’Kazandibi’nden çıktı, krizde yayılıp 20 milyon dolar buldu

Güncelleme Tarihi:

’Kazandibi’nden çıktı, krizde yayılıp 20 milyon dolar buldu
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2006 00:00

Kemeraltı’nda 1938’de Sefer Urlulu’nun kurduğu Özsüt Muhallebicisi, ’kazandibi’yle ünlendi. Oğul İbrahim Urlulu şirketi yeniden yapılandırıp 90 şubeli tatlı-pasta zincirine dönüştürdü. Krizde kiraların düşmesini fırsat bilip 40 şube daha açan Özsüt, 20 milyon dolar ciroya ulaştı.

ESNAF babanın ’okumuş oğlu’ babasından kalan tatlı dükkanını 20 milyon dolar ciro yapan bir tatlı pasta üretim ve satış zincirine dönüştürmeyi başardı. İzmirli Sefer Urlalı’nın 1938’de Kemeraltı’nda açtığı Özsüt, şu anda 90 şubeli, sütlü tatlı ve pasta üretip satan orta ölçekli bir şirket olarak yoluna devam ediyor.

1938 KEMERALTI: Sefer Usta’nın oğlu İbrahim Urlulu, şöyle başlıyor anlatmaya: "Özsüt’ün tatlı serüveni 1938’de Kemeraltı’nda Özsüt Muhallebicisi olarak başladı. İlk şubeyi de (ikinci dükkan) 1991’de Alsancak’ta açtık. Rahmetli babamın en iddialı olduğu nam saldığı tatlısı kazandibiydi. Diğerlerinde de iyiydi ama herkes onun kazandibisini konuşurdu. Babamın vefatından sonra (1983) çalışanlarımızı (Toprak Ailesi) ortak edip şirketleştik. Ben de İzmir’de üniversiteyi bitirip ABD’de işletme masteri yaptım ve 1991’den itibaren şubeleşmeye yöneldik. Hayatım boyunca şirketin içindeydim ama 1990-92 arası Vestel’de çalıştım. 1992’den beri de hep Özsüt’teyim. 1997’de bayilik sistemine yeniden odaklandık ve franchise olmayan farklı sistem geliştirdik. Yani, ’bizim ürünümüzü satan bir sistem’ kurduk. İzmir’de 7 şubemiz vardı, bayilik vermeye başlayınca 2000’de 16 şubeye çıktık."

HAVA PARASI ÇÖKÜNCE: İbrahim Urlulu, Özsüt’ün en hızlı büyümesini 2000 Kasım ayında başlayıp 2001 Mart’ında zirve yapan mali kriz sayesinde gerçekleştirdiklerini anlatıyor. Urlulu, "Çünkü kriz sayesinde bir anda ülkenin en iyi caddelerindeki hava paraları çöktü. Kiralar düştü. Biz de bunu fırsat bilip bir sürü yerde şubeleşmeyi başardık. Esas büyümemesi bu dönemde gerçekleştirdik. Antalya, Ankara, İstanbul’da bütün şubeleşme yatırımlarımızı yaptık ve böylece 1.5 yılda 40 bayiye çıkmayı başardık" diyor. 1997’de satın aldıkları pasta şirketi Bonjour ile de sütlü tatlıya pastayı eklediklerini anlatan İbrahim Urlulu, şöyle devam ediyor: "Bonjour sadece pasta yapardı ve İzmir’in en iyisiydi. Bir süre sonra (2004’te) Bonjour’u sattık. Özsüt olarak yolumuza sütlü tatlı, dondurma ve pasta olarak devam ettik. Şu anda 90 bayiyiz 15’i kendi şubemiz."

FABRİKAYI BÜYÜTÜYORUZ: İbrahim Urlulu, sütlü tatlıları, dondurmayı ve pastaları tek mekanda üretmeye devam ettiklerini söylüyor ve "İzmir’de 5 bin metrekare kapalı alanımız var. Yeni yatırımla 11 bin metre kareye çıkıyoruz" diyor. Urlulu, fabrikada 130 kişinin çalıştığını söylüyor ve Özsüt’te toplam istihdamın 250 kişi olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: "Ciromuz geçen yıl 20 milyon dolara ulaştı. Cironun yüzde 35’i pastadan, yüzde 15’i dondurmadan, geri kalanı sütlü tatlılarımızdan."

