İtalyan müdürden ‘yerli oto alın’ çağrısı

Güncelleme Tarihi:

İtalyan müdürden ‘yerli oto alın’ çağrısı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 1999 00:00

Haberin Devamı

Tofaş Oto'nun yeni İtalyan Murahhas Azası Ferruccio Raspino, Türk tüketicilerine çağrıda bulunarak, yerli otomobil sektörüne sahip çıkmalarını istedi. Otomativ sektöründeki krizin nedenini yüksek faiz politikasına bağlayan Raspino, ‘‘Para, otomobil yerine bankalara gidiyor’’ dedi.

Tofaş Oto'nun yeni İtalyan Murahhas Azası Ferruccio Raspino, Türk otomotiv sektöründe yaşanan krizin nedenini, yüksek faizlere bağlıyor. Yüksek faiz yüzünden paranının otomotiv sektörü yerine, bankalara yöneldiğine dikkat çeken Raspino, Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de otomobil satışlarının vergi indirimi gibi teşviklerle desteklemesi gerektiği görüşünü savunuyor.

Raspino ayrıca, Türk tüketicisinin, yerli otomotiv sektörüne sahip çıkarak, yerli malı otomobil satın almasını da istiyor. Ocak ayında görevi İtalyan meslekdaşı Carlo Dappiaggi'den devralan Tofaş Oto Ticaret A.Ş.'nin yeni Murahhas Azası Ferruccio Raspino, Hürriyet'in sorularını yanıtladı.

Türkiye'de hem ekonomik hem de dış ilişkilerde krizlerin ardı ardına patlak verdiği bir dönemde geldiniz. Ekonomik kriz, İtalya ve Türkiye arasında ‘‘Abdullah Öcalan’’ nedeniyle ortaya çıkan soğukluk ile Tofaş'ın 27 yıldan sonra ilk defa liderliği kaybettiği bir dönemde Tofaş'ta göreve başladınız. Bunu bir şansızlık olarak görüyor munusun?

- Türkiye'ye gelmeden önce Türkiye ile ilgili bilgilerim vardı. Ancak Türkiye'yi çok iyi tanıdığım söylenemezdi. Türkiye ile İtalya arasında iyi ilişkiler var. Türkiye bizim için önemli bir ülke. İtalyanlarla Türkler birbirlerine çok benziyorlar. Bu nedenle İtalyanlar Türklere kendilerini daha yakın hissediyorlar. Almanya ve İsveç gibi ülkelerde kurulan iletişimi, Türkiye'deki kadar sıcak ve yakın görmüyorlar.

İlk geldiğimde Abdullah Öcalan olayıyla ilgili endişeliydim. Ancak ben İtalya'nın bu konudaki tavrını kabul etmiyordum. Bu durumun partilerden kaynaklanan bi durum olduğunu düşünüyorum. Kısa sürede geçeceği tahmini yapıyordum. Benim için ilk dönem zordu. Ancak nihayet bu dönem bitti. Bu dönemde yüzde 3-5 arasında bir pazar kaybımız oldu.

Ancak, Türkiye'de göreve başladığımda herşey yolunda olsaydı ve işler daha sonra bozulsaydı. Bu benim için daha kötüydü. Şimdi ise kötü bir dönemde geldim, işler iyiye gitmeye başladı. Bu nedenle kendimi şanslı hissediyorum. Daha önce Roma, Belçika ve Fransa'da görev yaptım. Türkiye'de kendimi, karımı ve çocuklarımı birçok Avrupa ülkesinden daha güvende hissediyorum.

Türklerin otomobil beklentisi Avrupalılardan farklı mı?

- Türkiye ekonomisinde hızlı bir gelişme var. Türkiye'de otomobil talebi büyük otomobillerde yoğunlaşıyor. Avrupa'da ise küçük otomobillere talep var. Avrupa'da küçük otomobiller, pazarın yüzde 30-40'ına sahipken, Türkiye'de bu yüzde 15-16'lerde... Büyük otomobillerin pazardan aldığı pay ise yüzde 50'ler seviyesinde. Bu nedenle Türkiye'de tüketici tercihinin Avrupa'dan farklı olduğunu söyleyebiliriz.

Türkiye'de otomobilde yaşanan sıkıntının nedenleri sizce neler?

- Türkiye'de otomobil pazarında çok hızlı iniş ve çıkışlar yaşanıyor. En büyük problem ise yüksek enflasyon. Paranın satın alma gücü düşüyor. Yüksek faizler nedeniyle, otomobile gelmesi beklenen talep erteleniyor. Para bankaya yöneliyor.

