İndirim kararı oybirliğiyle alındı

Güncelleme Tarihi:

İndirim kararı oybirliğiyle alındı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2011 13:48

Merkez Bankası yönetimi, geçen hafta alınan sürpriz faiz indirimi kararından sonra bugün kameraların karşısına tam kadro çıktı.

Haberin Devamı

Başkan Yılmaz, faiz indirimi kararının ‘oy birliğiyle’ alındığını dolayısıyla kendi oyunun da ‘evet’ yönünde olduğunu açıkladı. Yılmaz, “Kendimi mucize yaratan olarak da sıkıntı yaratan başkan olarak da görmüyorum” dedi. Diğer merkez bankaları gibi parasal sıkılaştırma yaptıklarını ama yöntemleriyle diğerlerinden ayrıştıklarını söyledi.

22,5 MİLYARLIK OPERASYON

Başkan Yılmaz, 2011 yılının ilk ama kendisinin son enflasyon raporu için bugün basının karşısına geçti. Bir soru üzerine uzun bir aradan sonra ilk kez yönetim olarak tam kadro çıkmalarının özel bir mesajı olmadığını belirtti.

Konuşmasında zorunlu karşılıklarla ilgili kararların kredi piyasasını maliyet ve likidite kanalları üzerinden etkileyeceğini söyledi. Bu düzenlemelerle piyasadan toplam 22.5 milyar TL çekilmiş olacağını açıkladı. Bu tutarın, TL cinsi kredilerin, mali kesim hariç, yazde 5.8’ine tekabül ettiğini belirtti. Bu sıkılaştırmanın, faiz indirimlerinin genişletici etkisini fazlasıyla telafi edeceğini söyledi.

Haberin Devamı

GÖZÜMÜZ KREDİLERİN ÜZERİNDE

Başkan Yılmaz, kredi faizi ile mevduat faizi arasındaki farkın tarihsel düşük seviyesini koruduğuna dikkat çekti. Gerek hane halkına açılan kredilerin gerekse ticari kredilerin artmaya devam ettiğini belirten Yılmaz, “Bu noktada önümüzdeki dönemde kredilerin yakından izlenmesinin ve ortaya çıkabilecek makro finansal risklerin sınırlanmasının büyük önem taşıdığını bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi.

ENFLASYON TAHMİNİ YÜKSELDİ

Durmuş Yılmaz, Ekim ayı enflasyon raporundan buyana varsayımların güncellendiğini de belirterek, “Yılın son çeyreğinde gıda enflasyonu beklenenden daha olumlu bir seyir izledi. Ancak tarımsal emtia fiyatlarında son dönemlerde gözlenen hızlı artışların işlenmiş gıda fiyatları üzerindeki potansiyel etkilerini göz önüne alarak yüzde 7 düzeyindeki gıda enflasyonu varsayımımızı yüzde 7.5 seviyesine yükselttik. Bu gelişmenin 2011 yılı enflasyon tahminlerimiz üzerindeki etkisi yaklaşık 15 baz puan civarında olmuştur” dedi.

Petrol fiyatlarını Ekim’de 85 dolar olarak varsaydıklarını, yeni raporda ise 95 dolara yükselttikleri belirtti. İthalat fiyatlarındaki artış oranını ise yüzde 6.1’den yüzde 10.9’a yükselttiklerini söyledi.

Haberin Devamı

Tüm bu gelişmeler ışığında 2011 yılı enflasyon tahminlerini değiştirdiklerini anlattı. 2011 sonunda enflasyonun yüzde 70 olasılıkla, orta noktası yüzde 5.9 olmak üzere, yüzde 4.5 ile yüzde 7.3 aralığında gerçekleşmesini beklediklerini açıkladı.

2012 tahminini ise orta noktası yüzde 5.1 olmak üzere, yüzde 3.3 ile yüzde 6.9 aralığında tahmin ettiklerini bildirdi. Enflasyonun orta vadede ise yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngördüklerini aktardı.

TERS KÖŞE YATIRMADIK

Yılmaz, tüm konuşmalarında parasal sıkılaştırmadan bahsederken geçen hafta alınan faiz indirimi kararının piyasaları ‘ters köşeye’ yatırdığı eleştirilerine yanıt verdi.