Sefer Usta’nın tatlı sırrı saraydan çıkma

SEFER Urlulu’nun 1938’de Kemeraltı’nda açtığı Özsüt Muhallebicisi aslında hiçbir zaman sıradan bir tatlı dükkanı olmadı. Çünkü, Sefer Usta’nın sonradan fark edilen geleneksel lezzetinin sırrı Osmanlı Sarayı’ndan çıkmış. İkinci kuşağın babalarından naklettiği bilgiye göre; Osmanlı Sarayı’nda çalışan bir tatlı ustası, Cumhuriyetin ilanından sonra Sefer Urlulu’nun amcasının yanında işe başlamış. Sefer Usta da bu vesileyle saraydaki tatlıcılığın özellikle de sütlü tatlıların tüm sırlarını bu ustadan öğrenmiş. Sonraki kuşak ise geleneksel lezzeti Fransa’nın modern ve köklü pastacılık anlayışıyla sentezlemiş. Böylece tatlı serüvenine kazandibi, muhallebi, ekmek kadayıfı, peynir tatlısı ve aşure gibi geleneksel tatlılarla yola çıkan Özsüt, kafe konseptine geçmiş.

Günde 15 ton süt işliyoruz 10 bin pasta üretiyoruz

ÖZSÜT Genel Müdürü İbrahim Urlulu, bu yıl sonuna kadar mevcut şube ve bayilerin satış cirolarını yükseltmek için projeler yapacaklarını ancak yeni bayilikler de vereceklerini anlatıyor. Urlulu, "Günde 10 bin pasta yapma kapasitemiz var. Sütlü tatlı kapasitemizi ise 15 ton günlük. Günde 20 bin porsiyon tatlı yapıyoruz. 5 ton da dondurma üretiyoruz. Bunlar sektörümüze göre büyük rakamlar. Pastada full kapasite üretebiliyoruz şu anda. Sütlü tatlıda ise kapasitemizin yüzde 80’ini kullanıyoruz" diyor. Urlulu, Özsüt açmak isteyenlere de şu mesaji veriyor: "Bizim bayilik şartlarımızda lokasyon çok önemli bir konudur ve standart bir dekor anlayışımız da doğal olarak var ama biz öyle isim hakkı için para falan almıyoruz. Çünük biz bayimizin bizim ürünümüzü iyi bir ortamda satmasını yeterli görüyoruz. Lokasyonu beğenirsek, dekorasyonunu bir standartta yapar ve bayiliğe alırız."

Fransa’dan pasta uzmanları gelip Özsüt’te ders veriyor

ÖZSÜT’e Fransa’daki ünlü pasta okulu Lycee Professionel Aguste-escoffier’den dönemsel olarak danışmanlar geliyor ve bütün pasta şeflerine yılda 4 kez ikişer hafta eğitim veriliyor. Özsüt’ün özel pasta grubu şefi de dünyaca ünlü Fransız aşçılık sanatları okulu Le Cordon Bleu’da eğitim programlarına katılıyor. Özel pasta grubu şefleri, Fransa’da yılda iki kez ikişer hafta eğitime katılıyor. Lycee Professionel Aguste-escoffier’in öğrencileri de Özsüt fabrikasında staj yapıyor.

Özel pastalarda Callebaut’un Santa Domingo çikolatası kullanılıyor. Meyveli jöleler Belçika’dan geliyor. Tiramisuda kullanılan orijinal mascarpone peyniri ve bazı dondurma malzemeleri, İtalya’dan ithal ediliyor. Donmuş özel meyveler ve süslemede kullanılan dekoratif çikolatalar da Fransa’dan alınıyor. Özsüt’ün pastacılıktaki iddiası son olarak Fransa’daki bir yarışmada da onaylandı. Yaban mersiniyle hazırlanan Özsüt’ün Aynası adlı pasta, Fransa’da Le Journale de Patisserie pasta yarışmasında birinci oldu.

Özsüt’ün kurduğu Adrese Teslim Tatlı Servisi (ATTS) de tatlıseverlerden büyük ilgi görüyor.

