Özince'den ‘vicdansız faize’ isyan

Güncelleme Tarihi:

Özinceden ‘vicdansız faize’ isyan
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2001 00:00


Haberin Devamı

Kamuoyunda ‘vicdansız faiz’ diye nitelenen ve şubat krizinde gecelik yüzde 6 binlere, kredilerde ise yüzde 4 binlere ulaşan faize İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince de isyan etti. Özince, bu faizleri alanların da verenlerin de faturayı vergi mükelleflerine çıkardıklarını savundu.

Krizin en yoğun yaşandığı günlerde yüzde 6 binlere çıkan gecelik faizler ile yüzde 4 binlere ulaşan kredi faizlerine bir tepki de Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'den geldi. Özince, kamuoyunda ‘vicdansız faiz’ olarak tanımlanan bu yüksek faizleri veren bankalar ve alan yatırımcılar yüzünden faturanın vergi mükelleflerine çıktığını savundu.

Özince, dün İş Bankası'nın Genel Kurul'u öncesinde bir basın toplantısı düzenleyerek bankasının faaliyetleri ve 2000 yılındaki performansı hakkında bilgi verdi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özince, yaşanan ekonomik krizin aşılmasında güvenin önemine dikkat çekti. Kasım ve Şubat krizlerinin ortaya çıkmasında programa olan güvenin azalmasının önemli bir unsur olduğunu ifade eden Özince, ‘‘Yeni programı mutlaka destekleyeceğiz’’ dedi. Hükümetin krizden dolayı herhangi bir sorumluluk kabul etmeyen tavır sergilemediğinin altını çizen Özince, ‘‘Bütün sıkıntıların aşılmasında sadece hükümete, Kemal Derviş'e değil tüm Türkiye'ye görev düşüyor. Biz buna inanırsak olacak’’ değerlendirmesini yaptı. Döviz fiyatlarında ve faizde piyasanın oturmaya başladığını söyleyen Özince, ‘‘Gereklerinin yapılmaya çalışıldığını görüyoruz. Bizler de toplumumuzun, ekonomimimizin yarınına güven duymak mecburiyetindeyiz. Biraz sabırlı olmalı, inanmalıyız’’ diye konuştu.

‘‘Gelişmekte olan ülkeler içinde en kıdemlisi’’ olarak nitelediği Türkiye'de reformların hızlanarak tamamlanmasını sağlayacağını söyleyen Özince, İş Bankası gibi itibarı yüksek, sermaye güçlü kuruluşların da bu krizden güçlenerek çıkacağını dile getirdi. 2000 yılında olduğu gibi 2001 yılında da karlılıkların azalmasının söz konusu olabileceğini belirten Özince, ‘‘Bu sene bir önceki sene kadar kár etmeyebiliriz, bunun hiçbir kıymeti yok, ama pazar payımızın küçülmemesi lazım’’ dedi.

MALİ SİSTEM KÜÇÜK

Özince, ‘‘Bankacılık sektörü yanlış yaptığı işlerden dolayı eleştirilsin, ama eleştirilmekle kalmasın, düzeltilsin. Bu düzeltmeler mevcudu da yıkacak şekilde yapılırsa faturayı yalnızca bizler vergi mükellefleri öderiz’’ diye konuştu. Türkiye'nin büyük bir ülke, ciddi bir bankacılık pazarına sahip olduğunu vurgulayan Özince, şunları söyledi:

‘‘Ancak bizim bankacılık sektörümüz ihtiyaçlarımıza cevap verebilecek düzeye henüz ulaşmadı. Küçük bir mali sistemimimiz var. Bu küçük mali sistemde de bir takım sıkıntılarımız var. Bunlar da, maalesef yıllardır uyguladığımız serbest rekabeti, serbest piyasa ekonomisini gözardı eden uygulamalar nedeniyle oldu. Biz sektörde rekabetin gücünü hiçe saydık. Bir banka sıkıntıları arttıkça vermekte olduğu faiz oranları 10 kat, 100 katına çıkarttığında, biz bu faizleri almaya devam edersek veya verilmesine en azından seyirci kalırsak sonuçta fatura vergi mükeleffinin sırtına biner.’’

İş Bankası: Kár azaldıama biz güçlendik

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, 2000 yılında bankacılık sektörünün kárlılığında meydana gelen azalmanın yanı sıra sektörün mali yapısında da ağır tahribat olduğunu belirttti. Fon'daki bankalar hariç tutulduğunda, sektörün kárı 2.4 milyar dolar olduğunu belirten Özince, ekonomide geçen yıl yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, İş Bankası olarak mali bünyelerinin güçlü yapısını koruduklarını kaydetti. Özince'nin açıkladığı rakamlara göre İş Bankası'nın geçen yılki performansı şöyle:

Bankanın özkaynakları yüzde 138 oranında artarak, 1 katrilyon liraya ulaştı.

Pasiflerde kullanılan kredilerin payı yüzde 12 seviyesinde. Mevduat ise yüzde 56.4 artışla 4 katrilyon 657 trilyon liraya ulaştı.

Toplam nakdi krediler özel mevduat bankaları içindeki payı yüzde 14.6'dan yüzde 16.1'e, sistemdeki payı ise yüzde 9.1'den yüzde 9.7'ye yükseldi. Banka, kredilerini yüzde 79 oranında artırdı. Aktifinin yaklaşık yüzde 38'lik kısmını kredilere ayıran banka bu kredilerin yüzde 88'ini grup dışı kullandırdı.

1999’da 585.1 trilyon lira olan brüt kár, 251.3 trilyon lira olan net kár, 2000’de 472.3 trilyon brüt kár, 255.6 trilyon lira net olarak gerçekleşti.

Hissedar sayısı 300 bini aştı.

Kredi kartı adedi yüzde 32.8 artışla 1.5 milyonu geçti.

Sistemi banka yok etmeden iyileştirelim

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince sektörün rehabilitasyonuna ve restorasyonuna yönelik uygulamaların doğru yapıldığını ve devam etmesi gerektiğini kaydetti. Ancak bunu söylerken ‘‘daha çok banka Fon'a geçmeli’’ gibi yorumlara katılmadığını da kaydeden Özince, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Daha çok bankanın Fon'a geçmesinin bizim açımızdan, özellikle vergi ödeyenler açısından hiç bir yararı yoktur. Keşke Fon'a daha az banka geçse, keşke bankaların zaaflarını gidermemiz başka şekilde mümkün olsa, Çünkü o bankanın mülkiyeti kime ait olursa olsun, faturayı vergi mükellefi olarak bizler ödüyoruz.’

Medyaya giremeyiz çünkü RTÜK var

İş Bankası'nın bankacılık sektöründe de, diğer alanlarda yatırımlara devam edeceğini açıklayan Ersin Özince, ‘‘İş Bankası Grubu, elindeki sermayeyi Türkiye'nin yarınına yatırmaya devam edecektir. Uzun vadede kar edeceğini bilmektedir. 77 yıldır hiç yanılmamıştır’’ diye konuştu. Bunu yaparken hiç bir zaman ‘‘kartel hüviyetine bürünmeyeceklerini’’ de söyleyen Özince, kreditör olarak başka kuruluşları desteklemeye de devam edeceklerini de vurguladı. Bu arada medya sektörüne girmelerinin kesinlikle mümkün olmadığını açıklayan Özince, ‘‘Bu RTÜK yasasına göre mümkün değil’’ dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!