Su biter, bölge müdürlüğü gider
Güncelleme Tarihi:
Çiğdem TOKER / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2002 01:53
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mümtaz Turfan, Hükümet'in bölge müdürlüklerini kapatma kararının savundu.
26 bölge müdürlüğü olan DSİ'den 8 bölge müdürlüğünün kapatılacağını söyleyen Turfan, kararın neden doğru olduğunu şöyle anlattı: ‘‘DSİ, bütçeden 7.5 katrilyon istedi. 1.3 katrilyon alabildi. Yıllardır böyle. Demek ki devlet yatırım yapmayı düşünmüyor. Bu bir süre de devam edecek. Bu koşullar altında alınan karar doğrudur.’’
Turfan, bir grup gazeteciyle sohbet toplantısı yaparak, DSİ'nin sorunları, önemli projeleri hakkındaki görüşlerini aktardı. Kapatılacak 8 bölge müdürlüğünden ilk aşamada mayıs ayına kadar 3'ünün, yılsonuna kadar diğer üçünün belirleneceğini belirten Turfan, ilk aşamada kapatılacak bölge müdürlüklerinden birinin Atatürk Barajı Bölge Müdürlüğü olacağını belirtti. DSİ'nin olaya havza, su kaynakları açısından baktığını anlatan Turfan, ‘‘Su yoksa, bize gerek de yok’’ dedi.
100 TRİLYON
Bölge Müdürlüklerinin kapatılmasından, kapanan müdürlüğünü binasın satmanın anlaşılmamasını gerektiğine de dikkat çeken Turfan, ‘‘Eğer böyle düşünülüyorsa yanlış. Çünkü zaten açığa çıkan bir binaya başka kamu kuruluşu talip oluyor’’ dedi. Bu konu gündeme gelmeden önce de kendilerinin tasarruf planlarına başladığını belirten Turfan, orta vadede, toplam 100 trilyon liraya ulaşacak önlemlerini şöyle anlattı: ‘‘1983 model ve daha eski araçları kapının önüne koyuyoruz. Yeni memur almayı düşünmüyoruz. Personel talebinde bulunmuyoruz. Özelleştirmeden gelenleri istemiyoruz. Baraj yapımında kullanılan üzerinden kili alınmış arazileri de satacağız. Bunun için de satmadan önce belediyelerle anlaşıp imar geçirmeyi düşünüyoruz.’’
Devletin yatırımları azaltmasına karşın, bir öncelik sıralaması yaptığında ilk sıraya hidroelektrik santralların (HES) konması gerektiğini savunan Turfan, bunun nedenlerini şöyle anlattı:
‘‘Neresinden bakarsanız bakın ekonomiye çok katkısı var. Üretim, yatırım, istihdam. Eğer biz şu anda tüm HES potansiyelimizi kullanıyor olsak 400 bin kişiye istihdam sağlanır. Mevcut durumda 80 bin kişi çalışıyor. Dünyayla baktığınızda HES'lere çok önem verilmiş. Geçenlerde Norveç büyükelçisi geldi. İlk sözü şu oldu: ‘Biz bu yüzyılın başında Avrupa'nın en yoksul ülkesiydik. Şu anda en zengin ülkesiyiz. Çünkü 1960'a kadar HES potansiyelimizi geliştirdik.’’
ILISU BARAJI
Turfan, müzakarelerin uzaması nedeniyle İsviçre UBS bankası’nın çekildiği Ilısu Barajı'nda DSİ'ye büyük haksızlık yapıldığını söyledi. Turfan, yurtdışındaki bir grubun bölge halkının masumiyetini suistimal ettiğini belirterek, ‘‘Önümüze ‘Kurdish Human Rights(Kürtlerin insan hakları)' diye geliyorlar, üzülüyoruz. Biz vatandaşlarımızı diğer devletlerden çok daha fazla seviyoruz. Kimsenin kuşkusu olmasın’’ dedi.
Turfan, bir grup gazeteciyle sohbet toplantısı yaparak, DSİ'nin sorunları, önemli projeleri hakkındaki görüşlerini aktardı. Kapatılacak 8 bölge müdürlüğünden ilk aşamada mayıs ayına kadar 3'ünün, yılsonuna kadar diğer üçünün belirleneceğini belirten Turfan, ilk aşamada kapatılacak bölge müdürlüklerinden birinin Atatürk Barajı Bölge Müdürlüğü olacağını belirtti. DSİ'nin olaya havza, su kaynakları açısından baktığını anlatan Turfan, ‘‘Su yoksa, bize gerek de yok’’ dedi.
100 TRİLYON
Bölge Müdürlüklerinin kapatılmasından, kapanan müdürlüğünü binasın satmanın anlaşılmamasını gerektiğine de dikkat çeken Turfan, ‘‘Eğer böyle düşünülüyorsa yanlış. Çünkü zaten açığa çıkan bir binaya başka kamu kuruluşu talip oluyor’’ dedi. Bu konu gündeme gelmeden önce de kendilerinin tasarruf planlarına başladığını belirten Turfan, orta vadede, toplam 100 trilyon liraya ulaşacak önlemlerini şöyle anlattı: ‘‘1983 model ve daha eski araçları kapının önüne koyuyoruz. Yeni memur almayı düşünmüyoruz. Personel talebinde bulunmuyoruz. Özelleştirmeden gelenleri istemiyoruz. Baraj yapımında kullanılan üzerinden kili alınmış arazileri de satacağız. Bunun için de satmadan önce belediyelerle anlaşıp imar geçirmeyi düşünüyoruz.’’
Devletin yatırımları azaltmasına karşın, bir öncelik sıralaması yaptığında ilk sıraya hidroelektrik santralların (HES) konması gerektiğini savunan Turfan, bunun nedenlerini şöyle anlattı:
‘‘Neresinden bakarsanız bakın ekonomiye çok katkısı var. Üretim, yatırım, istihdam. Eğer biz şu anda tüm HES potansiyelimizi kullanıyor olsak 400 bin kişiye istihdam sağlanır. Mevcut durumda 80 bin kişi çalışıyor. Dünyayla baktığınızda HES'lere çok önem verilmiş. Geçenlerde Norveç büyükelçisi geldi. İlk sözü şu oldu: ‘Biz bu yüzyılın başında Avrupa'nın en yoksul ülkesiydik. Şu anda en zengin ülkesiyiz. Çünkü 1960'a kadar HES potansiyelimizi geliştirdik.’’
ILISU BARAJI
Turfan, müzakarelerin uzaması nedeniyle İsviçre UBS bankası’nın çekildiği Ilısu Barajı'nda DSİ'ye büyük haksızlık yapıldığını söyledi. Turfan, yurtdışındaki bir grubun bölge halkının masumiyetini suistimal ettiğini belirterek, ‘‘Önümüze ‘Kurdish Human Rights(Kürtlerin insan hakları)' diye geliyorlar, üzülüyoruz. Biz vatandaşlarımızı diğer devletlerden çok daha fazla seviyoruz. Kimsenin kuşkusu olmasın’’ dedi.