Öztrak: Rotası olmayan gemiye rüzgar yetmez
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2001 01:57
Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, kamuoyunda ve medyada ‘iyi bir rüzgar yakalandığı’ yolundaki yorumların, geleceğe güvenle bakılmaya başlandığını göstergesi olduğunu belirtti.
Öztrak, ‘‘Ancak ne kadar donanımlı olursa olsun, rotası belli olmayan bir gemiye, hiçbir rüzgarın yardımcı olamayacağını gözönünde bulundurmak lazımdır’’ dedi.
Öztrak, bugün yüzde 90'lar düzeyinde olan toplam borç stokunun Gayrısafi Milli Hasıla'ya oranını, her yıl yaklaşık 10 puan kadar düşürürek, üç yılda, Maasricht kriteri olan yüzde 60’a indirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Maliye Bakanlığı ile Dünya Bankası'nca düzenlenen ‘‘Etkin Devlet İçin Kamu Harcama Yönetimi Reformu' konulu konferansa katılan Öztrak, programda yer aldığı halde, İsrail programı nedeniyle yetişemeyen Devlet Bakanı Kemal Derviş'in yerine kapanış konuşmasını yaptı.
Son 10 yıldır Türkiye'de yaşanan irili-ufaklı krizlerin, mevcut yapının sürdürülmesinin imkansızlığını gösterdiğini vurgulayan Öztrak, şu değerlendirmeyi yaptı:
‘‘Yapısal dönüşümü ve yeniden yapılanmayı öngören reformlar, Türkiye'nin önünde artık olmazsa olmaz nitelik taşıyan gündem maddeleridir. Ülkemiz, çok ciddi boyutlardaki bir finansal ve ekonomik krizi atlatma sürecine girmiştir. Ancak bu krizini yaralarını sarmayşa ve kamudan reel sektöre, bankacılkıtan, sokaktaki vatandaşa varıncaya kadar bedel ödenmeye devam edilmektedir.’’
BÜYÜK DESTEK
Kriz nedeniyle, devlete ekonomik sektörler ve vatandaşın çok ciddi bir maliyetle karşı karışa kaldığını hatırlatan Hazine Müsteşarı; ekonomide kırılganlığın azalmasına karşın, iyileşmenin kalıcı hale gelmesinin yapısal reformlardaki kararlılığa bağlı olduğunu kaydetti.
Öztrak, Türkiye'nin uluslararası camiadan haklı bir destek gördüğünü ve bu desteğin sadece parasal değil, başka ülkelerde onlarca yılda gerçekleştirilen yapısal reformlardaki hız gayretine de verildiğini kaydetti.
ETKİN DEVLET
‘Devletin küçültülmesi' olarak anılan konunun doğrusunun devletin etkinleştirilmesi olduğunu belirten Öztrak, şu konuların altını çizdi:
Toplumun da artık devletin rolünün yeniden tanımlanması gerketiğini kabul etmesi, benimsemesi ve takip etmesi gerekiyor. Yapılanlar konusunda kamuoyu bilgilendirilmeli ve çeşitli platformlarda görüş alışverişi gerçekleştirilmelidir. Böylece demokrasilerdeki ütemel ilkelerden biri olan katılımcılık prensibinin yerleşmesi sürecine de katkıda bulunulacaktır.
Devlet yönetiminde rekabet ortamı ve yerelleşme süreçleri ‘sadakat’’ değil liyakat ve verimlilik gibi ilkelirin köklü biçimde yerleşmesi de vatandaşa iyi hizmet sunulmaıs sürecine katkıda bulunacak.
Uygulanan yapısal dönüşüm sürecinin, tüm kesimler için kısa vadede bazı sancılar içermesi ve maliyetinin olması doğaldır. Ancak bu sürecin uzun dönemde vatandaşımızın yaşam standardanını kalıcı bir biçimde yükseltilmesini sağlayacaktır.
Öztrak, bugün yüzde 90'lar düzeyinde olan toplam borç stokunun Gayrısafi Milli Hasıla'ya oranını, her yıl yaklaşık 10 puan kadar düşürürek, üç yılda, Maasricht kriteri olan yüzde 60’a indirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Maliye Bakanlığı ile Dünya Bankası'nca düzenlenen ‘‘Etkin Devlet İçin Kamu Harcama Yönetimi Reformu' konulu konferansa katılan Öztrak, programda yer aldığı halde, İsrail programı nedeniyle yetişemeyen Devlet Bakanı Kemal Derviş'in yerine kapanış konuşmasını yaptı.
Son 10 yıldır Türkiye'de yaşanan irili-ufaklı krizlerin, mevcut yapının sürdürülmesinin imkansızlığını gösterdiğini vurgulayan Öztrak, şu değerlendirmeyi yaptı:
‘‘Yapısal dönüşümü ve yeniden yapılanmayı öngören reformlar, Türkiye'nin önünde artık olmazsa olmaz nitelik taşıyan gündem maddeleridir. Ülkemiz, çok ciddi boyutlardaki bir finansal ve ekonomik krizi atlatma sürecine girmiştir. Ancak bu krizini yaralarını sarmayşa ve kamudan reel sektöre, bankacılkıtan, sokaktaki vatandaşa varıncaya kadar bedel ödenmeye devam edilmektedir.’’
BÜYÜK DESTEK
Kriz nedeniyle, devlete ekonomik sektörler ve vatandaşın çok ciddi bir maliyetle karşı karışa kaldığını hatırlatan Hazine Müsteşarı; ekonomide kırılganlığın azalmasına karşın, iyileşmenin kalıcı hale gelmesinin yapısal reformlardaki kararlılığa bağlı olduğunu kaydetti.
Öztrak, Türkiye'nin uluslararası camiadan haklı bir destek gördüğünü ve bu desteğin sadece parasal değil, başka ülkelerde onlarca yılda gerçekleştirilen yapısal reformlardaki hız gayretine de verildiğini kaydetti.
ETKİN DEVLET
‘Devletin küçültülmesi' olarak anılan konunun doğrusunun devletin etkinleştirilmesi olduğunu belirten Öztrak, şu konuların altını çizdi:
Toplumun da artık devletin rolünün yeniden tanımlanması gerketiğini kabul etmesi, benimsemesi ve takip etmesi gerekiyor. Yapılanlar konusunda kamuoyu bilgilendirilmeli ve çeşitli platformlarda görüş alışverişi gerçekleştirilmelidir. Böylece demokrasilerdeki ütemel ilkelerden biri olan katılımcılık prensibinin yerleşmesi sürecine de katkıda bulunulacaktır.
Devlet yönetiminde rekabet ortamı ve yerelleşme süreçleri ‘sadakat’’ değil liyakat ve verimlilik gibi ilkelirin köklü biçimde yerleşmesi de vatandaşa iyi hizmet sunulmaıs sürecine katkıda bulunacak.
Uygulanan yapısal dönüşüm sürecinin, tüm kesimler için kısa vadede bazı sancılar içermesi ve maliyetinin olması doğaldır. Ancak bu sürecin uzun dönemde vatandaşımızın yaşam standardanını kalıcı bir biçimde yükseltilmesini sağlayacaktır.