Koç'tan 55 milyon dolarlık ‘Paro’la
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2003 01:48
Alışveriş anında üye işyerlerine müşteriyi tanıtacak bir sistem olarak geliştirilen Paro, 55 milyon dolarla Koç Holding'in bu yılki en büyük yatırımı oldu. Dünyada ilk ve tek olduğu vurgulanan sistem, Migros'larda uygulanmaya başlandı.
BİLİM kurgu filmlerinin ünlü yönetmeni Steven Spielberg'in ‘‘konu, yapılıp yapılmayacağı değil, asıl konu kimin yapacağı’’ sözünden yola çıkan Koç Grubu, bu yılki ilk en büyük yatırımını bilgi teknolojisine yaptı. Koç Bilgi Grubu'nun en yeni üyesi Tanı Pazarlama ve İletişim Hizmetleri, 55 milyon dolarlık yatırımla ‘‘Paro’’ markasını yarattı. Alışveriş anında tüketiciyi kasaya ödeme yaparken tanıyan, üzerinde duyuru ve reklamların yapıldığı özel tasarlanmış bir ekrana sahip bulunan Paro'nun, ‘‘Pazarlama işlemlerinin Visa'sı’’ olması hedefleniyor.
Sermayesi 15 milyon dolar olan Tanı Pazarlama ve İletişim Hizmetleri, toplam 55 milyon doları bulacak yatırımla oluşturduğu Paro ile pazarlama sektörüne adım attı. ‘‘Kazandıran Parola’’ sloganıyla tanıtılan Paro'nun ilk toplantısında konuşan Koç Bilgi Grubu Başkanı Ali Y. Koç, Paro'yu her kesimin kazanacağı kazan/kazan sistemi üzerine oluşturduklarını anlattı.
Koç'un 77 yılda oluşturduğu müşteri bilgisini, teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde başka firmalarla paylaşacağı Paro'nun tıpkı kredi kartlarının yaratılması gibi cesur bir proje olduğunu söyleyen Ali Koç, Paro'yu dünyada ilk ve tek olan ‘‘devrimsel bir proje’’ olarak nitelendirdi. Paro'nun pazarlama stratejilerine yön verecek bir sistem olacağını dile getiren Ali Koç, ‘‘Paro, tüketicilerle üretim ve perakende sektöründeki şirketleri aynı platformda buluşturup ve alışveriş biçimlerini farklılaştırarak dünyaya örnek teşkil edecek bir sistem’’ diye konuştu. Bugüne kadar Türkiye'de rekabetin sadece fiyat yoluyla yapıldığını vurgulayan Koç, Paro ile amaçlarının bilgiyi paylaşarak pastayı büyütmek olduğunu kaydetti. Koç, şöyle konuştu:
‘‘Tüketiciye en yakın topluluk olduğumuza inanıyoruz. Tüketiciye birebir hizmet ve ürün sunduğumuz 24 sektörde 77 yıllık bilgi birikimimiz var. Koç Topluluğu, Türk halkının tarım toplumundan sanayi toplumuna hazırlanmasında çok başarılı işler yaptı. Paro'nun patentli teknolojisi sayesinde Türk tüketicisine yepyeni bir hizmet sunarak, yaşam standartını daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz.’’
KİŞİYE ÖZEL
Tanı Pazarlama ve İletişim Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Ali Neyzi de, bu sistemin CRM'in (Customer Relationship Management- Müşteri İlişkileri Yönetimi) geldiği en üst nokta olduğunu dile getirdi. Paro ile ‘‘yığınlara değil, kişiye özel’’ kampanyalar yapmanın mümkün olduğunu belirten Neyzi, şunları söyledi: ‘‘Yığınlara yapılan fiyat kampanyaları çok da başarılı olmuyor, tüketici fırsatları, promosyonları takip etmekte güçlük çekiyor. Paro, ürün ve hizmetlerin en doğru hedef kitleye ulaştırılmasını, müşteri memnuniyeti ve sadakatinin yaratılmasını sağlayan bir sistem. Paro'daki hedefimiz tüketiciyi tanıyarak, ihtiyaçları, alışkanlıkları ve yaşam tarzı doğrultusunda çözümler sunmak.’’
