Kamu bankaları özelleştiriliyor

Devlet Bakanı Önal, DSP Grup toplantısından çıkışta, gazetecilerin "değişikliğe ilişkin önerge verecek misiniz" şeklindeki sorusu üzerine, "tabii tabii verdik" dedi. Dünya Bankası'nın Türkiye'ye vereceği 750 milyon dolarlık Mali Sektör Uyum Kredisi (FSAL) için, öngördüğü koşullardan birini, kamu bankalarının özelleştirilmesine ilişkin düzenlemenin çıkması oluşturuyordu.

Önce KHK olarak düşünülen düzenleme, bunun çıkmadığı ortamda kanun tasarısına dönüştürülerek Meclis'e gelmişti. Ancak Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçen tasarının 3. maddesinin 5. fıkrasında yer alan "bankalardaki kamu hisseleri, bankanın ilgili olduğu Bakan tarafından temsil edilir" şeklinde hüküm, ilgili bakanları "bankanın hakim ortağı patronu" durumuna getireceği gerekçesiyle, Dünya Bankası tarafından olumsuz bulunmuş ve bu haliyle 750 milyon dolarlık kredinin gelişinin tehlikeye gireceği belirtilmişti.

Dünya Bankası'nın, kamu bankalarının özerkliği açısından, söz konusu devlet hisselerinde temsil yetkisinin "Hazine'ye bırakılması" görüşünde olduğu ifade ediliyor.

Hedef tek haneli enflasyon

Bu arada Önal, enflasyona ilişkin sorular üzerine, hükümet olarak ekonomik programın uygulanacağı üç yılın sonunda, enflasyonda "tek haneli rakamlara" gelmeye çalıştıklarını bildirdi. Önal, "2001 yılı için bir şey söylemiyor musunuz" şeklindeki soruya karşılık, "şu ana kadar kimseyle bir şey konuşmadık" demekle yetindi.

Dünya Bankası kredisi

Bakan Önal, Kamu bankalarının özelleştirilmesine ilişkin tasarıda önergeyle yapılacak değişikliğin, Dünya Bankası'nın vereceği krediyi etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin soruya karşılık, şunları kaydetti:

"Burada şekil değil, uygulama önemli. Biz Vakıfbank ve üç kamu bankasının tasarılarını çıkaracağız. FSAL1 (Mali Sektör Uyum kredisi) olayı bitecek. Hatta daha ilerisi, Ülke Yardım Stratejisi (CAS) çalışması içindeyiz. Bu beş milyar dolar civarında. Ama içinde bu 750 milyon dolar da var. CAS'ın toplamı 5 milyar dolar."