Akın Öngör’ün yaşamı Harvard’da örnek ders

GARANTİ Bankası’nın eski yöneticilerinden Akın Öngör’ün yaşamı, işletme okulu Harvard Business School’da master öğrencilerince örnek olay olarak tartışılacak. CEO’su olduğu 1990’dan 2000 yılına kadar Garanti Bankası’nın uluslararası başarılar kazanmasını sağlayan Öngör’ün hayat yolculuğu, Prof. Rosabeth Moss Kanter tarafından hazırlanan örnek olay çalışmasıyla ele alınacak. Akın Öngör, 2001’de Garanti’nin üst yönetiminden ayrılmış ve Bodrum’da sahibi olduğu bir araziyi; kár amacı gütmeyen bir enstitü kurmak için bağışlamaya karar vermişti. Enstitü’nün, Öngör’ün kurucusu olacağı bir vakıf tarafından yönetilmesi öngörülmüş ancak, mali destek bulunamamıştı. Örnek olay çalışmasında, Öngör’ün Bodrum Enstitüsü’nü tekrar harekete geçirecek ikinci girişimin ne olabileceği de tartışılacak.

Kartepe, Avrupa’nın futbol devlerini istiyor

GREENPARK Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Adil Üstündağ, İzmit Kartepe’deki tesislere 4 futbol sahası ekleyeceklerini belirterek, "İki tanesi mayısta açılıyor. Eurosport ile 1.5 milyon dolarlık bir sponsorluk anlaşması yaparsak, Avrupa’nın dev kulüpleri (Real Madrid, Barcelona, Roma, Liverpool dahil 6 takım) Kartepe’de kamp ve turnuva yapacak. Eurosport da maçları yayınlayacak" dedi. Bu projedeki sponsorluk için İzmit Ticaret Odası’nın da arayış içinde olduğunu söyleyen Adil Üstündağ, Hükümetin ’Kış Turizmi’ konusuna daha duyarlı olması gerektiğini söyledi. Üstündağ, şöyle konuştu: "Kış turizmi konusunda hükümetimiz altyapı hizmetlerini yapabilirse birçok girişimci yeni yatırımlar yapabilir. Böylece dağdaki kar bir anda ’beyaz altına’ dönüşür. Kartepe’deki projede biri 4 yıldızlı biri de 3 yıldızlı olmak üzere iki tane daha otel ile her biri 300 metrekarelik 50 tane kütük ev yapılacak. 3.5 milyon metrekarelik bir alana 170 milyon dolarlık yatırım yapılacak. Biz şu ana kadar ana tesis için 40 milyondolar yatırım yaptık. Bu yıl Hollanda, Almanya ve Rusya’dan da turist ağırlamaya başladık."

PENDİK’E KONGRE OTELİ: Adil Üstündağ, Pendik’te Asım Kocabıyık’tan aldıkları 30 dönümlük arsa üzerinde başlayan yeni otelin kongre oteli olacağını 60 milyon dolarlık yatırımla 2007’de açacaklarını anlattı. Üstündağ, Balıkesir, Şanlıurfa ve Edirne’ye de 5 yıldızlı oteller yapacaklarını belirtti.

İHKİB Vakfı dış ticaretin ’kara listesi’ni çıkaracak

TEKSTİL ve hazır giyime başta eğitimli iş gücü olmak üzere çeşitli konularda katkı sağlamak için 1998’de kurulan İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Vakfı, dış ticaret mevzuatı, marka, patent, istihbarat gibi konularda da danışmanlık hizmeti vermek, tahsilatında zorlukla karşılaşılan ihracat bedellerinin yurda getirilmesini desteklemek amacıyla dış ticaret danışmanlık işletmesi kurdu. İHKİB Dış Ticaret İşletmesi’nin, vereceği hizmetler sonucunda elde edilecek istatistik veriler dış ticaret sanayicileri ve tacirleri için istihbarat kaynağı olarak kullanılabilecek. Böylece sağlam verilere dayalı, kara liste uygulamaları başlatılabilecek. Ayrıca ihracat bedellerinin tahsilatını güçleştiren nedenler veya eksiklikler konusunda elde edilecek bilgiler arşivlenerek yine sanayicilerin hizmetine sunulacak. İHKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu "İşletmemize yapılan müracaatlar, yurda dönüşünde zorluk çekilen ihracat bedelleri boyutunun küçümsenemeyecek düzeyde olabileceğini gösteriyor. Yıllık verilere henüz sahip olamamamıza rağmen, sanayicimizin alın teri olan hizmetlerinin karşılığını tahsil etmelerinde, sektöre mal olmuş bir birim olarak üzerimize düşen her türlü hizmete hazırız" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!