Toprağa sahip çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

Toprağa sahip çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2020 07:00

Sürdürülebilir tarım uygulamaları hem güncel tüketim ihtiyaçlarını güvenle karşılıyor hem de gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayacak üretim zincirini garanti altına alıyor. Toprak, endüstriyel tarım uygulamalarının verdiği zarardan kurtuluyor. Bölgesel üreticiler daha fazla kazanırken çevre daha az zarar görüyor. Küçük tarım alanlarından bile daha fazla verim alınıyor.

Haberin Devamı

Dünya nüfusu hızla artarken gıdaya olan talep de gittikçe yükseliyor. Artan gıda talebine daha hızlı cevap vermek adına gerçekleştirilen tarımsal faaliyetler ise hem toprağa zarar veriyor hem de insan sağlığına olumsuz etkilerde bulunuyor. Belki günü kurtarmak için atılan bu adımlar gelecek nesiller için de beraberinde büyük problemler getiriyor. Aynı zamanda gittikçe artan doğal afetler, salgın hastalıklar ve iklim krizi de üretim zincirini gün geçtikçe daha çok tehdit ediyor. İşte bu noktada sürdürülebilir tarım uygulamaları insanlık için çok kritik bir rol oynuyor.

DAHA UYGUN MALİYET

Gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden, dönemin koşullarına uygun olarak yapılan tarımsal üretim hem çevreyi hem de toprağı koruyor. Gıda zincirinin birincil üretim noktası olarak tanımlanan tarım, sürdürülebilir üretim yöntemleri ile yeterli ve kaliteli gıda maddesinin uygun maliyetlerde tüketicilere ulaşmasını sağlıyor. Aynı zamanda bu yöntemle gerçekleştirilen tarım; arazinin, çiftçilerin, çevrenin ve doğal tarım kaynaklarının da korunmasını sağlıyor.

Haberin Devamı

Toprağa sahip çıkıyor

KURAKLIK TEHLİKESİ

Özellikle kentleşmenin ve sanayileşmenin yoğun olduğu bölgelerdeki artan talebe karşılık vermek adına gerçekleştirilen endüstriyel tarım uygulamaları bölgesel zararlara neden olabiliyor. Su kaynaklarının düzensiz ve verimsiz kullanılması daha sonraki seneler için beraberinde kuraklık tehlikesini getirirken gerçekleştirilen karbon salınımı ise küresel ısınmayı daha da tetikleyerek üretim zincirini aksatıyor.

CANLILARA SIĞINMA ORTAMI YARATIYOR

Organik tarımda kimyasal gübrelerin ve pestisitlerin kullanılmaması tür çeşitliliğini koruyor hatta bu alanlar onlar için sığınma alanı oluyor. Organik tarım yapılan alanların endüstriyel tarım alanlarına kıyasla yüzde 30 daha fazla tür çeşitliliğine sahip ve tür yoğunluğu yüzde 50 daha fazla. Avrupa’da 21 yıl süreli gözlemler de organik tarım yapılan topraklarda endüstriyel tarım yapılan topraklara göre bitkilerin besin maddesi alımını kolaylaştıran, hastalıklara karşı direncini artıran mantar kolonilerinin yüzde 40, besin döngüsünde önemli rolü olan mikrobik canlılar ile diğer toprak organizmalarının 2-3 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Karşılaştırmalı çalışmalarda nesli tehlike altında olan kuş türleri dahil, kelebek türlerinin ve bitki kompozisyonunun organik tarım alanlarında daha zengin olduğunu, tozlaşmada önemli rol oynayan arılar organik tarım alanlarında ortalama 7 kat daha fazla bulunuyor.

Haberin Devamı

KÜÇÜK ALANDAN YÜKSEK VERİM

Sürdürülebilir tarım, küçük alanlardan maksimum verim alınmasını sağlıyor. Bugün Hollanda’da geçerli olan sürdürülebilir tarım uygulamaları sayesinde, küçük sera alanlarında birden fazla ürün yetiştirmek mümkün olabilmekte.

Verimli topraklar, hayvanlar için de bir yaşam alanı olacak, aynı zamanda tarımsal üretime de katkı sağlayacaktır.

