Spekülatör ‘keklik’ arıyor

Piyasalarda geçen hafta yine borsa yüzde olarak en fazla kazandıran yatırım alanıydı. Yatırım araçlarının geçen haftaki getirilerine göz attığıımzda, yüzde 8.45 ile borsa ilk sırada yer alıyor. Borsaya kıyasla döviz ve faiz cephesinde büyük yüzdelerden bahsedilemez.

Uluslararası borsalarda doların yıldızı yavaş yavaş sönüyor. Bu yüzden iç piyasada da daha önceki dönemde dolardan sağlanan yüzde 2-3 gibi haftalık getirileri bir süre unutmakta fayda var. Keza geçen hafta dolar dış borsalarda 1.80 sınırından hızla gerileyerek 1.75 marka kadar indi. Doların bu hızlı sarsıntısında Alman ekonomisine ilişkin göstergelerin güçlenmeye başlaması ve Merkez Bankası Bundesbank'ın faiz hadlerinin düşürebileceği dedikoduları etkili oldu.

Dışarıdaki bu gelişmelerin doların Türk Lirası karşısındaki seyrine de yansıdı. Geçen hafta lira karşısında dolardaki artış sadece binde 4 civarında kaldı. Mark ise geçen hafta da dolardan fazla getiri sağladı. Serbest piyasada lira karşısında mark yüzde 1.03 oranında prim yaptı.

Sıcak paranın faize yöneldiği bir dönemde, dövizin seyrinde pariteye bağlı gelişmelerin dışında anormallikler beklenmiyor. Önümüzdeki dönemde markın artış hızının daha fazla olacağı yolundaki tahminlerimiz ise geçerliliğini koruyor.

Geçen hafta faiz cephesinde de düşüşler yaşandı. Haftayı yüzde 112 seviyesinde başlayan bono oranları, yüzde 108'e kadar geriledi. Hafta sonunda biraz toparlanarak tekrar yüzde 110 seviyesine çıktı. Geçen hafta gecelik faiz ve repo, bono oranları kadar hızlı gevşemedi. Gecelik oranlar yüzde 75-80 aralığında seyretti.

Geçen haftanın da yıldızı şüphesiz borsaydı. Aslında faiz ve döviz cephesindeki getiriler azalınca paranın alan değiştirip borsaya kaymaya başladığı düşünülebilir. Aslında borsada bir haftada sağlanan yüksek kazanç da bunu destekliyor.

Fakat gecelik repo oranlarının göreceli yüksekliği ve kazanç garantisi nedeniyle, özellikle küçük yatırımcı tasarruflarını repoda tutmaya devam ediyor. Merkez Bankası'nın en son verilerine göre, repodaki para miktarı geçtiğimiz haftalarda biraz daha arttı ve 2 katrilyon liranın üzerinde seyrediyor. Bu veriler net bir gösterge olmasa da, repodaki yatırımcının tavrına ilişkin fikir verebilir.

Fakat bir haftada yüzde 8.4, son bir ayda da yüzde 31 oranında kazandıran borsayı küçük yatırımcıların da yakın takibe aldığı bir gerçek. Piyasalardaki olumlu beklentilerin de etkisiyle borsada önümüzdeki günlerde de endeks hisselerine dönük operasyonlarla yükseliş körüklenebilir.

Ancak son iki haftadır borsada işlemlerin daha çok hisse bazında gerçekleştiğine dikkat çekmek istiyorum. Borsada son bir ayda en fazla prim, daha çok spekülatörlerin hakim olduğu belirli hisselerde gerçekleştiği biliniyor. Şimdi büyük oyuncular, kazançlarını cebe indirme hesapları yapıyorlar.

Yani birileri ellerindeki hisseleri satmak için fırsat kollarken az zamanda çok kazandırdığını yeni farketmeye başlayan küçük yatırımcı da borsaya girip girmemeyi düşünüyor. Bu yüzden spekülatörlerin ‘‘keklik’’ olarak da adlandırdığı ve küçük yatırımcı, bugünlerde borsa konusunda kararını verirken biraz dikkatli olmalı. Kazanacağım derken, sermayeden olmak da var.