Paro'nun ABD, Avrupa ve Türkiye'de patent koruması altında olduğunu belirten Neyzi, Türkiye'de yaygınlaştırdıktan sonra uluslararası şirketlere açılmayı planladıklarını da kaydetti.
Paro nasıl işliyor
Kişiselleştirilmiş kampanyalar ve promosyonlar sunan Paro'ya tüketiciler kendileri katılıyor. Tüketici, bunun için bir üyelik formu dolduruyor ve sisteme tanıtmak istediği kredi kartı, mağaza veya taksit kartı numaralarını bildiriyor. Bu noktada şirket yöneticileri Paro patent korumalı olduğu için, bilginin dışarı çıkmayacağı güvencesini veriyor.
Üye tüketici üye işyerlerinde alışveriş yaptığında eğer istiyorsa kendini ParoPOD'lara tanıtıyor. Erişimi Koç.net, yazılımı KoçSistem, üretimi Beko tarafından gerçekleştirilen ParoPOD, satış noktalarında kasa ve POS cihazları ile entegre çalışan bir ekran niteliğinde.
Paro veri ambarında tüketicinin alışveriş eğilimlerine göre belirlenen fırsatlar, kampanya ve promosyonlar, ParoPOD ekranı üzerinden tüketiciye duyuruluyor.
Paro'da patentli olan bir farklılık ise üye işyerleri verilerini birbirleriyle detayları açığa çıkmadan güvenli bir ortamda paylaşmaya imkan tanıması.
Ayrıca tüketici bilgileri de üye işyerlerine sayısal küme olarak sunuluyor. Yani üye işyeri ‘‘son üç ayda çocuk bezi alanları tanımla’’ diye sorduğu zaman, Paro kişisel bilgiler yerine çocuk bezi alanların sayısını veriyor. İşyeri de promosyonlarını buna göre yapıyor.
Şu anda İstanbul'daki 21 Migros'ta üye alımları başlarken, bu yıl 15 bin ParoPOD'un devreye girmesi, 3 milyon müşteriye ulaşılması hedefleniyor.
Fikir Seatle'da doğdu, İstanbul'da gerçekleşti
PARO'nun fikir babası Engin Oytaç. Öğrenci olarak gittiği ABD'de Seatle'daki bir teknoloji şirketinde çalışırken şirketlerin pazarlama kampanyalarını kolaylaştıracak bir sistem geliştiren Oytaç, projeyi gerçekleştirmek için Türkiye'ye gelir. Çünkü teknik açıdan zor olan konseptin kanıtlanması için bir üretici, perakendeci ve bankaya ihtiyaç vardır. İki yıl süren çalışmalar sonunda Tanı Pazarlama ve İletişim Hizmetleri Koç Bilgi Grubu bünyesinde faaliyete geçer. Oytaç da şirketin hem yüzde 3 hissedarı olur hem de Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı.
Sermayesi 15 milyon dolar olan Tanı Pazarlama ve İletişim Hizmetleri, toplam 55 milyon doları bulacak yatırımla oluşturduğu Paro ile pazarlama sektörüne adım attı. ‘‘Kazandıran Parola’’ sloganıyla tanıtılan Paro'nun ilk toplantısında konuşan Koç Bilgi Grubu Başkanı Ali Y. Koç, Paro'yu her kesimin kazanacağı kazan/kazan sistemi üzerine oluşturduklarını anlattı.
Koç'un 77 yılda oluşturduğu müşteri bilgisini, teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde başka firmalarla paylaşacağı Paro'nun tıpkı kredi kartlarının yaratılması gibi cesur bir proje olduğunu söyleyen Ali Koç, Paro'yu dünyada ilk ve tek olan ‘‘devrimsel bir proje’’ olarak nitelendirdi. Paro'nun pazarlama stratejilerine yön verecek bir sistem olacağını dile getiren Ali Koç, ‘‘Paro, tüketicilerle üretim ve perakende sektöründeki şirketleri aynı platformda buluşturup ve alışveriş biçimlerini farklılaştırarak dünyaya örnek teşkil edecek bir sistem’’ diye konuştu. Bugüne kadar Türkiye'de rekabetin sadece fiyat yoluyla yapıldığını vurgulayan Koç, Paro ile amaçlarının bilgiyi paylaşarak pastayı büyütmek olduğunu kaydetti. Koç, şöyle konuştu:
‘‘Tüketiciye en yakın topluluk olduğumuza inanıyoruz. Tüketiciye birebir hizmet ve ürün sunduğumuz 24 sektörde 77 yıllık bilgi birikimimiz var. Koç Topluluğu, Türk halkının tarım toplumundan sanayi toplumuna hazırlanmasında çok başarılı işler yaptı. Paro'nun patentli teknolojisi sayesinde Türk tüketicisine yepyeni bir hizmet sunarak, yaşam standartını daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz.’’
