İtibarı yönetenler “Kurumsal İletişim ve İtibar Zirvesi'nde buluştu

Güncelleme Tarihi:

İtibarı yönetenler “Kurumsal İletişim ve İtibar Zirvesinde buluştu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2016 09:50

Kurumsal İletişim Enstitüsü tarafından Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen “Kurumsal İletişim ve İtibar Zirvesi”, dijitalleşen dünyada itibar yönetimi odağıyla gerçekleştirildi. Zirvenin ana konuşmacılarından biri dünyanın en büyük şirketlerine ve Dünya Bankası gibi finansal kurumlara danışmanlık yapan Girişimcilik Koçu ve Yazar Tom Oliver oldu. Oliver, “İşinizi geliştirmek istiyorsanız kârı değil değerleri düşünmeniz gerekiyor. Başarılı çalışanlar için artık en önemli motivasyon kaynağı para değil çalışacakları yerin itibarı” dedi.

Haberin Devamı

Kurumsal iletişim ve insan kaynakları profesyonelleri başta olmak üzere her sektörden katılımcıya kurumsal itibar yönetimi konusunda iç görü ve bakış açısı kazandırmayı amaçlayan “Kurumsal İletişim ve İtibar Zirvesi”, 9 Aralık Cuma günü Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlendi. 

Kurumsal İletişim Enstitüsü’nün Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirdiği zirvenin açılış konuşmalarını Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kurumsal Yönetim Merkezi Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray ve Kurumsal İlişkiler Enstitüsü Başkanı Atilla Demir Yerlikaya gerçekleştirdi. 

Zirvenin ana konuşmacılarından Danışman, Girişimcilik Koçu ve Yazar Tom Oliver, geçmişte uzunca bir süre lider konumunu sürdürmüş büyük şirket yönetimlerinin kendisine sıklıkla “En başarılı insanlar neden artık bizimle çalışmak istemiyor” sorusunu yönelttiğini belirterek, “Para artık herkes için en önemli motivasyon değil, en iyiler artık çalışacakları yerin itibarını gözetiyor. Çünkü insanlar artık kendilerini geliştirme yeteneğini elde etmek istiyorlar. Kurumsal itibarın sağlanması için temelde şirket olarak amacınızı ve konumunuzu sürekli sorgulamanız gerekir“ dedi.

Oliver, hızlı değişimlerin yaşandığı bu yeni dönemde şirketlerin konumlarının da bu değişime ayak uydurmasının önemine işaret ederek, geçmişte dünya lideri bir marka iken zamanla konumunu ve amacını bu anlamda değiştirmeyen şirketlerin başarısızlık hikâyelerinden örnekler verdi. 

Yeni dünyada şirketleri birbirinden farklılaştıran etmenin artık para olmadığını, onun yerine bir şirketin vizyon ve misyonunun öne çıktığını belirten Oliver, katılımcılara önerisini, “Şirketinizden herhangi bir çalışanı sabaha karşı 3.00’te aradığımda ve misyonunuzu sorduğumda net ve kısa bir şekilde bana söyleyebilmeli. İşinizi geliştirmek istiyorsanız, kârı değil değerleri düşünmeniz gerekiyor” şeklinde ifade etti.

Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker, açılış konuşmasında Zirve’yi ikinci kez Boğaziçi Üniversitesi’nde ağırlamaktan duydukları memnuniyeti ifade ederek, kurumsal itibarın bileşenlerini söz vermek ve verilen sözü yerine getirmek şeklinde ikiye ayırdı. Üniversite’nin asırlık itibarını korumak ve sürdürmek için eşsiz etkinliklere imza attıklarını belirten Toker, 1 Aralık’ta gerçekleştirilen Dijital Analitik Zirvesi’ni örnek gösterdi. 

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kurumsal Yönetim Merkezi Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray ise, günümüzün finans kuruluşlarında kısa vadeli çözümlerle büyüme eğilimi olduğuna dikkat çekerek, bu türlü bir eğilimin kurumsal skandallar ve finansal krizlere yol açtığını belirtti. 

Akgiray, “Firmalar ve bireyler itibar yatırımının uzun vadede en kârlı yatırım olduğunu anlamalıdır” diyerek, uzun vadeli çözümler üretmeye öncelik verildiğinde krizlere yol açan “yanlış davranışların” ortadan kaldırılacağını söyledi. Düzenleyici kurumlar açısından iyi bir kurumsal yönetişimin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Akgiray, iyi yönetişim olmaması halinde yatırımcı için güven ortamının da oluşmayacağını vurguladı. 

Konda Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır, itibar konusunu Türkiye temelinde değerlendirdiği konuşmasında, “İtibar temel olarak kanaatlerdir. Kimliklerin, duyguların ve ideolojilerin de belirleyici olduğu karmaşık bir yapıdır” dedi. Ağırdır, Konda İtibar Araştırması raporunun verilerine dayanarak katılımcılara “Samimi, adil ve vizyoner olmalısınız” tavsiyesinde bulundu. 

Ağırdır’ın sunumunu yaptığı araştırma sonuçlarına göre itibar çok net biçimde güvenilirlik kavramıyla ilişkilendiriliyor ve Türkiye genelinde kimin veya hangi kurumun itibarlı olduğu konusunda yaygın bir kabul veya ezber bulunmuyor. Farklı kültürel kodlar itibarı da, itibarsızlığı da farklı değerlendiriyor. Bekir Ağırdır bu sonuçlar çerçevesinde iş dünyasının evrensel değerlere yerel içerik katmaları gerektiğini belirterek, insan hakları, çevre ve kadın meseleleri gibi önemli konularda taraf olmanın kurumsal itibar için gerekliliğini vurguladı. 

BAKMADAN GEÇME!