Diğer taraftan Türkiye'de otomobilden alınan vergiler çok yüksek. Türkiye, Avrupa'nın en yüksek vergilerine sahip. Hükümet vergileri düşürürse, otomobil satışları artar. Hükümetin bundan vergi kaybı olmaz. Satışların artışıyla birlikte, hükümetin topladığı vergi de (vergilerin düşük olmasına rağmen) bir artış görülür. Bir başka etken de ithalat ve ihracat arasındaki denge. Ne kadar çok ithalat yaparsan, o kadar çok borcun olur. Borç olduğu sürece, faizler de o kadar yüksek olur. Bunu engellemek için yerli üretimi desteklemek gerekir.

Krizden çıkış için neler yapılmalı?

- Hükümet, Türkiye'de satışları artırmak için çaba göstermiyor. Fransa, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde, satışları canlandırmak için çeşitli özel teşvikler uygulandı. Hurda otomobillere uygulanan özel bir teşvik kapsamında, eski otomobilini yenisiyle değiştirenlere vergi indirimleri uygulandı. Bu ülkelerde bu yöntemle otomobil satışlarında yüzde 30 artış oldu. Türkiye'de de bu başarılı yöntem uygulanabilir. Otomobil satışları artarsa, ekonomide de bir canlanma olur. Herşey yoluna girer.

Ancak bunu Türk insanı ve hükümet yapabilir. Bu konuda hükümetin de yapabileceği çok fazla birşey yok, asıl görev Türklerin... Kendi ülkelerinde üretilen otomobillere sahip çıkmalılar.

KOÇ OLMASAYDI

Koç Grubu ile Fiat arasında ‘‘Apo krizi’’nin etkisiyle soğuk rüzgarlar estiği söyleniyor. Gerçekten ilişkiler de bir soğukluk var mı?

- Koç Grubu olmasaydı, Fiat Türkiye'de olmazdı. Koç'ta otomotivde bu denli etkili olamazdı. Bizim, Türkiye'de iyi bir partnerimiz var. Aramızda soğuk bir rüzgar yok. Ortaklar arasında bazen geleceğe bakışlarda farklılıklar olabilir.

Tofaş'ın hedefleri nelerdir?

- Yaptığımız araştırmalara göre Türkiye'de 6 değişik müşteri kitlesi var. Bu müşteriler gelirlerine, tüketim tercihleri, yaşam standartlarına, kültür ve sosyal özelliklerine göre ayrılıyor. Biz tüm müşterilerimize seslenecek ürün gamına yöneliyoruz. Eskiden Tofaş, Kuş serisi, Uno ve Tipo ile bir tek müşteri kitlesine sesleniyordu.

Şimdi Palio var. Yakında Marea ve Brava'da Türkiye'de üretilip satılmaya başlanacak. Yeni Marea ve Brava'yı önce ithal edeceğiz. Eylül ayında ise üretime başlayıp, yerli üretim olarak Türkiye'de satacağız.

Marea ve Brava'nın Türkiye'de üretimi kararı neden alındı?

- Niye yerli üretimi seçtik. Çünkü Türk tüketicisi yerli malı tercih ediyor. Yerli otomobiller maliyetleri ve yedekparçalarının ucuzluğu nedeniyle tercih ediliyor. Bunun en önemli kanıtı da; Türkiye'den Avrupa'ya yapılan Palio Weekend ihracatı. 98'de 10 bin Palio Weekend'in tüm Avrupa ülkelerine satılması hedefleniyor.

‘‘Türkiye'nin iki büyük takımı var’’

Tofaş ile Renault arasındaki rekabet, Galatasaray ve Fenerbahçe futbol takımları arasındaki rekabete benzetiliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Her iki takımda çok kuvvetli. İki takımın mücadelesinde, birisinin yenilip, diğerinin yenmesi normal. Kimi zaman biz, kimi zaman onlar daha çok satıyorlar. Ancak unutulmamalı, Türkiye'nin iki büyük takımı var; o da, Renault ve Tofaş.

Bu arada lider olmak pahalıya mal oluyor. Renault lider olmak için çok para harcıyor. Bayii ve şirketin kár etmesi de önemli. Bu demek değil ki lider olmak istemiyoruz. Biz de, promosyon ve reklamlar yapıyoruz.

Yapılan yatırım nedeniyle Tofaş, 98 yılında zarar etti. Ancak ileride yaptığımız yatırımların meyvesini alacağız.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!