Toprağın verimli hâle getirilmesi, yıllarca kullanılmasını sağlayabilir. Sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla topraktaki verimi artırmak mümkündür.

Sürdürülebilir tarım, küresel çapta gıda ihtiyacının karşılanmasını sağlar. Sık hasat yapma olanağı olduğu için, gıdaya erişim sorununu tamamen ortadan kaldırabilir.

Haberin Devamı

İstihdam da sürdürülebilir tarımın faydaları arasındadır. Çiftlikler bölgede istihdam sağlayarak işsizlik seviyesinin azalmasına katkıda bulunur.

Toprağa sahip çıkıyor

GELİRİ AZALTIYOR

Endüstriyel tarım uygulamalarının yarattığı çevresel sorunlarda alışılagelmiş ve gelişigüzel kimyasal gübre ve pestisit kullanımı rol oynuyor. Üstelik yüksek girdi kullanımı maliyetleri artırıyor, kazancı azaltıyor. İyi tarım uygulamalarıyla hem gereksiz kimyasal gübre ve pestisit kullanımıyla yüklenilen ek maliyetleri hem de çevreye salınan atık yükü azaltılıyor. Böylece insan sağlığı için daha güvenilir ürün elde ediliyor. Üretimin her bir aşaması kontrol edilirken bilgi birikimi de artıyor.

Haberin Devamı

TÜM TOPLUM KAZANÇLI

Üreten, tüketen tüm toplum kazançlı: “Organik ürünler konvansiyonel ürünlerden daha adil ve yüksek fiyata alıcı buluyor. Üstelik endüstriyel üretimin neden olduğu çevre ve insan sağlığına verilen zararlar nedeniyle oluşan maliyetlerin yerini organik ürünlerde toprağın, doğanın ve sağlığın korunmasından dolayı kazanç alıyor. Uzun sürede verim artışı sağlamak da mümkün.

ORGANİK TARIM DESTEĞİ

Ayrıca, organik tarımla uğraşan çiftçi, mevcut tarımsal desteklerin yanında organik tarım desteği de alabiliyor. Üretici ve üretici birlikleri tarımsal desteklerden öncelikli olarak faydalanıyor. Türkiye’de organik tarım yapan çiftçilere verilen devlet destekleri; düşük faizli krediler, doğrudan gelir desteği, çevre amaçlı tarımsal arazilerin korunmasına yönelik destekler, iyi tarım uygulamaları ve toprak analizi yaptırılmasına ilişkin destekler olarak sıralanıyor.

Haberin Devamı

EROZYON ÖNLENİYOR

Organik tarım ile erozyon önleniyor, toprak sağlığı korunuyor. Endüstriyel tarım uygulamalarında yoğun toprak işlemesi yapılıyor. İşlendikten sonra örtüsüz kalan toprak yağmur, rüzgar ile kolaylıkla taşınır hale geliyor. Ekili alanların dünyada yüzde 40’ında, Türkiye’de ise yüzde 59’unda erozyon var. Erozyon ile toprağın sağlığı ve verimliliği üzerinde en fazla etkili olan üst toprak kaybediliyor. Türkiye’de de durum farklı değil. Türkiye, her sene ortalama erozyonla 0.8 mm toprak kaybı yaşıyor.

SAĞLIKLI VE KALİTELİ

Sürdürülebilir yöntemlerle, sağlıklı ve besin kalitesi yüksek ürün elde etmek,

Gelecek nesilleri korumak,

Kimyasal maddelerin zararlarının insan, çevre ve hayvanlar üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilerden korunmak,

Üretim masraflarını düşürmek,

Tarımda çalışan insanların sağlığını korumak çok daha kolay.

GÜVEN OLUŞUYOR

Bu yöntemlerle zirai ilaç kullanımını en aza indirerek, çevre ve insan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması,

Gıda güveliğinin sağlanarak, tüketicinin satın alacağı ürünlere karşı güvenin artırılması,

Üretimde tutulacak kayıtlarla, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirliğin sağlanması,

Doğal kaynakların korunması amaçlanıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!