Öncelikle faiz kararının ‘oy birliğiyle’ alındığını dolayısıyla da kendi kararının da ‘evet’ olduğunu açıkladı.

Haberin Devamı

Aralık ayındaki Para Politikası Kurulu toplantısından sonra iki televizyon kanalında canlı yayına katıldığını belirterek, “Bize seri halde faiz indirimleri devam mı edecek, diye soruldu. Ben de öyle algılamayın, verilere göre karar vereceğiz, dedim. Viyana’da bana ‘bir yandan parasal sıkılaştırma yapıyorsunuz, bir yandan faiz indiriyorsunuz, bu bir çelişki değil mi’ diye soruldu. Ben de faiz indirimlerinin cari açığı artırdığını söyledim. Ama ardından da faiz indirimi kuru güçlendiriyor, ihracatı artırıyor dolayısıyla cari açığı engelliyor, dedim. Ama basın ilk cümlemi kullanmış, ikinciyi ise yazmamış” dedi.

Yılmaz, benzer konuşmaları Konya, Ankara ve İstanbul’da katıldığı toplantılarda da yaptığını vurguladı. Ankara’da İNTES konuşmasında da para politikasının sıkı olacağını anlattığını belirterek, “Ama para politikası sadece faizden oluşmuyor. Zorunlu karşılıkların da yer aldığı bir bileşenden oluşuyor” dedi.

Haberin Devamı

MUCİZE DE SIKINTI DA YARATMAM

Bir başka soruda başkanın ‘mucize yaratan’ başkan olarak tanınmasına karşın son alınan kararla bu düşüncenin ‘sıkıntı yaratan’ olarak değiştiği değerlendirmesi yapıldı. Yılmaz, “Ben kendimi mucize yaratan olarak da sıkıntı yaratan başkan olarak da görmüyorum” dedi.

Merkez Bankacılığında normun şeffaflık ve piyasalar tarafından ‘öngörülebilirlik’ olduğunu belirten Yılmaz, bu normun bugün için de geçerli olduğunu söyledi. Yılmaz, Merkez Bankalarının piyasanın olduğu noktaya gitmemesi gerektiğini, onları kendi bulunduğu noktaya çekmesi gerektiğini belirtti.

TERS HAREKET ETMİYORUZ

Başkan Yılmaz’a, dünyada faiz artırımları başlamışken Türkiye’nin nasıl olup da faiz indirimi yaptığı da soruldu. Yılmaz, “Dünya parasal sıkılaştırmayı faiz artırarak yapıyor. Biz de parasal sıkılaştırma yapıyoruz ama bunun için zorunlu karşılıkları kullanıyoruz. Dolayısıyla dünya bir tarafa giderken biz başka tarafa gitmiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

KIRBAÇ CEZASI DEĞİL

Merkez Bankası’nın son dönemde aldığı kararlar ile bankalara adeta ‘kırbaç cezası’ verdiği yorumları anımsatıldığında ise Yılmaz, “Bizim politikalarımızın hedefi bankacılık sistemini cezalandırmak değil. Ödüllendirmek. Öyle bir ortam sağlamak ki aldıkları kararlardan pişman olmasınlar” dedi.

Kredi iştahının arz ve talep yönlü arttığına işaret eden Yılmaz, bunun bir işaret olduğunu ve önlemlerinin de buna dönük olduğunu tekrarladı. Ekonomide iniş çıkışlar yerine sürdürülebilir bir büyüme, sürdürülebilir borçlanma ve sürdürülebilir kredi büyümesi hedeflediklerini anlattı. Bununla da bankacılık sektörünün güçlü yapısını korumayı amaçladıklarını söyledi.

KURUL İLE MECLİS ARASINDA SORUN YOK

Bazı basın organlarına yansıyan haberler üzerine Başkan Yılmaz, Para Politikası Kurulu ile Banka Meclisi’nin görevleri hakkında bir açıklama yaptı. İkisinin başkanının da Merkez Bankası başkanı olduğunu vurguladıktan sonra, “Bunu kurumsal yapıyı açıklamak için söyledim. Yoksa ikisi arasında bir sorun mu var, sorusu duymak istemiyorum. Böyle bir sorun yok” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!