KİŞİYE ÖZEL
Tanı Pazarlama ve İletişim Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Ali Neyzi de, bu sistemin CRM'in (Customer Relationship Management- Müşteri İlişkileri Yönetimi) geldiği en üst nokta olduğunu dile getirdi. Paro ile ‘‘yığınlara değil, kişiye özel’’ kampanyalar yapmanın mümkün olduğunu belirten Neyzi, şunları söyledi: ‘‘Yığınlara yapılan fiyat kampanyaları çok da başarılı olmuyor, tüketici fırsatları, promosyonları takip etmekte güçlük çekiyor. Paro, ürün ve hizmetlerin en doğru hedef kitleye ulaştırılmasını, müşteri memnuniyeti ve sadakatinin yaratılmasını sağlayan bir sistem. Paro'daki hedefimiz tüketiciyi tanıyarak, ihtiyaçları, alışkanlıkları ve yaşam tarzı doğrultusunda çözümler sunmak.’’
Paro'nun ABD, Avrupa ve Türkiye'de patent koruması altında olduğunu belirten Neyzi, Türkiye'de yaygınlaştırdıktan sonra uluslararası şirketlere açılmayı planladıklarını da kaydetti.
Paro nasıl işliyor
Kişiselleştirilmiş kampanyalar ve promosyonlar sunan Paro'ya tüketiciler kendileri katılıyor. Tüketici, bunun için bir üyelik formu dolduruyor ve sisteme tanıtmak istediği kredi kartı, mağaza veya taksit kartı numaralarını bildiriyor. Bu noktada şirket yöneticileri Paro patent korumalı olduğu için, bilginin dışarı çıkmayacağı güvencesini veriyor.
Üye tüketici üye işyerlerinde alışveriş yaptığında eğer istiyorsa kendini ParoPOD'lara tanıtıyor. Erişimi Koç.net, yazılımı KoçSistem, üretimi Beko tarafından gerçekleştirilen ParoPOD, satış noktalarında kasa ve POS cihazları ile entegre çalışan bir ekran niteliğinde.
Paro veri ambarında tüketicinin alışveriş eğilimlerine göre belirlenen fırsatlar, kampanya ve promosyonlar, ParoPOD ekranı üzerinden tüketiciye duyuruluyor.
Paro'da patentli olan bir farklılık ise üye işyerleri verilerini birbirleriyle detayları açığa çıkmadan güvenli bir ortamda paylaşmaya imkan tanıması.
Ayrıca tüketici bilgileri de üye işyerlerine sayısal küme olarak sunuluyor. Yani üye işyeri ‘‘son üç ayda çocuk bezi alanları tanımla’’ diye sorduğu zaman, Paro kişisel bilgiler yerine çocuk bezi alanların sayısını veriyor. İşyeri de promosyonlarını buna göre yapıyor.
Şu anda İstanbul'daki 21 Migros'ta üye alımları başlarken, bu yıl 15 bin ParoPOD'un devreye girmesi, 3 milyon müşteriye ulaşılması hedefleniyor.
Fikir Seatle'da doğdu, İstanbul'da gerçekleşti
PARO'nun fikir babası Engin Oytaç. Öğrenci olarak gittiği ABD'de Seatle'daki bir teknoloji şirketinde çalışırken şirketlerin pazarlama kampanyalarını kolaylaştıracak bir sistem geliştiren Oytaç, projeyi gerçekleştirmek için Türkiye'ye gelir. Çünkü teknik açıdan zor olan konseptin kanıtlanması için bir üretici, perakendeci ve bankaya ihtiyaç vardır. İki yıl süren çalışmalar sonunda Tanı Pazarlama ve İletişim Hizmetleri Koç Bilgi Grubu bünyesinde faaliyete geçer. Oytaç da şirketin hem yüzde 3 hissedarı olur hem de Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı.