. İki ülkenin işbirilği bu süreci destekleyecektir’’ dedi. Peitz, ekonomik kriz nedeniyle işsiz kalan yetişmiş bilişimcileri Almanya'ya davet etti.