Kriz Türkiye için fırsat olabilir

Güncelleme Tarihi:

Kriz Türkiye için fırsat olabilir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 1997 00:00

Haberin Devamı

Dünya piyasalarında geçen hafta kelimenin tam anlamıyla deprem yaşandı ve bu depremden bizim piyasalarımız da payına düşeni aldı.

Geçen hafta tüm dünya borsalarında panik satışlar vardı. Bir broker telefonda yatırımcısına, ‘‘korkacak bir şey yok, paniğe gerek yok’’ tavsiyesinde bulunurken, diğer taraftan bilgisayarında kendi portföyünü boşaltıyordu. Dünya borsalarında özellikle haftanın ilk yarısında yaşanan şok düşüşler, haftanın son gününde yerini küçük de olsa yükselişe bırakması yatırımcıları bu hafta için umutlandırdı.

Bizim piyasalarımız da, ilk kez bu kadar kısa süre içinde Uzakdoğu'dan başlayıp tüm dünya borsalarına dalga dalga yayılan mali krizin etkisi altına girdi. 1990 Ağustos' patlak veren Körfez Krizi'nden haftalar sonra etkilenen İMKB, bu kez dünyadaki gelişmelerden anında etkilendi.

Bu dünyaya entegre olduğumuzu göstermesi açısından olumlu. Fakat krizin iyisi olmaz. Bu yüzden de kötü.. Keza dünyadaki mali kriz nedeniyle İMKB, kısa sürede çok hızlı yükselmenin de etkisiyle geçen hafta yüzde 19 oranında geriledi. Bu düşüşle, iki ayda kazanılanların önemli bir kısmı geri verilmiş oldu.

2 DOLAR SINIRI

Borsadaki son düşüşte endeks yine 2 dolardan döndü. Endeks daha önce de bu sınırdan dönmüştü. Endeks bir denemesinde iki dolara çıkmış ve ardından da 1994 krizi patlak vermişti. Son denemesinin hemen ardından büyük bir çöküş geldi.

Türkiye, dünyada borsalarında yaşanan çöküşü lehine dönüştürebilir. Dahası 2 dolar sınırını da aşabilir. Keza Japonya hariç, Uzakdoğu ve Asya ülkelerinde bir süredir ekonomik sıkıntı yaşanıyor. Bu sıkıntının ilk örneği Malezya'da geçtiğimiz aylarda döviz kriziyle patlak verdi.

Aslında ilk kriz emareleri Asya kaplanları arasında yeralan Tayland'da ortaya çıktı. Sonra Malezya, Endonezya ve Hong Kong'a sıçradı.

Hong Kong, New York'u, dolasıyla Avrupa borsalarını ve İMKB'yi de vurdu. Fakat ABD ekonomisi en güçlü dönemlerinden birini yaşıyor. ABD, bugün yaratılan yeni istihdam olanakları ile tarihinde ilk kez neredeyse her isteyene iş sağlanan bir ülke durumunda. Dolayısıyla, New York Borsası'nda aşırı değerlenme nedeniyle yaşanabilecek gel-gitler dışında çok büyük şoklar beklenmiyor.

Fakat hala dinamik olmalarına karşın Japonya hariç, Uzakdoğu ekonomilerinde 1998'de ciddi anlamda daralma bekleniyor. Bu yüzden Asya-Pasifik borsalarında çalkantılar önümüzdeki dönemde belki biraz daha küçülerek de olsa sürebilir.

Bu hesabı Uzakdoğu'da işletmekte oldukları yüklü portföylerden zarar eden yabancı fonlar da yapıyorlar. Zararla veya çok küçük karlarla da olsa bu ülkelerden çektikleri fonları plase edecekleri yeni merkezler bulmak zorundalar.

MERKEZ OLABİLİRİZ

Türkiye bu yeni merkezlerden birisi olabilir. Dahası son çöküşte bono ve ve hisse senetlerini satarak Türkiye'den çıkan yabancılar da tekrar geri dönebilir.

Uluslararası yatırım ve danışmanlık kuruluşunun en büyüklerinden biri olan Salomon Brothers'ın uzmanları da, benzer değerlendirmelerde bulundular. Uzmanlar, ekonomide son dönemde yapılanlarla Türkiye'nin siyasi riskinin azaldığına, rating kuruluşlarının da ‘‘Türk Ekonomisi'ne olumlu bakmaya başladıklarına dikkat çekiyorlar. Uzmanlar, bu ‘‘olumlu’’ bakışın etkisiyle Türkiye'den henüz ciddi boyutta yabancı çıkışı olmadığını da hatırlatıyorlar.

Bu veriler ışığında, son gelişmelerden Türkiye'nin karlı çıkması hükümetin atacağı ‘‘olumlu adımlara, yani ‘‘icraata’’ bağlı. Bu fırsat kaçırılmamalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!